18 Ocak 2011 SALI

Resmî Gazete

Sayı : 27819

YARGITAY KARARI

Yargıtay 18. Hukuk Dairesinden:

             Esas No      : 2010/11697

             Karar No   : 2010/16123

YARGITAY İLAMI

             Davacı Lütfi Doğan Toker ile davalı Nüfus Müdürlüğü arasındaki davada İstanbul 3. Asliye Hukuk Mahkemesince verilen ve Yargıtay'ca incelenmeksizin kesinleşmiş bulunan 10/11/2009 günlü ve 2009/579-2009/193 sayılı kararın yürürlükteki hukuka aykırı olduğu savıyla Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 14/10/2010 gün ve Hukuk-2010/230358 sayılı yazısıyla kanun yararına temyiz edilerek bozulması istenilmiş olmakla, dosyadaki tüm kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

YARGITAY KARARI

             Davada, davacı Lütfi Doğan Toker, kendi adına aldığı nüfus kaydında ana adının Saliha olduğunu, 1981 yılında ölen annesine ait nüfus kaydında ise ana adının idari kayıt düzeltme ile Salih olarak değiştirildiğini, davalı idarenin herhangi bir gerekçe göstermeksizin yaptığı ve hatalı olan bu değişikliğin resmi evrak ve kayıtlar arasında çelişki meydana getirdiğini belirterek, nüfus kayıtlarındaki ana adının Saliha olarak düzeltilmesini istediği, anılan Mahkemenin 7/5/2009 tarih ve 2009/77 Esas, 2009/173 Karar sayılı hükmü ile dava dilekçesinin yetki yönünden reddine karar verildiği, davaya İstanbul 8. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2009/174 Esas sayılı dosyasında devam edilerek 4/11/2009 tarihinde davanın kabulüne karar verildiği, İstanbul 8. Asliye Hukuk Mahkemesinin Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu kararıyla kapatılması üzerine gerekçeli kararın İstanbul 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2009/579 Esas ve 2009/193 Karar sayılı dosyası üzerinden yazıldığı, hükmün temyiz edilmeksizin kesinleştiği anlaşılmaktadır.

Davacının dava tarihinde İstanbul İli, Beşiktaş İlçesi Levent Mahallesinde nüfusa kayıtlı olduğu, bu nüfus kaydında ana adının "Saliha" olarak yazıldığı, kararda ise davacının Ankara İli, Altındağ İlçesi, Sakarya Mahallesi, Cilt No: 78, Hane No:1220'de bulunan kapalı nüfus kaydındaki "Salih" olan ana adının Saliha olarak düzeltilmesine karar verildiği anlaşılmıştır.

1- İstanbul 8. Asliye Hukuk Mahkemesince 4/11/2009 tarihinde karar verildiği, kısa kararın açıklandığı adı geçen Mahkemenin kapatılması üzerine 12/11/2009 tarihinde tutanakla dava dosyalarının İstanbul 3. Asliye Hukuk Mahkemesine devredildiği anlaşıldığına göre devirden önce karara çıkan dava dosyasının 4/11/2009 tarihi itibarıyla henüz devredilmediği göz önünde tutularak İstanbul 8. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2009/174 Esas sayısı ile 4/11/2009 karar tarihinde karar numarası verilerek gerekçeli kararın yazılması gerekirken İstanbul 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin esasına kayıt edilip buradan karar numarası verilip 10/11/2009 tarihi karar tarihi olarak gerekçeli kararda belirtilmek suretiyle Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 381., 388. ve 389. maddelerine aykırı şekilde karar verilmesi,

2- 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Yasası'nın 14. maddesinde; "Nüfus kaydının kapatılması; ölüm, gaiplik, Türk vatandaşlığının kaybı, evlenme, boşanma, evlat edinilme, soybağının düzeltilmesi veya reddi gibi olaylar nedeniyle bir kaydın üzerinde işlem yapılamaz hale getirilmesidir. Kaydın kapatılmasına ilişkin sebep ortadan kalktığında veya kaydın yeniden açılmasını gerektirecek yeni bir sebep ortaya çıktığında kayıt yeniden açılır. Kaydın açılmasından sonra kişisel durumda meydana gelmiş olan olaylar kişinin kaydına işlenir." hükmü yer almaktadır. Davacının düzeltilmesini istediği annesinin adı kapalı kayıt olan Ankara'daki nüfus kaydında yazılı olan adı olup kapalı kayıt üzerinde herhangi bir düzeltme yapılamayacağından bu yöndeki istemin reddine karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu gibi karar verilmesi,

Usul ve yasaya aykırıdır.

Bu itibarla yukarıda açıklanan nedenlerle Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün HUMK.’nun 427. maddesi gereğince sonuca etkili olmamak kaydıyla kanun yararına BOZULMASINA ve gereği yapılmak üzere kararın bir örneği ile dosyanın Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilmesine, 14/12/2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.