Danıştay İkinci
Daire Başkanlığından:
Esas No : 2010/1024
Karar
No : 2010/986
Kanun Yararına Temyiz İsteminde Bulunan: Danıştay Başsavcılığı
- ANKARA
Davacı :
Nihat Erol - Mehmet Akif Ersoy Mah., 270. Sk., No:18/8 DENİZLİ
Davalı :
Serinhisar Kaymakamlığı - Serinhisar/DENİZLİ
İsteğin Özeti : Denizli Bölge İdare Mahkemesinin 20.3.2009
günlü, E:2009/212, K:2009/217 sayılı kararının Danıştay Başsavcılığı
tarafından 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 51. maddesi uyarınca
kanun yararına bozulması istenilmektedir.
Danıştay Tetkik Hakimi : Vahit Kınalıtaş
Düşüncesi :
Danıştay Başsavcılığının kanun yararına temyiz isteminin kabulü ile Denizli
Bölge İdare Mahkemesince verilen kararın, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü
Kanunu'nun 51. maddesi uyarınca hükmün sonuçlarına etkili olmamak üzere
kanun yararına bozulması gerektiği düşünülmektedir.
Danıştay Başsavcısı :
Yılmaz Çimen
Düşüncesi :
Denizli Defterdarlığı Serinhisar Malmüdürlüğünde memur olarak görev yapmakta
iken Gelir Uzmanı olarak atanan davacı Nihat Erol'a haksız ve yersiz olarak
fazladan ödendiği iddia edilen 2.263,15 TL tutarındaki meblağın geri
istenilmesine ilişkin işlemin iptaline dair Denizli İdare Mahkemesi hakimlerinden biri tarafından verilen 26.12.2008 tarih
ve E:2008/27, K:2008/1719 sayılı karara davalı idarece itiraz edilmesi
üzerine itiraz isteminin kabul edilerek anılan kararın bozulmasına ve
davanın reddine ilişkin Denizli Bölge İdare Mahkemesinin 20.3.2009 tarih ve
E:2009/212, K:2009/217 sayılı kararının hukuka aykırı olduğu belirtilerek
kanun yararına bozulması istemi üzerine konu incelendi.
Dosyanın
incelenmesinden, Serinhisar Malmüdürlüğünde memur olarak görev yapmakta
iken Maliye Bakanlığınca yapılan mesleki eğitim kursu sınavını kazanan davacının
İzmir Mesleki Eğitim Kursu Müdürlüğünde geçici görevli olarak 18.9.2006
tarihinden itibaren öğrenim görmeye başladığı, kurs esnasında 2.12.2006
tarihinde Gelir İdaresi Başkanlığınca yapılan Gelir Uzmanlığı Özel Yarışma
Sınavı'nı kazandığı, memur iken Gelir Uzmanı olarak unvan değişikliğini
içeren atama onayının 25.1.2007 tarihinde düzenlendiği ve tebliğ edilmesi
amacıyla Serinhisar Malmüdürlüğünce 29.1.2007 tarihinde öğrenim görmekte
olduğu Mesleki Eğitim Kursuna gönderildiği ve aynı gün atama onayını
tebellüğ ettiği, İzmir Kurs Müdürünce Denizli Vergi Dairesi Başkanlığına
yazılan 30.1.2007 günlü yazıda; davacının kurstaki öğrenimi devam etmek
koşuluyla eski unvanlı görevinden ayrılarak yeni unvanlı (Gelir Uzmanı)
görevine başlatıldığının bildirildiği ve bu tarihten itibaren Gelir
Uzmanlığı unvanının gerektirdiği aylık ve diğer özlük haklarından da
yararlandığı, 18.5.2007 tarihi itibariyle mesleki eğitim kursunu bitirerek
mezuniyet belgesi aldığı ve 25.5.2007 tarihinde Denizli-Serinhisar
Malmüdürlüğündeki görevine başladığı, ancak Maliye Bakanlığı Gelir İdaresi
Başkanlığının 29.8.2007 gün ve 075856 sayılı; "657 sayılı Devlet
Memurları Kanununun 62. maddesine göre, atamalarda görev yerine hareket ve
işe başlamanın, kanuni izinlerin kullanılması veya geçici bir görevin
yapılması sırasında başka bir göreve atanan memurlar için iznin veya geçici
görevin bitimi tarihinde başladığı, 68 inci maddesinin (B) bendine göre
atananların aylık ve diğer hakları atandıkları yeni kadro dereceleri
üzerinden göreve başladıkları günden itibaren ödendiğinden, bu kadro
dereceleri için öngörülen zam ve tazminatların da anılan Kanunun 165 inci
maddesinde olduğu gibi göreve başladıkları günden itibaren ödenmesi
gerektiği, dolayısıyla Gelir Uzmanlığı Özel Yarışma Sınavını kazanarak
ataması yapılanların Gelir Uzmanlığına ilişkin aylık ve diğer özlük
haklarının kurs bitiminde göreve başladığı tarihi takip eden aydan itibaren
ödenmesi, kurs süresince yapılmış ödemelerin ise ilgililerden tahsil
edilmesi gerekeceği.." yolundaki görüş yazısı
üzerine davacıya kurs süresince Gelir Uzmanı olarak fazladan ödendiği iddia
edilen 2.263,15 TL.nın 24.10.2007 tarihli
muhasebe işlem fişi ile kişi borcuna alındığı ve keyfiyetin 7.11.2007 de
kendisine tebliğ edildiği, bu işlemin iptali istemiyle açılan davada
Denizli İdare Mahkemesince tek hakim tarafından verilen kararda; Danıştay
İçtihatları Birleştirme Kurulunun 22.12.1973 gün ve K:1973/14 sayılı kararından
sözedilerek ödemede açık hata halinin mevcut
olmadığı, hatalı ödemenin ise ancak dava açma süresi içinde geri alınabileceği, oysa hatalı ödemenin
üzerinden 6 aya yakın bir zaman geçtiği için geri alınamayacağı
gerekçesiyle işlemin iptal edildiği, itiraz üzerine davaya bakan Bölge
İdare Mahkemesince; 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 62, 147, 165, 167
ve 170 inci maddelerinin hükümlerine yer verildikten sonra, geçici görevde
iken görev yeri değiştirilen memurların yeni görev yerinin aylığına yeni
görevlerine başladıkları tarihten itibaren hak kazanacaklarına vurgu
yapılmak suretiyle idarenin davacıya kurstayken Gelir Uzmanı maaşı ödemekle
açık hataya düştüğü, dolayısıyla fazla ödemeyi her zaman geri alabileceği
gerekçesiyle itirazın kabulüne, tek hakimce verilen kararın bozulmasına ve
davanın reddine karar verildiği, karar düzeltme isteminin de reddedildiği anlaşılmaktadır.
Uyuşmazlık
konusu olayda davacının İzmir Mesleki Eğitim Kursuna gelir memuru
statüsünde gittiği ve memur maaşını almaya devam ettiği tartışmasızdır.
Dolayısıyla bu statüde iken maaşı ödenmekte olan davacıya, kurs sırasında
girdiği sınav sonucunda Gelir Uzmanı olarak atanmaya hak kazanması
nedeniyle atandığı 29.1.2007 tarihi itibariyle Gelir Uzmanı kadrosunun
aylık ve varsa diğer özlük haklarının da aynen ödenmesi gerekmektedir.
Zira, ilgilinin memur statüsünde geçici görevle gönderildiği
kursun Gelir Uzmanı kadrosuna atandığı tarihte bitmemiş olması, diğer bir
anlatımla atama tarihinden sonra yaklaşık 4 ay daha devam etmiş olmasının,
davacının yeni atandığı kadronun mali haklarını atama tarihi itibariyle
almasına engel olduğu sonucunu doğuracak herhangi bir hüküm 657 sayılı
Devlet Memurları Kanununda bulunmamaktadır. Nitekim Maliye Bakanlığı Gelir
İdaresi Başkanlığının 12.2.2007 günlü, 011821 sayılı yazısında; Gelir
Uzmanlığı Özel Sınavını kazananların geçici görev sürelerinin bitimi
beklenilmeksizin atama ve göreve başlayış işlemlerinin yapılması gerektiği
bildirilmiştir.
Davacının
Gelir Uzmanı olarak ataması yapıldıktan sonra kendisine ödenen meblağ, o
kadronun karşılığı olduğundan, gerek dava konusu işlemin iptali ile sonuçlanan
tek hakim kararında, gerekse Bölge İdare Mahkemesi
kararında sözü edilen Danıştay İçtihatları Birleştirme Kurulu kararının bu
olayın çözümünde ele alınmasını gerektirecek bir hukuki zemin benzerliği
bulunmamaktadır. Bu nedenle burada bir "açık hata"nın varlığı ya
da yokluğu tartışmasına girilmesine ve iptal hükmünün; davacının hakkı olan
maaşın hatalı bir ödeme gibi ele alınarak 60 günlük dava açma süresinin
geçirilmesi gibi bir gerekçeye dayandırılmasına da gerek bulunmamaktadır.
657
sayılı Devlet Memurları Kanununun 62. maddesinde; ilk defa veya yeniden
yahut yer değiştirme suretiyle atanan memurların görev yerine hareket ve
işe başlamaya ilişkin uymak zorunda oldukları azami süre düzenlenmiştir. Bu
süre, aynı yerde göreve atananlar için tebliğ gününü, başka yerdeki
görevlere atananlar için, yine tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içerisinde
o yere hareket ederek belli yol süresini izleyen iş gününü göstermektedir.
Bu maddedeki, atamalarda görev yerine hareket ve işe başlamaya ilişkin
hükümlerin, atama işlemlerinin yapılmasıyla ve atama onayının ilgiliye
tebliği ile bir ilgisi bulunmamaktadır. Dolayısıyla olayda başka bir göreve
atanmamış olup, görevde yükselme suretiyle sadece görev unvanı değişmiş
bulunan ilgiliye yapılan ödemenin geri istenilmesinin hukuka aykırı olduğu
iddiasıyla açılan bir davada bu hükmün uyuşmazlığı çözümleyici bir yönü
yoktur.
Kanunun
147. maddesinde deyimler başlığı adı altında memurlara değişik adlarla
yapılan çeşitli ödemeler tanımlanmıştır. 165. madde açıktan atamada, 167.
madde ise derece değişikliğinde aylığa hak kazanma ile ilgili hükümler
içermekte olup, bu maddelerin de uyuşmazlığın çözümü ile herhangi bir
ilgisi bulunmamaktadır.
Aynı
kanunun 170. maddesinde; kanuni izinlerin kullanılması sırasında veya
geçici bir görevde iken asıl görev yeri değiştirilen memurların
aylıklarının, izin veya geçici görevin sona ermesine kadar eski görev
yerlerinde kadro tasarrufundan ödeneceği hükme bağlanmıştır. Bu hüküm,
esasen bu gibi hallerde maaşın ödeme yerini göstermektedir. Davacının görev
yerinin değişmediği, yapılan atama işlemiyle sadece unvanının değiştiği gözönüne alındığında bu madde hükmü ile uyuşmazlık
arasında uygun illiyet bağı bulunmadığı da ortadadır.
Yukarıda yer verilen mevzuat hükümleri karşısında Denizli Bölge
İdare Mahkemesinin, görev yeri değişmemiş olan davacı hakkında, geçici bir
görevde iken görev yeri değiştirilen memurların yeni görev yerinin aylığına
geçici görevin bitiminde hak kazanacakları yolundaki hükümden hareketle ve
ödemeyi yapan idarenin açık hataya düştüğü gerekçesiyle ilgiliden fazla
ödenen meblağı her zaman geri isteyebileceği sonucuna ulaşmış olmasının
hukuka uygun düşmediği açıktır.
Dolayısıyla
davacının kazandığı sınav nedeniyle gelir uzmanı olarak atandığı esnada, hizmetiçi eğitim kursunda olması ve anılan kursun atama
tarihinden sonra da devam etmesi, kadro karşılığı olan gelir uzmanı
aylığını almasına engel teşkil etmez. Bu durumda haksız ve yersiz olarak
fazladan ödendiği görüşüyle 2.263,15 TL tutarındaki meblağın geri
istenilmesine ilişkin işlemde hukuka uyarlık bulunmadığından iptali
gerekirken, davanın uyuşmazlığın
çözümüyle ilgisi bulunmayan gerekçelerle reddine ilişkin Bölge İdare
Mahkemesi kararında hukuka uygunluk görülmemiştir.
Açıklanan
nedenlerle, Denizli Bölge İdare Mahkemesinin 20.3.2009 günlü, E:2009/212,
K:2009/217 sayılı kararının niteliği itibariyle yürürlükteki hukuka aykırı
bir sonucu ifade etmesi nedeniyle 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü
Kanunu'nun 51. maddesi uyarınca kanun yararına bozulmasının uygun olacağı
düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm
veren Danıştay İkinci Dairesi'nce işin gereği düşünüldü:
Dava;
Denizli Defterdarlığı Serinhisar Malmüdürlüğünde memur olarak görev
yapmakta iken Gelir Uzmanı olarak atanan davacıya haksız ve yersiz olarak
fazladan ödendiği iddia edilen 2.263,15 TL tutarındaki meblağın geri
istenilmesine ilişkin işlemin iptali istemiyle açılmıştır.
Denizli
İdare Mahkemesinin tek hakim tarafından verilen
26.12.2008 tarih ve E:2008/27, K:2008/1719 sayılı kararıyla; Danıştay
İçtihatları Birleştirme Kurulunun 22.12.1973 günlü, K:1973/14 sayılı
kararından sözedilerek ödemede açık hata halinin
mevcut olmadığı, hatalı ödemenin ise ancak dava açma süresi içinde geri
alınabileceği, oysa hatalı ödemenin üzerinden 6 aya yakın bir zaman geçtiği
için geri alınamayacağı gerekçesiyle işlem iptal edilmiş; itiraz üzerine
davaya bakan Denizli Bölge İdare Mahkemesi'nin 20.3.2009 günlü, E:2009/212,
K:2009/217 sayılı kararıyla da, 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 62,
147, 165, 167 ve 170 inci maddelerinin hükümlerine yer verildikten sonra,
geçici görevde iken görev yeri değiştirilen memurların yeni görev yerinin
aylığına yeni görevlerine başladıkları tarihten itibaren hak
kazanacaklarına vurgu yapılmak suretiyle idarenin davacıya kursta iken
Gelir Uzmanı maaşı ödemekle açık hataya düştüğü, dolayısıyla fazla ödemeyi
her zaman geri alabileceği gerekçesiyle itiraz kabul edilerek, tek hakim
tarafından verilen karar bozulmuş ve dava reddedilmiş; davacı tarafından
yapılan karar düzeltme başvurusu da reddedilerek karar kesinleşmiştir.
Denizli
Bölge İdare Mahkemesinin 20.3.2009 günlü, E:2009/212, K:2009/217 sayılı
kararının hukuka aykırı olduğu belirtilerek kanun yararına bozulmasının
istenilmesi üzerine Danıştay Başsavcılığı "yürürlükteki hukuka aykırı
bir sonucu ifade eden" sözkonusu kararın,
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 51. maddesi uyarınca kanun
yararına bozulmasını istemektedir.
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun "Kanun
Yararına Bozma" başlıklı 51. maddesinde, "1. Bölge idare
mahkemesi kararları ile idari ve vergi mahkemelerince ve Danıştayca ilk derece mahkemesi olarak verilip temyiz
incelemesinden geçmeden kesinleşmiş bulunan kararlardan niteliği bakımından
yürürlükteki hukuka aykırı bir sonucu ifade edenler, ilgili bakanlıkların
göstereceği lüzum üzerine veya kendiliğinden başsavcı tarafından kanun
yararına temyiz olunabilir.
2.
Temyiz isteği yerinde görüldüğü takdirde karar, kanun yararına bozulur. Bu
bozma
kararı, daha önce kesinleşmiş olan mahkeme veya Danıştay
kararının hukuki sonuçlarını kaldırmaz.
3.
Bozma kararının bir örneği ilgili Bakanlığa gönderilir ve Resmi Gazete'de
yayımlanır." hükmü yer almaktadır.
Uyuşmazlık
konusu olayda; davacının İzmir Mesleki Eğitim Kursuna gelir memuru
statüsünde gittiği ve memur maaşını almaya devam ettiği tartışmasızdır.
Dolayısıyla bu statüde iken maaşı ödenmekte olan davacıya, kurs sırasında
girdiği sınav sonucunda Gelir Uzmanı olarak atanmaya hak kazanması
nedeniyle atandığı 29.1.2007 tarihi itibariyle Gelir Uzmanı kadrosunun
aylık ve varsa diğer özlük haklarının da aynen ödenmesi gerekmektedir.
Zira; ilgilinin memur statüsünde geçici görevle
gönderildiği kursun Gelir Uzmanı kadrosuna atandığı tarihte bitmemiş
olması, diğer bir anlatımla atama tarihinden sonra yaklaşık 4 ay daha devam
etmiş olmasının, davacının yeni atandığı kadronun mali haklarını atama
tarihi itibariyle almasına engel olduğu sonucunu doğuracak herhangi bir hüküm
657 sayılı Devlet Memurları Kanununda bulunmamaktadır. Nitekim Maliye
Bakanlığı Gelir İdaresi Başkanlığının 12.2.2007 günlü, 011821 sayılı
yazısında, Gelir Uzmanlığı Özel Sınavını kazananların geçici görev
sürelerinin bitimi beklenilmeksizin atama ve göreve başlayış işlemlerinin
yapılması gerektiği bildirilmiştir.
Davacının
Gelir Uzmanı olarak ataması yapıldıktan sonra kendisine ödenen meblağ, o
kadronun karşılığı olduğundan, gerek dava konusu işlemin iptali ile
sonuçlanan tek hakim kararında, gerekse Bölge
İdare Mahkemesi kararında sözü edilen Danıştay İçtihatları Birleştirme
Kurulu kararının bu olayın çözümünde ele alınmasını gerektirecek bir hukuki
zemin benzerliği bulunmamaktadır. Bu nedenle burada bir "açık
hata"nın varlığı ya da yokluğu tartışmasına girilmesine ve iptal
hükmünün; davacının hakkı olan maaşın hatalı bir ödeme gibi ele alınarak 60
günlük dava açma süresinin geçirilmesi gibi bir gerekçeye dayandırılmasına
da gerek bulunmamaktadır.
657
sayılı Devlet Memurları Kanununun 62. maddesinde, ilk defa veya yeniden
yahut yer değiştirme suretiyle atanan memurların görev yerine hareket ve
işe başlamaya ilişkin uymak zorunda oldukları azami süre düzenlenmiştir. Bu
süre, aynı yerde göreve atananlar için tebliğ gününü, başka yerdeki
görevlere atananlar için, yine tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içerisinde
o yere hareket ederek belli yol süresini izleyen iş gününü göstermektedir.
Bu maddedeki, atamalarda görev yerine hareket ve işe başlamaya ilişkin
hükümlerin, atama işlemlerinin yapılmasıyla ve atama onayının ilgiliye
tebliği ile bir ilgisi bulunmamaktadır. Dolayısıyla olayda başka bir göreve
atanmamış olup, görevde yükselme suretiyle sadece görev unvanı değişmiş
bulunan ilgiliye yapılan ödemenin geri istenilmesinin hukuka aykırı olduğu
iddiasıyla açılan bir davada bu hükmün uyuşmazlığı çözümleyici bir yönü
yoktur.
Anılan
Kanunun 147. maddesinde, deyimler başlığı adı altında memurlara değişik
adlarla yapılan çeşitli ödemeler tanımlanmıştır. 165. madde açıktan
atamada, 167. madde ise derece değişikliğinde aylığa hak kazanma ile ilgili
hükümler içermekte olup, bu maddelerin de uyuşmazlığın çözümü ile herhangi
bir ilgisi bulunmamaktadır.
Aynı
kanunun 170. maddesinde; kanuni izinlerin kullanılması sırasında veya
geçici bir görevde iken asıl görev yeri değiştirilen memurların
aylıklarının, izin veya geçici görevin sona ermesine kadar eski görev
yerlerinde kadro tasarrufundan ödeneceği hükme bağlanmıştır. Bu hüküm,
esasen bu gibi hallerde maaşın ödeme yerini göstermektedir. Davacının görev
yerinin değişmediği, yapılan atama işlemiyle sadece unvanının değiştiği gözönüne alındığında bu madde hükmü ile uyuşmazlık
arasında uygun illiyet bağı bulunmadığı da ortadadır.
Yukarıda yer verilen mevzuat hükümleri karşısında Denizli Bölge
İdare Mahkemesinin, görev yeri değişmemiş olan davacı hakkında, geçici bir
görevde iken görev yeri değiştirilen memurların yeni görev yerinin aylığına
geçici görevin bitiminde hak kazanacakları yolundaki hükümden hareketle ve
ödemeyi yapan idarenin açık hataya düştüğü gerekçesiyle ilgiliden fazla
ödenen meblağı her zaman geri isteyebileceği sonucuna ulaşmış olmasının
hukuka uygun düşmediği açıktır.
Dolayısıyla, davacının kazandığı sınav nedeniyle
gelir uzmanı olarak atandığı esnada, hizmetiçi
eğitim kursunda olması ve anılan kursun atama tarihinden sonra da devam
etmesi, kadro karşılığı olan gelir uzmanı aylığını almasına engel teşkil
etmez. Bu durumda haksız ve yersiz olarak fazladan ödendiği görüşüyle
2.263,15 TL tutarındaki meblağın geri istenilmesine ilişkin işlemde hukuka
uyarlık bulunmadığından iptali gerekirken, davanın uyuşmazlığın çözümüyle
ilgisi bulunmayan gerekçelerle reddine ilişkin Bölge İdare Mahkemesi
kararında hukuka uygunluk görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle; Danıştay Başsavcılığının
kanun yararına temyiz isteminin kabulü ile Denizli Bölge İdare Mahkemesince
verilen 20.3.2009 günlü, E:2009/212, K:2009/217 sayılı kararın 2577 sayılı
İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 51. maddesi uyarınca hükmün sonuçlarına
etkili olmamak üzere kanun yararına bozulmasına; kararın birer suretinin
Danıştay Başsavcılığına, Maliye Bakanlığına, davacıya ve Serinhisar
Kaymakamlığına gönderilmesine ve bu kararın Resmî Gazete'de yayımlanmasına,
10.3.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
|