Anayasa Mahkemesi
Başkanlığından:
Esas Sayısı
: 2006/93
Karar Sayısı :
2009/88
Karar Günü : 18.6.2009
İTİRAZ YOLUNA BAŞVURAN
: İstanbul 5. İdare Mahkemesi
İTİRAZIN KONUSU : 9.8.1983 günlü, 2872 sayılı Çevre Kanunu’nun 22.
maddesinin Anayasa’nın 2. ve 10. maddelerine aykırılığı savıyla iptali
istemidir.
I- OLAY
Denizi kirletmekten dolayı gemi sahibine verilen
idarî para cezasının iptali istemiyle açılan davada, itiraz konusu kuralın
Anayasa’ya aykırı olduğu savını ciddi bulan Mahkeme iptali için başvurmuştur.
II- İTİRAZIN GEREKÇESİ
Başvuru kararının gerekçe bölümü
şöyledir:
“2872 sayılı Çevre
Kanunu’nun 8. maddesinin 1. fıkrasında, “Her türlü atık ve artığı, çevreye
zarar verecek şekilde, ilgili yönetmeliklerde belirlenen standartlara ve
yöntemlere aykırı olarak doğrudan ve dolaylı biçimde alıcı ortama vermek,
depolamak, taşımak, uzaklaştırmak ve benzeri faaliyetlerde bulunmak
yasaktır.” hükmü yer almıştır.
Anılan madde ile her türlü atık ve
artığın Kanunda tanımlandığı şekilde yaratacağı kirlilikten söz edilmiş,
22. maddesinde de, deniz araçlarının farklı hacim ve büyüklüklerine bağlı
olarak ifade edilen gros tonu esas alınarak deniz
aracının yarattığı kirlilik miktarı gros tona
bağlanmıştır.
Oysa balast tahliyesini sintine
tahliyesi yapmak suretiyle yaratılan kirliliğin miktarının geminin
büyüklüğünü ifade eden, gros ton miktarına bağlı
olmadığı açık olup, yaratılan kirliliğin denize yapacağı etki bakımından değerlendirilerek
fiilin ağırlığına göre para cezası miktarı belirlenmesi gerekirken,
kirliliğin geminin büyüklüğüne bağlanmasına yönelik ilgili madde
Anayasa’nın açıklanan düzenlemelerine aykırıdır.
Bu durumda itiraz konusu 22. maddenin
alt fıkraları ile belirlenen para cezası miktarının deniz aracının gros tonuna bağlanması suretiyle belirlenmesi devletin
sosyal bir hukuk devleti olması ve 10. maddesi ile belirlenen eşitlik
ilkesine ve Anayasa’ya aykırıdır.
Açıklanan nedenlerle itiraz konusu
Çevre Kanunu’nun 22. maddesinin Anayasa’nın 2. ve 10. maddelerine aykırı
olduğu sonucuna varıldığından bu konuda karar vermek üzere dava
dosyasındaki belge örneklerinin Anayasa Mahkemesi’ne gönderilmesine,
1.7.2005 tarihinde oybirliği ile karar verildi.”
III- YASA METİNLERİ
A- İtiraz Konusu Yasa Kuralı
9.8.1983 günlü, 2872 sayılı Çevre Kanunu’nun 22.
maddesi şöyledir:
“Bütün sahillerimizde, karasularımız ile iç
sularımız olan Marmara Denizi, İstanbul ve Çanakkale boğazlarında, liman ve
körfezlerimiz, tabii ve suni göllerimiz ile akarsularımızda bu Kanunun 8
inci maddesinin birinci fıkrasındaki kirletme yasağına uymayan gemiler ile
deniz vasıtalarına;
a) Balast tahliyesi yapan tankerlerden, 1000 (dahil) gros tona kadar
olanlara 5 milyon lira, 1000 ilâ 5.000 (dahil) gros
ton arasındakilere, 10 milyon lira, 5.000 gros
tondan fazla olanlara 50 milyon lira,
b) Tankerler dahil diğer
gemilerden, her türlü atık ve artık döken, sintine tahliyesi yapanlara 18
(dahil) ila 1000 (dahil) gros ton arasındakilere,
5 milyon lira, 1.000 gros tondan fazla olanlara
10 milyon lira,
c) 18 (hariç) gros tona
kadar olan gemilere ve gemi tarifine uymayan denizi kirleten veya sintine
basan (iki zamanlı kıçtan takmalı ve benzine yağ
karıştırarak çalışan motorlu teknelerin eksoz
kirletmeleri hariç) deniz vasıtalarına 300 bin lira,
Para cezası verilir.”
B- Dayanılan Anayasa Kuralları
Başvuru kararında, Anayasa’nın 2. ve 10. maddelerine dayanılmıştır.
IV- İLK İNCELEME
Anayasa Mahkemesi İçtüzüğü’nün 8. maddesi
uyarınca, Tülay TUĞCU, Haşim KILIÇ, Fulya KANTARCIOĞLU, Ahmet AKYALÇIN,
Mehmet ERTEN, Mustafa YILDIRIM, A. Necmi ÖZLER,
Serdar ÖZGÜLDÜR, Şevket APALAK, Serruh KALELİ ve
Osman Alifeyyaz PAKSÜT’ün
katılımlarıyla 6.6.2006 gününde
yapılan ilk inceleme toplantısında dosyada eksiklik bulunmadığından işin
esasının incelenmesine oybirliğiyle karar verilmiştir.
V- ESASIN İNCELENMESİ
Başvuru kararı ve ekleri, işin esasına ilişkin
rapor, itiraz konusu Yasa kuralı, dayanılan Anayasa kuralları ve bunların
gerekçeleri ile diğer yasama belgeleri okunup incelendikten sonra gereği
görüşülüp düşünüldü:
Başvuru kararında, Yasa’nın 8. maddesinde her türlü
atık ve artığın neden olacağı kirlilikten söz edildiği halde itiraz konusu
kuralın, deniz, göl ve akarsuların kirletilmesi halinde idarî para
cezalarının belirlenmesinde kirliliğe neden olan deniz araçlarının gros ton büyüklüklerini esas aldığı, kirlilik
miktarının geminin gros tonuna bağlı olmadığı,
kirliliğin denize yapacağı etki bakımından değerlendirilerek fiilin ağırlığına
göre para cezası miktarının belirlenmesi gerekirken, kirliliğin geminin
büyüklüğüne bağlanmasının sosyal hukuk devleti ve eşitlik ilkeleriyle
bağdaşmadığından Anayasa’nın 2. ve 10. maddelerine aykırı olduğu ileri
sürülmüştür.
2872 sayılı Yasa’nın 22. maddesinde, bütün
sahillerimizde, karasularımız ile iç sularımız olan Marmara Denizi,
İstanbul ve Çanakkale boğazlarında, liman ve körfezlerimiz, tabii ve suni
göllerimiz ile akarsularımızda bu Yasa’nın 8. maddesinin birinci
fıkrasındaki kirletme yasağına uymayan gemiler ile diğer deniz araçlarına
verilecek idarî para cezaları öngörülmüştür.
Anayasa’nın 2. maddesinde, Türkiye Cumhuriyeti’nin
bir hukuk devleti olduğu belirtilmiştir. Hukuk devleti, eylem ve işlemleri
hukuka uygun olan, insan haklarına dayanan, bu hak ve özgürlükleri koruyup
güçlendiren, her alanda adil bir hukuk düzeni kurup bunu geliştirerek
sürdüren, Anayasa'ya aykırı durum ve tutumlardan kaçınan, hukukun üstün
kurallarıyla kendini bağlı sayan ve yargı denetimine açık olan devlettir.
Yasa’nın 8. maddesinin birinci fıkrasında “Her türlü atık ve artığı, çevreye zarar
verecek şekilde, ilgili yönetmeliklerde belirlenen standartlara ve
yöntemlere aykırı olarak doğrudan ve dolaylı biçimde alıcı ortama vermek,
depolamak, taşımak, uzaklaştırmak ve benzeri faaliyetlerde bulunmak
yasaktır” denilmektedir.
İtiraz konusu kuralda, deniz, göl ve akarsuları
kirleten gemi ve deniz araçlarına verilecek idarî para cezalarında, deniz
aracının cinsi ve kirletmenin türü temel alınarak, bu araçların kirletme
kapasiteleriyle bağlantılı olan gros ton
büyüklüklerine göre kademelendirmeye gidilerek belirli ölçütler
öngörülmüştür.
Deniz, göl ve akarsularda gemi ve deniz
araçlarından kaynaklanan çevre kirliliğinin belirlenebilmesinde, kirliliğe
neden olan maddenin niteliğine göre suyun içerisinde hızla yayılması ve
ortamın özelliklerinden kaynaklanan zorluklar bulunmaktadır. İtiraz konusu
kural kapsamındaki bir deniz aracının neden olduğu deniz kirliliğinin,
deniz canlılarına ve deniz dibine verdiği zararın, ekolojik
dengenin maruz kaldığı mevcut ve gelecekteki olumsuz etkilerinin
günümüzde tam olarak belirlenebilmesi olanaklı değildir.
İtiraz konusu kuralda “kirletme” ölçütünün esas alınmamış olmasının, idarî para
cezası öngörülen deniz araçlarının doğası gereği, deniz, göl ve akarsularda
meydana gelen kirletmenin neden olduğu zararın tam olarak tespit
edilememesinden kaynaklandığı anlaşılmaktadır.
Hukuk devletinde ceza hukukuna ilişkin
düzenlemelerde Anayasa’ya ve ceza hukukunun temel ilkelerine bağlı kalmak
koşuluyla hangi eylemlerin suç sayılacağı, bunlara uygulanacak yaptırımın
türü ve ölçüsü, cezayı ağırlaştırıcı ve hafifletici nedenlerin belirlenmesi
gibi konularda yasakoyucunun takdir yetkisi
bulunmaktadır.
Açıklanan nedenlerle, deniz, göl ve akarsuların
deniz araçları tarafından kirletilmesi halinde öngörülen idarî para
cezalarının yasa koyucunun takdir alanı içerisinde belirlenmesinde itiraz
konusu kuralda esas alınan ölçütlerde Anayasa’nın 2. maddesine aykırılık
görülmemiştir. İtirazın reddi gerekir.
İtiraz konusu kuralın Anayasa’nın 10. maddesiyle
ilgisi görülmemiştir.
VI- SONUÇ
9.8.1983 günlü, 2872 sayılı Çevre Kanunu’nun 22.
maddesinin Anayasa’ya aykırı olmadığına ve itirazın REDDİNE, 18.6.2009
gününde OYBİRLİĞİYLE karar verildi.
Başkan
Haşim KILIÇ
|
Başkanvekili
Osman Alifeyyaz
PAKSÜT
|
Üye
Sacit ADALI
|
|
|
|
Üye
Fulya KANTARCIOĞLU
|
Üye
Ahmet AKYALÇIN
|
Üye
Mehmet ERTEN
|
|
|
|
Üye
Mustafa YILDIRIM
|
Üye
A. Necmi ÖZLER
|
Üye
Serdar ÖZGÜLDÜR
|
|
|
|
Üye
Şevket APALAK
|
Üye
Zehra Ayla PERKTAŞ
|
|