28 Mayıs 2010 CUMA

Resmî Gazete

Sayı : 27594

DANIŞTAY KARARI

Danıştay İkinci Daire Başkanlığından:

             Esas  No       : 2010/1024

             Karar No     : 2010/986

             Kanun Yararına Temyiz İsteminde Bulunan: Danıştay Başsavcılığı - ANKARA

             Davacı                                 : Nihat Erol - Mehmet Akif Ersoy Mah., 270. Sk., No:18/8 DENİZLİ

             Davalı                                  : Serinhisar Kaymakamlığı - Serinhisar/DENİZLİ

             İsteğin Özeti                      : Denizli Bölge İdare Mahkemesinin 20.3.2009 günlü, E:2009/212, K:2009/217 sayılı kararının Danıştay Başsavcılığı tarafından 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 51. maddesi uyarınca kanun yararına bozulması istenilmektedir.

             Danıştay Tetkik Hakimi  : Vahit Kınalıtaş

             Düşüncesi                           : Danıştay Başsavcılığının kanun yararına temyiz isteminin kabulü ile Denizli Bölge İdare Mahkemesince verilen kararın, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 51. maddesi uyarınca hükmün sonuçlarına etkili olmamak üzere kanun yararına bozulması gerektiği düşünülmektedir.

             Danıştay Başsavcısı           : Yılmaz Çimen

             Düşüncesi                           : Denizli Defterdarlığı Serinhisar Malmüdürlüğünde memur olarak görev yapmakta iken Gelir Uzmanı olarak atanan davacı Nihat Erol'a haksız ve yersiz olarak fazladan ödendiği iddia edilen 2.263,15 TL tutarındaki meblağın geri istenilmesine ilişkin işlemin iptaline dair Denizli İdare Mahkemesi hakimlerinden biri tarafından verilen 26.12.2008 tarih ve E:2008/27, K:2008/1719 sayılı karara davalı idarece itiraz edilmesi üzerine itiraz isteminin kabul edilerek anılan kararın bozulmasına ve davanın reddine ilişkin Denizli Bölge İdare Mahkemesinin 20.3.2009 tarih ve E:2009/212, K:2009/217 sayılı kararının hukuka aykırı olduğu belirtilerek kanun yararına bozulması istemi üzerine konu incelendi.

             Dosyanın incelenmesinden, Serinhisar Malmüdürlüğünde memur olarak görev yapmakta iken Maliye Bakanlığınca yapılan mesleki eğitim kursu sınavını kazanan davacının İzmir Mesleki Eğitim Kursu Müdürlüğünde geçici görevli olarak 18.9.2006 tarihinden itibaren öğrenim görmeye başladığı, kurs esnasında 2.12.2006 tarihinde Gelir İdaresi Başkanlığınca yapılan Gelir Uzmanlığı Özel Yarışma Sınavı'nı kazandığı, memur iken Gelir Uzmanı olarak unvan değişikliğini içeren atama onayının 25.1.2007 tarihinde düzenlendiği ve tebliğ edilmesi amacıyla Serinhisar Malmüdürlüğünce 29.1.2007 tarihinde öğrenim görmekte olduğu Mesleki Eğitim Kursuna gönderildiği ve aynı gün atama onayını tebellüğ ettiği, İzmir Kurs Müdürünce Denizli Vergi Dairesi Başkanlığına yazılan 30.1.2007 günlü yazıda; davacının kurstaki öğrenimi devam etmek koşuluyla eski unvanlı görevinden ayrılarak yeni unvanlı (Gelir Uzmanı) görevine başlatıldığının bildirildiği ve bu tarihten itibaren Gelir Uzmanlığı unvanının gerektirdiği aylık ve diğer özlük haklarından da yararlandığı, 18.5.2007 tarihi itibariyle mesleki eğitim kursunu bitirerek mezuniyet belgesi aldığı ve 25.5.2007 tarihinde Denizli-Serinhisar Malmüdürlüğündeki görevine başladığı, ancak Maliye Bakanlığı Gelir İdaresi Başkanlığının 29.8.2007 gün ve 075856 sayılı; "657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 62. maddesine göre, atamalarda görev yerine hareket ve işe başlamanın, kanuni izinlerin kullanılması veya geçici bir görevin yapılması sırasında başka bir göreve atanan memurlar için iznin veya geçici görevin bitimi tarihinde başladığı, 68 inci maddesinin (B) bendine göre atananların aylık ve diğer hakları atandıkları yeni kadro dereceleri üzerinden göreve başladıkları günden itibaren ödendiğinden, bu kadro dereceleri için öngörülen zam ve tazminatların da anılan Kanunun 165 inci maddesinde olduğu gibi göreve başladıkları günden itibaren ödenmesi gerektiği, dolayısıyla Gelir Uzmanlığı Özel Yarışma Sınavını kazanarak ataması yapılanların Gelir Uzmanlığına ilişkin aylık ve diğer özlük haklarının kurs bitiminde göreve başladığı tarihi takip eden aydan itibaren ödenmesi, kurs süresince yapılmış ödemelerin ise ilgililerden tahsil edilmesi gerekeceği.." yolundaki görüş yazısı üzerine davacıya kurs süresince Gelir Uzmanı olarak fazladan ödendiği iddia edilen 2.263,15 TL.nın 24.10.2007 tarihli muhasebe işlem fişi ile kişi borcuna alındığı ve keyfiyetin 7.11.2007 de kendisine tebliğ edildiği, bu işlemin iptali istemiyle açılan davada Denizli İdare Mahkemesince tek hakim tarafından verilen kararda; Danıştay İçtihatları Birleştirme Kurulunun 22.12.1973 gün ve K:1973/14 sayılı kararından sözedilerek ödemede açık hata halinin mevcut olmadığı, hatalı ödemenin ise ancak dava açma süresi içinde  geri alınabileceği, oysa hatalı ödemenin üzerinden 6 aya yakın bir zaman geçtiği için geri alınamayacağı gerekçesiyle işlemin iptal edildiği, itiraz üzerine davaya bakan Bölge İdare Mahkemesince; 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 62, 147, 165, 167 ve 170 inci maddelerinin hükümlerine yer verildikten sonra, geçici görevde iken görev yeri değiştirilen memurların yeni görev yerinin aylığına yeni görevlerine başladıkları tarihten itibaren hak kazanacaklarına vurgu yapılmak suretiyle idarenin davacıya kurstayken Gelir Uzmanı maaşı ödemekle açık hataya düştüğü, dolayısıyla fazla ödemeyi her zaman geri alabileceği gerekçesiyle itirazın kabulüne, tek hakimce verilen kararın bozulmasına ve davanın reddine karar verildiği, karar düzeltme isteminin de reddedildiği  anlaşılmaktadır.

             Uyuşmazlık konusu olayda davacının İzmir Mesleki Eğitim Kursuna gelir memuru statüsünde gittiği ve memur maaşını almaya devam ettiği tartışmasızdır. Dolayısıyla bu statüde iken maaşı ödenmekte olan davacıya, kurs sırasında girdiği sınav sonucunda Gelir Uzmanı olarak atanmaya hak kazanması nedeniyle atandığı 29.1.2007 tarihi itibariyle Gelir Uzmanı kadrosunun aylık ve varsa diğer özlük haklarının da aynen ödenmesi gerekmektedir.

             Zira, ilgilinin memur statüsünde geçici görevle gönderildiği kursun Gelir Uzmanı kadrosuna atandığı tarihte bitmemiş olması, diğer bir anlatımla atama tarihinden sonra yaklaşık 4 ay daha devam etmiş olmasının, davacının yeni atandığı kadronun mali haklarını atama tarihi itibariyle almasına engel olduğu sonucunu doğuracak herhangi bir hüküm 657 sayılı Devlet Memurları Kanununda bulunmamaktadır. Nitekim Maliye Bakanlığı Gelir İdaresi Başkanlığının 12.2.2007 günlü, 011821 sayılı yazısında; Gelir Uzmanlığı Özel Sınavını kazananların geçici görev sürelerinin bitimi beklenilmeksizin atama ve göreve başlayış işlemlerinin yapılması gerektiği bildirilmiştir.

             Davacının Gelir Uzmanı olarak ataması yapıldıktan sonra kendisine ödenen meblağ, o kadronun karşılığı olduğundan, gerek dava konusu işlemin iptali ile sonuçlanan tek hakim kararında, gerekse Bölge İdare Mahkemesi kararında sözü edilen Danıştay İçtihatları Birleştirme Kurulu kararının bu olayın çözümünde ele alınmasını gerektirecek bir hukuki zemin benzerliği bulunmamaktadır. Bu nedenle burada bir "açık hata"nın varlığı ya da yokluğu tartışmasına girilmesine ve iptal hükmünün; davacının hakkı olan maaşın hatalı bir ödeme gibi ele alınarak 60 günlük dava açma süresinin geçirilmesi gibi bir gerekçeye dayandırılmasına da gerek bulunmamaktadır.

             657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 62. maddesinde; ilk defa veya yeniden yahut yer değiştirme suretiyle atanan  memurların görev yerine hareket ve işe başlamaya ilişkin uymak zorunda oldukları azami süre düzenlenmiştir. Bu süre, aynı yerde göreve atananlar için tebliğ gününü, başka yerdeki görevlere atananlar için, yine tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içerisinde o yere hareket ederek belli yol süresini izleyen iş gününü göstermektedir. Bu maddedeki, atamalarda görev yerine hareket ve işe başlamaya ilişkin hükümlerin, atama işlemlerinin yapılmasıyla ve atama onayının ilgiliye tebliği ile bir ilgisi bulunmamaktadır. Dolayısıyla olayda başka bir göreve atanmamış olup, görevde yükselme suretiyle sadece görev unvanı değişmiş bulunan ilgiliye yapılan ödemenin geri istenilmesinin hukuka aykırı olduğu iddiasıyla açılan bir davada bu hükmün uyuşmazlığı çözümleyici bir yönü yoktur.

             Kanunun 147. maddesinde deyimler başlığı adı altında memurlara değişik adlarla yapılan çeşitli ödemeler tanımlanmıştır. 165. madde açıktan atamada, 167. madde ise derece değişikliğinde aylığa hak kazanma ile ilgili hükümler içermekte olup, bu maddelerin de uyuşmazlığın çözümü ile herhangi bir ilgisi bulunmamaktadır.

             Aynı kanunun 170. maddesinde; kanuni izinlerin kullanılması sırasında veya geçici bir görevde iken asıl görev yeri değiştirilen memurların aylıklarının, izin veya geçici görevin sona ermesine kadar eski görev yerlerinde kadro tasarrufundan ödeneceği hükme bağlanmıştır. Bu hüküm, esasen bu gibi hallerde maaşın ödeme yerini göstermektedir. Davacının görev yerinin değişmediği, yapılan atama işlemiyle sadece unvanının değiştiği gözönüne alındığında bu madde hükmü ile uyuşmazlık arasında uygun illiyet bağı bulunmadığı da ortadadır.

             Yukarıda yer verilen mevzuat hükümleri karşısında Denizli Bölge İdare Mahkemesinin, görev yeri değişmemiş olan davacı hakkında, geçici bir görevde iken görev yeri değiştirilen memurların yeni görev yerinin aylığına geçici görevin bitiminde hak kazanacakları yolundaki hükümden hareketle ve ödemeyi yapan idarenin açık hataya düştüğü gerekçesiyle ilgiliden fazla ödenen meblağı her zaman geri isteyebileceği sonucuna ulaşmış olmasının hukuka uygun düşmediği açıktır.

             Dolayısıyla davacının kazandığı sınav nedeniyle gelir uzmanı olarak atandığı esnada, hizmetiçi eğitim kursunda olması ve anılan kursun atama tarihinden sonra da devam etmesi, kadro karşılığı olan gelir uzmanı aylığını almasına engel teşkil etmez. Bu durumda haksız ve yersiz olarak fazladan ödendiği görüşüyle 2.263,15 TL tutarındaki meblağın geri istenilmesine ilişkin işlemde hukuka uyarlık bulunmadığından iptali gerekirken,  davanın uyuşmazlığın çözümüyle ilgisi bulunmayan gerekçelerle reddine ilişkin Bölge İdare Mahkemesi kararında hukuka uygunluk görülmemiştir.

             Açıklanan nedenlerle, Denizli Bölge İdare Mahkemesinin 20.3.2009 günlü, E:2009/212, K:2009/217 sayılı kararının niteliği itibariyle yürürlükteki hukuka aykırı bir sonucu ifade etmesi nedeniyle 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 51. maddesi uyarınca kanun yararına bozulmasının uygun olacağı düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

             Hüküm veren Danıştay İkinci Dairesi'nce işin gereği düşünüldü:

             Dava; Denizli Defterdarlığı Serinhisar Malmüdürlüğünde memur olarak görev yapmakta iken Gelir Uzmanı olarak atanan davacıya haksız ve yersiz olarak fazladan ödendiği iddia edilen 2.263,15 TL tutarındaki meblağın geri istenilmesine ilişkin işlemin iptali istemiyle açılmıştır.

             Denizli İdare Mahkemesinin tek hakim tarafından verilen 26.12.2008 tarih ve E:2008/27, K:2008/1719 sayılı kararıyla; Danıştay İçtihatları Birleştirme Kurulunun 22.12.1973 günlü, K:1973/14 sayılı kararından sözedilerek ödemede açık hata halinin mevcut olmadığı, hatalı ödemenin ise ancak dava açma süresi içinde geri alınabileceği, oysa hatalı ödemenin üzerinden 6 aya yakın bir zaman geçtiği için geri alınamayacağı gerekçesiyle işlem iptal edilmiş; itiraz üzerine davaya bakan Denizli Bölge İdare Mahkemesi'nin 20.3.2009 günlü, E:2009/212, K:2009/217 sayılı kararıyla da, 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 62, 147, 165, 167 ve 170 inci maddelerinin hükümlerine yer verildikten sonra, geçici görevde iken görev yeri değiştirilen memurların yeni görev yerinin aylığına yeni görevlerine başladıkları tarihten itibaren hak kazanacaklarına vurgu yapılmak suretiyle idarenin davacıya kursta iken Gelir Uzmanı maaşı ödemekle açık hataya düştüğü, dolayısıyla fazla ödemeyi her zaman geri alabileceği gerekçesiyle itiraz kabul edilerek, tek hakim tarafından verilen karar bozulmuş ve dava reddedilmiş; davacı tarafından yapılan karar düzeltme başvurusu da reddedilerek karar kesinleşmiştir.

             Denizli Bölge İdare Mahkemesinin 20.3.2009 günlü, E:2009/212, K:2009/217 sayılı kararının hukuka aykırı olduğu belirtilerek kanun yararına bozulmasının istenilmesi üzerine Danıştay Başsavcılığı "yürürlükteki hukuka aykırı bir sonucu ifade eden" sözkonusu kararın, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 51. maddesi uyarınca kanun yararına bozulmasını istemektedir.

             2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun "Kanun Yararına Bozma" başlıklı 51. maddesinde, "1. Bölge idare mahkemesi kararları ile idari ve vergi mahkemelerince ve Danıştayca ilk derece mahkemesi olarak verilip temyiz incelemesinden geçmeden kesinleşmiş bulunan kararlardan niteliği bakımından yürürlükteki hukuka aykırı bir sonucu ifade edenler, ilgili bakanlıkların göstereceği lüzum üzerine veya kendiliğinden başsavcı tarafından kanun yararına temyiz olunabilir.

             2. Temyiz isteği yerinde görüldüğü takdirde karar, kanun yararına bozulur. Bu bozma

kararı, daha önce kesinleşmiş olan mahkeme veya Danıştay kararının hukuki sonuçlarını kaldırmaz.

             3. Bozma kararının bir örneği ilgili Bakanlığa gönderilir ve Resmi Gazete'de yayımlanır." hükmü yer almaktadır.

             Uyuşmazlık konusu olayda; davacının İzmir Mesleki Eğitim Kursuna gelir memuru statüsünde gittiği ve memur maaşını almaya devam ettiği tartışmasızdır. Dolayısıyla bu statüde iken maaşı ödenmekte olan davacıya, kurs sırasında girdiği sınav sonucunda Gelir Uzmanı olarak atanmaya hak kazanması nedeniyle atandığı 29.1.2007 tarihi itibariyle Gelir Uzmanı kadrosunun aylık ve varsa diğer özlük haklarının da aynen ödenmesi gerekmektedir.

             Zira; ilgilinin memur statüsünde geçici görevle gönderildiği kursun Gelir Uzmanı kadrosuna atandığı tarihte bitmemiş olması, diğer bir anlatımla atama tarihinden sonra yaklaşık 4 ay daha devam etmiş olmasının, davacının yeni atandığı kadronun mali haklarını atama tarihi itibariyle almasına engel olduğu sonucunu doğuracak herhangi bir hüküm 657 sayılı Devlet Memurları Kanununda bulunmamaktadır. Nitekim Maliye Bakanlığı Gelir İdaresi Başkanlığının 12.2.2007 günlü, 011821 sayılı yazısında, Gelir Uzmanlığı Özel Sınavını kazananların geçici görev sürelerinin bitimi beklenilmeksizin atama ve göreve başlayış işlemlerinin yapılması gerektiği bildirilmiştir.

             Davacının Gelir Uzmanı olarak ataması yapıldıktan sonra kendisine ödenen meblağ, o kadronun karşılığı olduğundan, gerek dava konusu işlemin iptali ile sonuçlanan tek hakim kararında, gerekse Bölge İdare Mahkemesi kararında sözü edilen Danıştay İçtihatları Birleştirme Kurulu kararının bu olayın çözümünde ele alınmasını gerektirecek bir hukuki zemin benzerliği bulunmamaktadır. Bu nedenle burada bir "açık hata"nın varlığı ya da yokluğu tartışmasına girilmesine ve iptal hükmünün; davacının hakkı olan maaşın hatalı bir ödeme gibi ele alınarak 60 günlük dava açma süresinin geçirilmesi gibi bir gerekçeye dayandırılmasına da gerek bulunmamaktadır.

             657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 62. maddesinde, ilk defa veya yeniden yahut yer değiştirme suretiyle atanan memurların görev yerine hareket ve işe başlamaya ilişkin uymak zorunda oldukları azami süre düzenlenmiştir. Bu süre, aynı yerde göreve atananlar için tebliğ gününü, başka yerdeki görevlere atananlar için, yine tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içerisinde o yere hareket ederek belli yol süresini izleyen iş gününü göstermektedir. Bu maddedeki, atamalarda görev yerine hareket ve işe başlamaya ilişkin hükümlerin, atama işlemlerinin yapılmasıyla ve atama onayının ilgiliye tebliği ile bir ilgisi bulunmamaktadır. Dolayısıyla olayda başka bir göreve atanmamış olup, görevde yükselme suretiyle sadece görev unvanı değişmiş bulunan ilgiliye yapılan ödemenin geri istenilmesinin hukuka aykırı olduğu iddiasıyla açılan bir davada bu hükmün uyuşmazlığı çözümleyici bir yönü yoktur.

             Anılan Kanunun 147. maddesinde, deyimler başlığı adı altında memurlara değişik adlarla yapılan çeşitli ödemeler tanımlanmıştır. 165. madde açıktan atamada, 167. madde ise derece değişikliğinde aylığa hak kazanma ile ilgili hükümler içermekte olup, bu maddelerin de uyuşmazlığın çözümü ile herhangi bir ilgisi bulunmamaktadır.

             Aynı kanunun 170. maddesinde; kanuni izinlerin kullanılması sırasında veya geçici bir görevde iken asıl görev yeri değiştirilen memurların aylıklarının, izin veya geçici görevin sona ermesine kadar eski görev yerlerinde kadro tasarrufundan ödeneceği hükme bağlanmıştır. Bu hüküm, esasen bu gibi hallerde maaşın ödeme yerini göstermektedir. Davacının görev yerinin değişmediği, yapılan atama işlemiyle sadece unvanının değiştiği gözönüne alındığında bu madde hükmü ile uyuşmazlık arasında uygun illiyet bağı bulunmadığı da ortadadır.

             Yukarıda yer verilen mevzuat hükümleri karşısında Denizli Bölge İdare Mahkemesinin, görev yeri değişmemiş olan davacı hakkında, geçici bir görevde iken görev yeri değiştirilen memurların yeni görev yerinin aylığına geçici görevin bitiminde hak kazanacakları yolundaki hükümden hareketle ve ödemeyi yapan idarenin açık hataya düştüğü gerekçesiyle ilgiliden fazla ödenen meblağı her zaman geri isteyebileceği sonucuna ulaşmış olmasının hukuka uygun düşmediği açıktır.

Dolayısıyla, davacının kazandığı sınav nedeniyle gelir uzmanı olarak atandığı esnada, hizmetiçi eğitim kursunda olması ve anılan kursun atama tarihinden sonra da devam etmesi, kadro karşılığı olan gelir uzmanı aylığını almasına engel teşkil etmez. Bu durumda haksız ve yersiz olarak fazladan ödendiği görüşüyle 2.263,15 TL tutarındaki meblağın geri istenilmesine ilişkin işlemde hukuka uyarlık bulunmadığından iptali gerekirken, davanın uyuşmazlığın çözümüyle ilgisi bulunmayan gerekçelerle reddine ilişkin Bölge İdare Mahkemesi kararında hukuka uygunluk görülmemiştir.

Açıklanan nedenlerle; Danıştay Başsavcılığının kanun yararına temyiz isteminin kabulü ile Denizli Bölge İdare Mahkemesince verilen 20.3.2009 günlü, E:2009/212, K:2009/217 sayılı kararın 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 51. maddesi uyarınca hükmün sonuçlarına etkili olmamak üzere kanun yararına bozulmasına; kararın birer suretinin Danıştay Başsavcılığına, Maliye Bakanlığına, davacıya ve Serinhisar Kaymakamlığına gönderilmesine ve bu kararın Resmî Gazete'de yayımlanmasına, 10.3.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.