Danıştay
Yedinci Daire Başkanlığından :
Esas No : 2009/3087
Karar No : 2010/638
Kanun Yararına Temyiz Eden : Danıştay
Başsavcılığı
Davacı :
Diler Dış Ticaret Anonim Şirketi
Tersane
Caddesi, Diler Han, No: 96
Karaköy/İSTANBUL
Vekili : Av.Engin HELVACI
(Aynı adreste)
Davalı :
Başbakanlık Gümrük Müsteşarlığı adına
Derince
Gümrük Müdürlüğü
Derince/İZMİT
İstemin Özeti
:
Davacı adına tescilli 19.11.2001 tarih ve 5740 sayılı
serbest dolaşıma giriş beyannamesi ile, Mek Dış
Ticaret Anonim Şirketi adına verilen bağlayıcı tarife bilgisine istinaden
4418.20.80.00.00 tarife ve istatistik pozisyonunda beyan ve ithal edilen
eşyaya ilişkin olarak, bağlayıcı tarife bilgisinden yalnızca hak sahibinin
yararlanacağından bahisle, 4411.19.90.00.00 pozisyonu esas alınarak yapılan
gümrük vergisi ve katma değer vergisi ek tahakkukuna vaki itirazın reddine
dair işlemin iptali istemiyle açılan davada; 4458 sayılı Gümrük Kanununun
9'uncu maddesinin 3'üncü fıkrası hükmü uyarınca, bağlayıcı tarife
bilgisinin, sadece bilgiyi alan kişiler için geçerli olduğu; kişiye özel
olarak verilen bağlayıcı tarife bilgisinin tüm ithalatçılar için geçerli
kabul edilmesinin, ithal rejiminin sağlıklı yürümesi açısından mümkün
olmadığı; öte yandan, davacı Şirketçe, 1 seri nolu
Gümrük Genel Tebliğinin, bağlayıcı tarife bilgisinden yalnızca hak
sahibinin yararlanacağına ilişkin 16'ncı maddesinin iptali istemiyle açılan
davada Danıştay Yedinci Dairesinin 13.5.2004 gün ve E:2004/1226;
K:2004/1305 sayılı kararında, "tebliğ"in düzenleyici işlem
olmadığına karar verildiği ileri sürülmüşse de, bağlayıcı tarife bilgisinin
tebliğle değil yasayla düzenlenmiş olması karşısında, bu iddiada da isabet
görülmediği; bu durumda, davacının, bir başkası adına düzenlenen bağlayıcı
tarife bilgisinden yararlanmasına olanak bulunmadığından, dava konusu
işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle, davanın reddi yolunda
verilen Kocaeli Vergi Mahkemesinin 20.10.2004 gün ve E:2004/185 ;
K:2004/755 sayılı kararına vaki itirazın Sakarya Bölge İdare Mahkemesinin
31.5.2005 gün ve E:2004/819; K:2005/333 sayılı kararıyla reddi üzerine, bu
kararın düzeltilmesi istemiyle yapılan başvurunun reddine dair Sakarya Bölge
İdare Mahkemesinin 29.9.2005 gün ve E:2005/475; K:2005/516 sayılı
kararının, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 51'inci maddesi
uyarınca, kanun yararına bozulması istenilmektedir.
Tetkik Hakimi Kurtuluş BEYRİBEY'in Düşüncesi : Olayda,
davacı adına tescilli serbest dolaşıma giriş beyannamesi kapsamında, Mek Dış Ticaret Anonim Şirketi adına verilen bağlayıcı
tarife bilgisine dayanılarak 4418.20.80.00.00 tarife ve istatistik
pozisyonunda beyan ve ithal edilen eşyaya ilişkin olarak, bağlayıcı tarife
bilgisinden yalnızca hak sahibinin yararlanacağından bahisle,
4411.19.90.00.00 pozisyonu esas alınarak yapılan gümrük vergisi ve katma
değer vergisi ek tahakkukuna vaki itirazın reddine dair işlemin iptali
istemiyle açılan davanın reddine dair, tek hakimce verilen karar, vaki
itiraz ve kararın düzeltilmesi isteminin reddi üzerine kesinleşmişse de;
aynı konuda Dairemizce verilen 15.11.2006 gün ve E:2004/3529 ila 3539;
K:2006/3410 ila 3420 sayılı kararıyla; davacı Şirketçe, Mek
Dış Ticaret Anonim Şirketi adına düzenlenen bağlayıcı tarife bilgisine konu
eşya ile aynı olduğu tartışmasız olan eşyanın, bilgide belirtilen tarife ve
istatistik pozisyonunda beyan ve ithal edilmesinde, 4458 sayılı Kanunun,
gümrük vergilerinin, gümrük yükümlülüğünün doğduğu tarihte yürürlükte olan
gümrük tarifesine göre hesaplanacağı yolundaki 15'inci maddesi hükmüne
aykırılık bulunmadığından, bağlayıcı tarife bilgisinden yalnızca hak
sahibinin yararlanacağı gerekçesine dayalı mahkeme kararlarının bozulması
üzerine, Mahkemece bozmaya uymak suretiyle dava konusu işlemlerin iptaline
karar verildiği; bu yoldaki kararların da, yine Dairemizin 2.2.2010 gün ve
K:2010/489 ila 498 sayılı kararlarıyla onandığının anlaşılması karşısında,
yürürlükteki hukuka aykırı olduğu sonucuna varılan kesinleşmiş kararın,
hükmün sonuçlarına etkili olmamak üzere kanun yararına bozulması gerektiği
düşünülmektedir.
Danıştay Başsavcısı Yılmaz ÇİMEN'in Düşüncesi : Diler Dış
Ticaret Anonim Şirketi adına tescilli 19.11.2001 gün ve 5740 sayılı serbest
dolaşıma giriş beyannamesinde, Mek Dış Ticaret
Anonim Şirketi adına düzenlenen
8.11.2001 tarih TRO10106 sayılı bağlayıcı tarife bilgisine yer verilerek
4418.20.80.00.00 tarife ve istatistik pozisyonunda beyan ve ithal edilen
eşyalara, bağlayıcı tarife bilgisinden yalnızca hak sahibinin
yararlanacağından bahisle 4411.19.90.00.00 tarife ve istatistik pozisyonu
uygulanmak süretiyle yapılan gümrük ve katma
değer vergileri ek tahakkukuna vaki itirazın reddi yolundaki işlemin iptali
istemiyle açılan davayı reddeden Kocaeli Vergi Mahkemesinin 20.10.2004 gün
ve E:2004/185, K:2004/755 sayılı kararının bozulması istemiyle yapılan
itiraz başvurusunu reddeden Sakarya Bölge İdare Mahkemesinin 31.5.2005 gün
ve E:2004/819, K:2005/333 sayılı kararının düzeltilmesi isteminin reddine
ilişkin Sakarya Bölge İdare Mahkemesinin 29.9.2005 gün ve E:2005/475,
K:2005/516 sayılı kararının, hukuka aykırı olduğu ileri sürülerek kanun
yararına bozulması istemi üzerine konu incelendi.
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 51 inci
maddesinde; Bölge idare mahkemesi kararları ile idare ve vergi
mahkemelerince ve Danıştayca ilk derece mahkemesi
olarak verilip temyiz incelemesinden geçmeden kesinleşmiş bulunan
kararlardan niteliği bakımından yürürlükteki hukuka aykırı bir sonucu ifade
edenlerin, ilgili bakanlıkların göstereceği lüzum üzerine veya
kendiliğinden Başsavcı tarafından kanun yararına temyiz olunabileceği,
temyiz isteği yerinde görüldüğü takdirde, kararın kanun yararına
bozulacağı, bu bozma kararının daha önce kesinleşmiş olan mahkeme veya Danıştay
kararının hukuki sonuçlarını kaldırmayacağı hükme bağlanmıştır.
4458
sayılı Gümrük Kanununun 15'inci maddesinin 1'inci fıkrasında, gümrük
vergilerinin, gümrük yükümlülüğünün doğduğu tarihte yürürlükte olan gümrük
tarifesine göre hesaplanacağı, aynı Kanunun 9'uncu maddesinin 1'inci
fıkrasında, yazılı talep üzerine Müsteşarlık veya yetkilendirdiği gümrük
idaresi tarafından bağlayıcı tarife veya bağlayıcı menşe bilgileri
verileceği; 2'nci fıkrasında, bağlayıcı tarife veya bağlayıcı menşe
bilgisinin, gümrük idarelerini, hak sahibine karşı sadece eşyanın tarife
pozisyonu konusunda veya eşyanın menşeinin tespiti konusunda ve yalnızca
bilginin verildiği tarihten sonra tamamlanacak gümrük işlemlerine konu olan
eşya için bağlayacağı; 4'üncü fıkrasında, bağlayıcı tarife bilgisinin
veriliş tarihinden itibaren altı yıl geçerli olduğu, talep edenin verdiği
yanlış veya eksik bilgiye dayanan bağlayıcı bilginin iptal edileceği;
5'inci fıkrasında, bağlayıcı tarife bilgisinin; a)
Türk Gümrük Tarife Cetvelinde değişiklik yapılması ve verilen bilginin söz
konusu değişiklikle getirilen hükümlere uymaması, b-)Dünya Gümrük Örgütünün
uymakla yükümlü bulunduğumuz nomanklatür, izahname, tarife pozisyonlarına ilişkin kararlarındaki
bir değişikliğe uymaması, c) bağlayıcı tarife bilgisinin iptal edildiğinin
veya değiştirildiğinin bilgi verilen kişiye tebliğ edilmesi, hallerinde
geçerliliğini kaybedeceği, bu fıkranın (a) ve (b) bentlerinde belirtilen
hallerde, bağlayıcı tarife bilgisinin geçerliliğini kaybetme tarihinin, söz
konusu değişikliklerin Resmi Gazete'de yayımı tarihi olduğu hükme
bağlanmıştır.
Yukarıda
anılan Gümrük Kanununun 9'uncu maddesindeki düzenlemede yer alan, bağlayıcı
tarife bilgisinin, gümrük idaresini, eşyanın tarife pozisyonu konusunda hak
sahibine karşı bağlı kılacağı yolundaki hükmün, idarenin, bağlayıcı tarife
bilgisi verilen eşya için öngörülen tarife ve istatistik pozisyonunu, hak
sahibi olmayanlarca ithal edilen ve bilginin verildiği tarihten sonra
tamamlanan gümrük işlemlerine konu aynı eşya için uygulayamayacağı sonucunu
doğurmayacağı açıktır.
Nitekim, davacı şirket adına
tescilli on adet serbest dolaşıma giriş beyannamesi kapsamı eşyalara
ilişkin olarak aynı nedenle yapılan ek tahakkuklara vaki itirazların reddi
yolundaki işlemlerin iptali istemiyle açılan davaların reddi yolunda
Kocaeli Vergi Mahkemesince tesis edilen kararların temyizen
incelenmesi sonucu Danıştay Yedinci Dairesince verilen 15.11.2006 gün ve
K:2006/3410-3420 sayılı kararlar ile 8.11.2001 tarih ve TR010106 sayılı
bağlayıcı tarife bilgisine dayanılarak, bilgiye konu eşya ile aynı olduğu
tartışmasız olan eşyaların, bilgide belirtilen tarife ve istatistik
pozisyonunda beyan ve ithal edilmesinde hukuka aykırılık bulunmadığı
gerekçesiyle mahkeme kararları bozulmuş, mahkeme tarafından da bozma
kararlarına uyularak işlemlerin iptali yolunda hüküm tesis edilmiştir.
Bu
durumda, davacı şirket tarafından Mek Dış Ticaret
Anonim Şirketi adına düzenlenerek 4458 sayılı Gümrük Kanununun 9'uncu
maddesinin 5'inci fıkrasının c) bendi uyarınca
15.5.2002 tarihinde iptal edilen 8.11.2001 tarih ve TR010106 sayılı
bağlayıcı tarife bilgisine dayanılarak 19.11.2001 gün ve 5740 sayılı
serbest dolaşıma giriş beyannamesi kapsamında, bilginin geçerli olduğu süre
içerisinde, bilgide belirtilen tarife ve istatistik pozisyonunda beyan ve
ithal edilen tarife bilgisine konu eşya ile her yönden aynı olan eşya için
4411.19.90.00.00 tarife ve istatistik pozisyonu esas alınmak suretiyle
yapılan ek tahakkukta ve bu tahakkuka itirazın reddi yolundaki işlemde
hukuka uygunluk bulunmamasına karşın, yazılı gerekçeyle davanın reddi
yolunda verilen Vergi Mahkemesi kararının, bu karara yapılan itirazı
reddederek kararı onayan ve kararın düzeltilmesi istemini reddeden Bölge
İdare Mahkemesi kararlarının hukuka uygun bir değerlendirme ve sonuç
içermediği ortadadır.
Açıklanan nedenlerle, katma değer vergisi ek tahakkuku
işleminin iptali istemiyle açılan davayı reddeden Kocaeli Vergi
Mahkemesinin 20.10.2004 gün ve E:2004/185, K:2004/755 sayılı kararının ve
yapılan itirazın reddi yolunda tesis edilen Sakarya Bölge İdare
Mahkemesinin 31.5.2005 gün ve E:2004/819, K:2005/333 sayılı kararı ile
kararın düzeltilmesi isteminin reddine ilişkin 29.9.2005 gün ve E:2005/475,
K:2005/516 sayılı kararın niteliği itibariyle yürürlükteki hukuka aykırı bir
sonucu ifade etmesi nedeniyle, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun
51'inci maddesi uyarınca kanun yararına bozulmasının uygun olacağı
düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Yedinci
Dairesince işin gereği görüşüldü:
Dosyanın incelenmesinden;
davacı hakkında düzenlenen 24.10.2003 tarihli cevaplı raporda; davacının, Mek Dış Ticaret Anonim Şirketi adına düzenlenen
8.11.2001 tarih ve TR010106 sayılı bağlayıcı tarife bilgisine istinaden,
söz konusu belgenin verildiği tarih ile iptal edildiği tarih arasında geçen
süre içerisinde gerçekleştirdiği ithalatlarda, serbest dolaşıma giriş
beyannamelerinde, ithale konu eşyanın tarife ve istatistik pozisyonunu
4418.20.80.00.00 olarak gösterdiği; ancak, bağlayıcı tarife bilgisinden
yalnızca belge sahibinin yararlanabileceğinden bahisle, ithale konu
"kalıplanmış lif levhadan mamul kapı kaplamaları"nın,
Avrupa Komisyonu Sınıflandırma Tüzüğü uyarınca, 4411.19.90.00.00 tarife ve
istatistik pozisyonunda vergilendirilmesi gerektiğinin belirtilmesi üzerine
yapılan ek tahakkuka vaki itirazın reddine dair işlemin iptali istemiyle
açılan davanın, Kocaeli Vergi Mahkemesi Hakimliğince,
bağlayıcı tarife bilgisinden, hak sahibi olmayan davacının yararlanmasına
olanak bulunmadığı gerekçesiyle reddedildiği anlaşılmıştır.
Ancak; aynı konuda davacı adına
tesis edilen işlemlere karşı açılan davalarda, Kocaeli Vergi Mahkemesince
kurul halinde verilen, davanın reddine dair kararların, Dairemizin
15.11.2006 gün ve E:2004/3529 ila 3539; K:2006/3410 ila 3420 sayılı kararlarıyla;
4458 sayılı Gümrük Kanununun 15'inci maddesinin 1'inci fıkrasında, gümrük
vergilerinin gümrük yükümlülüğünün doğduğu tarihte yürürlükte olan gümrük
tarifesine göre hesaplanacağı; 3'üncü fıkrasının (c) bendinde, gümrük
tarifesinin, Türk Gümrük Tarifesinin kapsadığı eşyaya uygulanacak gümrük
vergi oranlarını; 6'ncı fıkrasında da; eşyanın tarife pozisyonunun
belirlenmesi deyiminden, (kural olarak) söz konusu eşyanın girdiği Türk
Gümrük Tarife Cetvelinin alt pozisyonunun belirlenmesinin anlaşılacağı; 7'nci
fıkrasında ise, Gümrük Tarife Cetveli, İzahnamesi
ve eşya fihristinin, idari ve kazai uygulamalarda
esas tutulacağının hükme bağlandığı; Türk Gümrük Tarife Cetvelinin esasını
“Armonize Mal Tanımı ve Kodlama Sistemi” oluşturduğu; bu sisteme ilişkin sözleşmenin,
22.11.1988 gün ve 1997 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 10.11.1988 gün ve
3501 sayılı Kanunla kabul edilerek, 1.1.1989 tarihinden geçerli olmak üzere
yürürlüğe girdiği; Türk Gümrük Tarife Cetvelinin, Armonize Sistem Nomanklatürü ile Avrupa Birliği Kombine Nomaklatürü esas olmak üzere, ulusal ihtiyaçlar için
açılan alt pozisyonlar ve istatistik pozisyonları da gösterilmek suretiyle,
24 bölüm, 96 fasıl ve 22.000 kalem şeklinde hazırlandığı; gümrük tarife
uygulamasında, ithale konu eşyanın sistem içinde sınıflandırılması gereken
tarife pozisyonunun tespitinden sonra, ilgili sütunda gösterilen oran (veya
tutar) üzerinden gümrük vergisinin hesaplandığı; özel bir tarife uygulaması
olarak kabul edilen ve kısaca; belirli bir eşyanın sürekli ithalatını yapan
kişilere, belirli bir süre için, eşyanın tabi olacağı tarife pozisyonunun
saptanması yönünden gümrük idaresini bağlayıcı niteliği bulunan
"bilgi" olarak tanımlanan bağlayıcı tarife bilgisinin 4458 sayılı
Gümrük Kanununun 9'uncu maddesinde düzenlendiği; maddenin 1'inci fıkrasında;
yazılı talep üzerine Müsteşarlık veya yetkilendirdiği gümrük idaresi
tarafından bağlayıcı tarife veya bağlayıcı menşe bilgileri verilebileceği;
2'nci fıkrasında, bağlayıcı tarife veya bağlayıcı menşe bilgisinin, gümrük
idarelerini, hak sahibine karşı sadece eşyanın tarife pozisyonu konusunda
ve yalnızca bilginin verildiği tarihten sonra tamamlanacak gümrük
işlemlerine konu olan eşya için bağlayacağı; 4'üncü fıkrasında, bağlayıcı
tarife bilgisinin veriliş tarihinden itibaren altı yıl geçerli olduğu;
ancak, talep edenin verdiği yanlış veya eksik bilgiye dayanan bağlayıcı
bilginin iptal edileceği; 5'inci fıkrasında, bağlayıcı tarife bilgisinin;
Türk Gümrük Tarife Cetvelinde değişiklik yapılması ve verilen bilginin söz
konusu değişiklikle getirilen hükümlere uymaması veya Dünya Gümrük
Örgütünün uymakla yükümlü bulunduğumuz nomanklatür,
izahname, tarife pozisyonlarına ilişkin
kararlarındaki bir değişikliğe uymaması halinde söz konusu değişikliklerin
Resmi Gazete'de yayımı tarihinde; bağlayıcı tarife bilgisinin iptal
edilmesi veya değiştirilmesi hallerinde, bu hususun bilgi verilen kişiye
tebliğ edildiği tarihte geçerliliğini kaybedeceği; 7'nci fıkrasında; 5 ve
6'ncı fıkra hükümleri uyarınca geçerliliğini kaybeden bağlayıcı tarife
bilgisinin hak sahibinin, söz konusu bağlayıcı bilgiye dayanarak ve bu
bilginin geçerliliğini kaybetmesinden önce, ilgili eşyanın alımı veya
satımı üstüne bağlayıcı sözleşmeler yaptığı takdirde, geçerliliğini
kaybeden tarife bilgisini, söz konusu yayımın ya da tebligatın yapıldığı
tarihten itibaren altı aylık bir süre boyunca kullanabileceği; ancak,
gümrük işlemleri sırasında söz konusu ürünler için bir ithalat, ihracat ya
da ön izin belgesinin gümrüğe verilmesi halinde, bu belgenin geçerlilik
süresinin esas alınacağı; 8'nci fıkrasında da, bağlayıcı tarife bilgisine
ilişkin 7'nci fıkra hükümlerinin ancak; ithalat ya da ihracat vergilerinin
belirlenmesi veya, tarım politikası kapsamında
ihracat vergi iadeleri ile ithalata ya da ihracata verilen diğer bütün
ödemelerin hesaplanması, veyahut, belgelerin, söz
konusu tarife bilgisine istinaden verilmiş olması koşuluyla, eşyaya ait
gümrük beyannamesinin tescili için gümrük işlemlerinin yürütülmesi
sırasında verilen ithalat, ihracat ya da ön izin belgesinin kullanımı
amaçlarıyla kullanılabileceğinin açıklandığı; her ne kadar, mevcut
düzenlemede, bağlayıcı tarife bilgisinin, Gümrük İdaresini; eşyanın tarife
pozisyonu konusunda yalnızca hak sahibine karşı bağlı kıldığı hükmüne yer
verilmişse de, yukarıda yapılan açıklamalar karşısında; bu hükmün, tarife
uygulamasında, tarifenin yürürlükte olduğu dönemde ithal edilen aynı
eşyanın, aynı tarife ve istatistik pozisyonunda vergilendirileceği
kuralının istisnasını oluşturacak şekilde yorumlanmasına olanak
bulunmadığı; zira, 4458 sayılı Kanunun 9'uncu maddesinde, bağlayıcı tarife
bilgisi verilen eşya için öngörülen tarife ve istatistik pozisyonunun, hak
sahibi olmayanlarca ithal edilecek, aynı eşya için uygulanmayacağı yolunda
açık bir hükme yer verilmediği; kaldı ki; bağlayıcı tarife bilgisinin,
verildiği eşya ile her yönden aynı olan bir başka eşya için
uygulanmayacağının kabulünün; 4458 sayılı Kanunun, gümrük vergilerinin
gümrük yükümlülüğünün doğduğu tarihte yürürlükte olan gümrük tarifesine
göre hesaplanacağı hükmünü içeren 15'inci maddesinin ihlali sonucunu
doğuracağı gibi; Anayasanın 10'uncu maddesinde sözü edilen ve Anayasa Mahkemesinin
muhtelif kararlarında, "...aynı hukuksal durumda olan kişilerin aynı
hukuksal kurallara bağlı tutulacağı..." şeklinde yorumlanan "yasa
önünde eşitlik ilkesi" ile 73'üncü maddesinde ifade edilen ve Anayasa
Mahkemesinin 25.6.1998 gün ve E:1996/73; K:1998/41 sayılı kararında da
"...aynı ya da benzer durumda olan kişilerin farklı yöntem ve oranda
vergilendirilmesine olanak bulunmadığı..." şeklinde yorumlanan,
"vergide genellik ve eşitlik ilkesi"ne
aykırılık oluşturacağı; bu bakımdan; davacı tarafından, Mek
Dış Ticaret Anonim Şirketi adına düzenlenen ve 4458 sayılı Kanunun 9'uncu
maddesinin 5'inci fıkrasının (c) bendi uyarınca 15.5.2002 tarihinde iptal edilen
ve iptal kararı uyarınca, bu tarihten itibaren hukuksal sonuçlarının
ortadan kaldırıldığı anlaşılan 8.11.2001 tarih ve TR010106 sayılı bağlayıcı
tarife bilgisine dayanılarak, bilgiye konu eşya ile aynı olduğu tartışmasız
olan eşyanın, bilgide belirtilen tarife ve istatistik pozisyonunda beyan ve
ithal edilmesinde, açıklanan hukuk ilkelerine uygun bulunmadığı
gerekçesiyle bozulması ve, Mahkemece bozma kararına uymak suretiyle dava
konusu işlemlerin iptal yolunda verilen kararların da, Dairemizin 2.2.2010
gün ve K:2010/489 ila 498 sayılı kararlarıyla onanmış olması karşısında,
Sakarya Bölge İdare Mahkemesinin kararın düzeltilmesi isteminin reddine
dair kararının, yürürlükteki hukuka açık aykırılık oluşturduğu sonucuna
varılmıştır.
Açıklanan
nedenlerle, Danıştay Başsavcılığının kanun yararına temyiz isteminin
kabulüne; Sakarya Bölge İdare Mahkemesinin 29.9.2005 gün ve E:2005/475;
K:2005/516 sayılı kararının, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun
51'inci maddesi uyarınca, hükmün sonuçlarına etkili olmamak üzere kanun
yararına bozulmasına; kararın bir suretinin Başbakanlık ile Danıştay
Başsavcılığına gönderilmesine ve bu kararın Resmi Gazete'de yayımlanmasına,
10.2.2010 gününde oybirliği ile karar verildi.
|