Yargıtay 13. Hukuk Dairesinden:
Esas
No : 2011/10954
Karar
No : 2011/11235
YARGITAY
İLAMI
Mahkemesi : İzmir
2. Tüketici Mahkemesi
Tarihi : 4/11/2010
Numarası : 2010/391-2010/987
Davacı : Akbank TAŞ vekili avukat Özlem Vural
Davalı : İshak Kutluay
vekili avukat Acemil Akar
Taraflar arasındaki hakem
kurulu kararına itiraz davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı
nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün Yargıtay
Cumhuriyet Başsavcılığınca kanun yararına bozulması istenilmekle dosya
incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacı vekili, Tüketici
Sorunları Hakem Heyetine başvurduğunu, talebinin reddedildiğini ileri
sürerek Hakem Heyeti kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
Davalı, açılan davanın haksız
olduğunu savunarak davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, davacı vekilinin
itirazının reddine kesin olarak karar verilmiş; ancak mahkemece kendisini
vekil ile temsil eden davalı yararına vekalet
ücreti verilmediği iddiası ile Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nca kanun
yararına bozulması istenilmiştir.
Mahkemece karar tarihi
itibariyle kendisini vekil ile temsil ettiren davalı lehine yürürlükteki
AAÜT gereğince 500 TL vekalet ücretine
hükmedilmesi gerekirken vekalet ücretine hükmedilmemiş olması usul ve
yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir. O nedenle Yargıtay Cumhuriyet
Başsavcılığının temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün HUMK. 427. maddesi
hükmünce sonuca etkili olmamak koşulu ile kanun yararına bozulması gerekir.
SONUÇ: Açıklanan nedenlerle
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının HUMK. 427/6 maddesine dayalı kanun
yararına bozma isteğinin kabulü ile mahkeme kararının sonuca etkili olmamak
koşulu ile kanun yararına BOZULMASINA, 7/7/2011
gününde oybirliğiyle karar verildi.
—— • ——
Yargıtay 13. Hukuk Dairesinden:
Esas
No : 2010/18868
Karar
No : 2011/7869
YARGITAY
İLAMI
Mahkemesi : Elazığ 3. Asliye Hukuk
Mahkemesi (Tüketici Mahkemesi Sıfatıyla)
Tarihi : 12/11/2009
Numarası : 2009/222-2009/358
Davacı : Mustafa Ay
Davalı : Migros A.Ş.
Taraflar arasındaki tüketicinin
hakem kurulu kararına itiraz davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda
yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından kanun yararına temyiz edilmesi
üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacı, davalıdan 15/2/2007 tarihinde satın aldığı cep telefonunun garanti
süresi içinde arızalanması nedeniyle tamiri için 2/2/2009 tarihinde teslim
ettiğini ancak 30 iş günü içinde tamir edilmediğini, bunun üzerine malın
bedelinin iadesi için Elazığ Tüketici Sorunları İl Hakem Heyetine
başvurduğunu, ancak cihazın tamir edilerek tüketiciye teslimine karar
verildiğini, verilen kararın yasaya aykırı olduğunu belirterek Elazığ
Tüketici Sorunları İl Hakem Heyeti kararının iptali ile fatura bedelinin
faizi ile istirdadına karar verilmesini istemiştir.
Davalı, yargılamaya
katılmamıştır.
Mahkemece, Tüketici Sorunları
Hakem Heyetince verilen karardan sonra üründeki arızanın giderildiği ancak
davacı tarafça telefonun teslim alınmadığı bu durumda davacı talebinin
yerinde olmadığı gerekçesiyle talebin reddine ilişkin kesin olarak verilen
karar yürürlükteki mevzuata aykırı olduğu gerekçesiyle Yargıtay Cumhuriyet
Başsavcılığınca kanun yararına temyiz edilmiştir.
4077 sayılı Tüketicinin
Korunması Hakkındaki Kanunun 13/2 maddesi uyarınca; satıcı, garanti belgesi
kapsamındaki malların, garanti süresi içerisinde gerek malzeme ve işçilik,
gerekse montaj hatalarından dolayı arızalanması halinde malı, işçilik
masrafı, değiştirilen parça bedeli ya da başka herhangi bir ad altında
hiçbir ücret talep etmeksizin tamir ile yükümlüdür. Aynı Kanunun 13/3.
madde ve fıkrası gereğince; garanti süresi içersinde sık sık arızalanması sonucu maldan yararlanamamanın
süreklilik arzetmesi veya tamiri için gereken
azami sürenin aşılması hallerinde, tüketici aynı Yasanın 4. maddesindeki
diğer seçimlik haklarını kullanabilir.
Garanti Belgesi Uygulama
Esaslarına Dair Yönetmeliğin 6. maddesinin 4. fıkrasına göre, sanayi
malının tamir süresi en fazla 30 iş günüdür. Bu süre malın servis
istasyonuna servis istasyonunun olmaması durumunda, malın satıcısı, bayii,
acentesi, temsilciliği, ithalatçısı veya imalatçısından birine bildirim tarihinden
itibaren başlar.
Yönetmeliğin 4. maddesi
uyarınca; sanayi malının, tüketiciye teslim edildiği tarihten itibaren,
belirlenen garanti süresi içinde kalmak kaydı ile,
bir yıl içersinde; aynı arızayı ikiden fazla tekrarlaması veya farklı arızaların
dörtten fazla ortaya çıkması sonucu, maldan yararlanamamanın süreklilik
kazanması veya tamiri için gereken sürenin aşılması ya da arızanın
tamirinin mümkün bulunmadığının raporla belirlenmesi durumlarında, tüketici
malın ücretsiz olarak değiştirilmesini bedel iadesi veya ayıp oranında
bedel indirimi talep edebilir. Satıcı bu talebi reddedemez.
Dava konusu üründe kullanıcı
hatası olduğuna dair servis raporunun bulunmayışı yasada ön görülen tamir
süresinin aşılmış olduğu halen ürünün davacıya teslim edilmemiş olması
nedeniyle davacının davasının kabulüne karar verilmesi gerekirken davanın
reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, kanun yararına bozma
isteminin bu nedenle kabulü gerekmiştir.
SONUÇ: Yargıtay Cumhuriyet
Başsavcılığının HUMK. 427/6 maddesine dayalı kanun yararına bozma isteğinin
kabulü ile mahkeme kararının sonuca etkili olmamak üzere kanun yararına
BOZULMASINA, 13/5/2011 gününde oybirliğiyle karar
verildi.
|