27 Ekim 2011 PERŞEMBE

Resmî Gazete

Sayı : 28097

YARGITAY KARARLARI

Yargıtay 2. Hukuk Dairesinden:

             Esas No                     : 2010/23381

             Karar No                  : 2011/13559

YARGITAY İLAMI

İncelenen Kararın:

             Mahkemesi                               : Polatlı 1. Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi

             Tarihi                                        : 18/9/2008

             Numarası                                 : Esas No: 2007/974   Karar No: 2008/741

             Davacı                                       : Christina Racamier

             Davalı                                       : Ahmet Bulut

             Dava Türü                               : Tenfiz

             Temyiz Eden                            : Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı

Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hükmün kanun yararına bozulması Adalet Bakanlığının yazısı üzerine Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından istenilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü.

Davacı Christine Racamier tarafından davalı Ahmet Bulut'a karşı açılan tanıma davasında, tarafların boşanmalarına ilişkin olarak Fransa Aile Mahkemesi kararının tanınmasının talep edildiği, mahkemece davanın kabulüne karar verildiği, kararın temyiz edilmeksizin kesinleştiği anlaşılmıştır.

2675 sayılı Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Hakkında Kanunun 37/a maddesi uyarınca, yabancı mahkeme ilamının o ülke makamlarınca usulen onanmış aslı ve onanmış tercümesi ile ilamın kesinleştiğini gösteren ve o ülke makamlarınca usulen onanmış yazı veya belge ile onanmış tercümesinin dilekçeye eklenmesi zorunlu olduğu halde bu hususa uyulmayarak fotokopi ile yetinilmesi doğru bulunmamıştır.

1136 sayılı Avukatlık Kanununun 38. maddesinin (b) bendinde, avukatın aynı işte menfaati zıt olan tarafları temsil edemeyeceği, yine aynı maddenin son fıkrasına göre bu zorunluluğun avukatların ortaklarını ve yanlarında çalıştırdıkları avukatları da kapsayacağı belirtildiği halde, davada davacının Avukat (A.T.) tarafından temsil edildiği, Avukat (A.T.) nin, davalının da vekili olduğu ancak vekaletnamesindeki tevkil yetkisine istinaden dava tarihinden üç gün sonra Avukat (M.Ü.) ye vekaletname verdiği anlaşılmakla davada menfaati zıt olan tarafların bu şekilde temsili doğru bulunmamıştır.

SONUÇ: Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 427/6. maddesine dayalı kanun yararına bozma isteğinin açıklanan sebeple kabulü ile hükmün sonuca etkili olmamak üzere BOZULMASINA, oybirliğiyle karar verildi. 20/9/2011

—— • ——

Yargıtay 18. Hukuk Dairesinden:

             Esas No     : 2011/7038

             Karar No  : 2011/8854

YARGITAY İLAMl

Davacı Erol Tokgöz ile davalı Nüfus Müdürlüğü arasındaki davada Tekirdağ 2. Asliye Hukuk Mahkemesince verilen ve Yargıtay’ca incelenmeksizin kesinleşmiş bulunan 6/4/2010 günlü ve 2009/207-2010/73 sayılı kararın yürürlükteki hukuka aykırı olduğu savıyla Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 10/6/2011 gün ve Hukuk-2011/184177 sayılı yazısıyla kanun yararına temyiz edilerek bozulması istenilmiş olmakla, dosyadaki tüm kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

YARGITAY KARARI

Davacı dava dilekçesinde; Tokgöz soyadına ikinci bir soyad olarak Sauerbrey soyadının ilave edilmesini istemiş, mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş ve hüküm temyiz edilmeksizin kesinleşmiştir.

27/12/1934 tarihli soyadı nizamnamesinin 6. maddesinde “soyadı ya yalnız olarak veyahut (oğlu) ile birlikte kullanılır.”, 16. maddesinde ise “evlatlık küçük ise evlat edinenin soyadını alır. Ergin olan evlatlık, evlat edinilme sırasında dilerse evlat edinenin soyadını alabilir. Evlatlık ilişkisinin kaldırılması durumunda evlatlık, evlat edinilmeden önceki soyadını alır.” hükümleri yer almaktadır.

Soyadı Nizamnamesinin 6. ve 16. maddesi hükümleri birlikte değerlendirildiğinde, erkek bir şahsın soyadının yanına bir başka soyad eklenemeyeceği gözönünde bulundurularak, davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde davanın kabulüne karar verilmesi usul ve yasaya aykırı bulunmuştur.

Bu itibarla yukarıda açıklanan nedenlerle Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün HUMK.’nun 427. maddesi gereğince sonuca etkili olmamak kaydıyla kanun yararına BOZULMASINA ve gereği yapılmak üzere kararın bir örneği ile dosyanın Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilmesine, 15/9/2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.

—— • ——

Yargıtay 18. Hukuk Dairesinden:

             Esas No     : 2011/7039

             Karar No  : 2011/9290

YARGITAY İLAMl

Davacılar Mehmet Salih ve Nafise Beğde ile davalı Nüfus Müdürlüğü arasındaki davada Beşiri Asliye Hukuk Mahkemesince verilen ve Yargıtay’ca incelenmeksizin kesinleşmiş bulunan 18/5/2010 gün ve 2009/171 Esas 2010/54 Karar sayılı kararın yürürlükteki hukuka aykırı olduğu savıyla Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 5/4/2011 gün ve Hukuk 2011/160363 sayılı yazısıyla kanun yararına temyiz edilerek bozulması istenilmiş olmakla, dosyadaki tüm kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

YARGITAY KARARI

Davacılar, Mehmet Salih ve Nafise Beğde’nin, davalı Nüfus Müdürlüğü aleyhine açtıkları davada, velayetleri altında bulunan müşterek çocukları Hatice Beğde’nin doğum tarihinin 1/9/1991 olmasına rağmen nüfus kayıtlarına sehven 1/1/1995 olarak yazıldığını iddia ederek 1/9/1991 olarak düzeltilmesini istedikleri, mahkemece Hatice Beğde’nin nüfus kaydında 1/1/1995 olan doğum tarihinin gün ve ay kısmı baki kalmak üzere 1/1/1991 olarak düzeltilmesine karar verildiği ve hükmün temyiz edilmeksizin kesinleştiği anlaşılmaktadır.

Doğum tarihinin düzeltilmesine karar verilen Hatice ile aynı anneden olma kardeşi 1/9/1990 doğumlu Hamza arasında düzeltilen doğum tarihine göre sadece 122 günlük bir zaman farkı mevcut olup, bu süre içerisinde bir kadının iki kez doğum yapması tıbben mümkün değildir.

Hakimin nüfus kayıtlarında düzeltme yaparken, kayıtlar arasında çelişki meydana getirmemeye ve hayatın doğal akışına ters düşecek durumlara yol açmamaya özen göstermesi gerekirken, bu hususa dikkat edilmeksizin nüfus kayıtlarında çelişki yaratacak şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı bulunmuştur.

Bu itibarla yukarıda açıklanan nedenlerle Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün HUMK.’nun 427. maddesi gereğince sonuca etkili olmamak kaydıyla kanun yararına BOZULMASINA ve gereği yapılmak üzere kararın bir örneği ile dosyanın Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilmesine, 26/9/2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.

—— • ——

Yargıtay 18. Hukuk Dairesinden:

             Esas No     : 2011/7041

             Karar No  : 2011/9292

YARGITAY İLAMl

Davacılar Alaattin Kırlanğıç, Mualla Kırlanğıç, Metin Kırlanğıç, Türkan Kırlanğıç, Yusuf Kırlanğıç, Sakibe Kırlanğıç ile davalı Nüfus Müdürlüğü arasındaki davada Amasya 1. Asliye Hukuk Mahkemesince verilen ve Yargıtay’ca incelenmeksizin kesinleşmiş bulunan 10/3/2010 günlü ve 2009/279 Esas, 2010/148 Karar sayılı kararın temyiz edilmemekle kesinleşmesi ve yürürlükteki kanuna aykırı olduğu iddiasıyla Cumhuriyet Başsavcılığının 25/5/2011 gün ve Hukuk-2011/169452 sayılı yazılarıyla kanun yararına temyiz edilerek bozulması istenilmiş olmakla, dosyadaki tüm kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

YARGITAY KARARI

Davacılar Alaattin Kırlanğıç, Metin Kırlanğıç, Yusuf Kırlanğıç, Türkan Kırlanğıç, Sakibe Kırlanğıç ve Mualla Kırlanğıç’ın davalı Nüfus Müdürlüğü aleyhine açtıkları davada, “Kırlanğıç” olan soyisimlerinin “Kırlangıç” olarak değiştirilmesini istedikleri, Amasya 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin anılan hükmü ile davanın kabulüne karar verildiği ve hükmün temyiz edilmeksizin kesinleştiği ancak, dosyada bulunan nüfus kayıt örneğinden de açıkça belli olduğu şekilde daha önce de Amasya 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 31/1/1983 tarih ve 1983/10 Esas, 1983/18 Karar sayılı 18/3/1983 kesinleşme tarihli hükmü ile adı geçen kişilerin “Karlangıç” olan soyadlarının “Kırlanğıç” olarak düzeltildiği anlaşılmaktadır.

29/4/2006 tarih ve 26153 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu’nun “Nüfus Davaları” kenar başlığını taşıyan 36 ncı maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinde: “Aynı konuya ilişkin olarak nüfus kaydının düzeltilmesi davası ancak bir kere açılabilir.” hükmüne yer verilmiştir.

5490 sayılı Kanunun anılan hükmü uyarınca bir kişinin soyadına ilişkin kaydın ancak bir kez düzeltilebileceği gözönünde bulundurularak, daha önce soyadı mahkeme kararı ile tashih edilmiş olan davacıların soyadlarının ikinci kez düzeltilmesine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı bulunmuştur.

Bu itibarla yukarıda açıklanan nedenlerle Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün HUMK.’nun 427. maddesi gereğince sonuca etkili olmamak kaydıyla kanun yararına BOZULMASINA ve gereği yapılmak üzere kararın bir örneği ile dosyanın Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilmesine, 26/9/2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.

—— • ——

Yargıtay 18. Hukuk Dairesinden:

             Esas No     : 2011/7043

             Karar No  : 2011/9294

YARGITAY İLAMl

Turgutlu Cumhuriyet Başsavcılığı ile Nüfus Müdürlüğü ve Ali Tayfan arasındaki davada Turgutlu 1. Asliye Hukuk Mahkemesince verilen ve Yargıtay’ca incelenmeksin kesinleşmiş bulunan 30/5/2008 günlü ve 2007/602 Esas-2008/199 Karar sayılı kararın yürürlükteki hukuka aykırı olduğu savıyla Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 30/5/2011 gün ve Hukuk-2011/175554 sayılı yazısıyla kanun yararına temyiz edilerek bozulması istenilmiş olmakla, dosyadaki tüm kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

YARGITAY KARARI

Davacı Turgutlu Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından davalılar İlçe Nüfus Müdürlüğü ve Ali Tayfan aleyhine açılan davada, Ramazan Tayfan’ın 20/9/1992 olan doğum tarihinin ay ve günü baki kalmak kaydıyla 1989 olarak tashihinin istendiği, Turgutlu 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin anılan hükmü ile davanın kabulüne karar verildiği ve hükmün temyiz edilmeksizin kesinleştiği ancak, dosyada bulunan nüfus kayıt örneğinde de açıkça belli olduğu şekilde daha önce de aynı kişinin Turgutlu 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2006/471 Esas, 2007/348 Karar 13/9/2007 kesinleşme tarihli hükmü ile doğum tarihinin 20/9/1988 olarak düzeltildiği anlaşılmaktadır.

29/4/2006 tarih ve 26153 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu’nun “Nüfus Davaları” kenar başlığını taşıyan 36 ncı maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinde: “Aynı konuya ilişkin olarak nüfus kaydının düzeltilmesi davası ancak bir kere açılabilir.” hükmüne yer verilmiştir.

5490 sayılı Kanunun anılan hükmü uyarınca bir kişinin doğum tarihine ilişkin kaydın ancak bir kez düzeltilebileceği gözönünde bulundurularak, daha önce doğum tarihi mahkeme kararı ile tashih edilmiş olan Ramazan Tayfan’ın doğum tarihinin ikinci kez tashihine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı bulunmuştur.

Bu itibarla yukarıda açıklanan nedenlerle Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün HUMK.’nun 427. maddesi gereğince sonuca etkili olmamak kaydıyla kanun yararına BOZULMASINA ve gereği yapılmak üzere kararın bir örneği ile dosyanın Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilmesine, 26/9/2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.

—— • ——

Yargıtay 18. Hukuk Dairesinden:

             Esas No     : 2011/7044

             Karar No  : 2011/9295

YARGITAY İLAMl

Karşıyaka Cumhuriyet Başsavcılığı ile davalı Nüfus Müdürlüğü ve Kerem Bulut, Hüsniye Bulut, Tuncay Bulut, Serkan Bulut ve Gülizar Bulut arasındaki davada Karşıyaka 1. Asliye Hukuk Mahkemesince verilen ve Yargıtay’ca incelenmeksizin kesinleşmiş bulunan 10/11/2009 günlü ve 2006/250 Esas, 2009/258 Karar sayılı kararın yürürlükteki hukuka aykırı olduğu savıyla Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 30/5/2011 gün ve Hukuk-2011/175557 sayılı yazısıyla kanun yararına temyiz edilerek bozulması istenilmiş olmakla, dosyadaki tüm kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

YARGITAY KARARI

Karşıyaka Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından davalılar Nüfus Müdürlüğü ve Kerem Bulut, Hüsniye Bulut, Tuncay Bulut, Serkan Bulut ve Gülizar Bulut aleyhine açılan davada Serkan Bulut’un 1/1/1989 olan doğum tarihinin ay ve günü baki kalmak kaydıyla 1/1/1987 olarak düzeltilmesinin istendiği, Karşıyaka 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin anılan hükmü ile davanın kabulüne karar verildiği ve hükmün temyiz edilmeksizin kesinleştiği ancak, dosyada bulunan nüfus kayıt örneğinden de açıkça belli olduğu şekilde daha önce de Karşıyaka 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 1/12/2006 tarih ve 2003/114 Esas, 2006/870 Karar sayılı hükmü ile adı geçen kişinin doğum tarihinin 1/1/1982 olarak düzeltilmesine karar verildiği anlaşılmaktadır.

29/4/2006 tarih ve 26153 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununun “Nüfus davaları” kenar başlığını taşıyan 36 ncı maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinde, “Aynı konuya ilişkin olarak nüfus kaydının düzeltilmesi davası ancak bir kere açılabilir.” hükmüne yer verilmiştir.

5490 sayılı Kanunun anılan hükmü uyarınca bir kişinin yaşına ilişkin kaydın ancak bir kez düzeltilebileceği gözönünde bulundurularak, daha önce yaşı mahkeme kararı ile tashih edilmiş olan Serkan’ın yaşının ikinci kez tashihine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı bulunmuştur.

Bu itibarla yukarıda açıklanan nedenlerle Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün HUMK.’nun 427. maddesi gereğince sonuca etkili olmamak kaydıyla kanun yararına BOZULMASINA ve gereği yapılmak üzere kararın bir örneği ile dosyanın Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilmesine, 26/9/2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.