Anayasa Mahkemesi Başkanlığından:
Esas Sayısı :
2012/1 (Siyasi Parti - İhtar)
Karar Sayısı :
2013/1
Karar Günü :
10.1.2013
İHTAR İSTEMİNDE BULUNAN : Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı
İHTAR İSTEMİNİN KONUSU : Siyasi parti siciline kayıtlı bulunan bir
başka siyasi partinin adını ve kısaltılmış adını kullanarak 22.4.1983
günlü, 2820 sayılı Siyasi Partiler Kanunu’nun 96. maddesine aykırı hareket
eden Toplumcu Kurtuluş Partisi’ne, bu aykırılığı gidermesi için aynı
Kanun’un 104. maddesi gereğince ihtar kararı verilmesi istemidir.
I- OLAYLAR
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı,
Toplumcu Kurtuluş Partisi’ne
gönderdiği 20.2.2012 günlü, 267 sayılı yazıyla, 2820 sayılı Kanun’un 96.
maddesinin emredici hükmü dikkate alınmak suretiyle partinin aynı ismi
taşıyan bir diğer partiden ayırt edilmesine olanak verecek biçimde, adının
ve kısaltılmış adının değiştirilmesini ve sonucundan bilgi verilmesini talep etmiştir.
Parti, 24.3.2012 günlü, 7 sayılı yazıyla, tüzük değişikliğinde herhangi bir
hukuka aykırılık olmadığını, 2820 sayılı Kanun’da bulunan tek bir hükme
dayanarak bir siyasi partinin varlığının engellenmesinin veya
kısıtlanmasının demokrasiyle ve siyasal eşitlik ilkesiyle çelişeceğini, bu
sebeple ihtarı istenen konuda bir değişiklik yapmaya gerek görülmediğini
bildirmiştir.
Bunun üzerine Başsavcılık, 3.4.2012 günlü, 3 sayılı dilekçesi ile Parti’ye söz konusu aykırılığı gidermesi için 2820
sayılı Kanun’un 104. maddesi uyarınca ihtar
verilmesini talep etmiştir.
İhtar isteminden sonra, Parti Kurucular
Kurulu’nun 15.4.2012 günlü kararı ile Parti’nin adı “Türkiye Komünist Partisi 1920”, kısaltılmış adı ise “TKP 1920” olarak
değiştirilmiş ve parti logosuna da “1920” ibaresi
eklenmiştir.
Anayasa Mahkemesi İçtüzüğü hükümlerine
göre 20.9.2012 gününde yapılan toplantıda, 6216 sayılı Anayasa Mahkemesinin
Kuruluşu ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanun’un 53. maddesinin (1)
numaralı fıkrası gereğince Parti’ye ihtar istemi ile ilgili savunmasını
sunması için süre verilmesine karar verilmiştir.
Parti, savunmasını 23.10.2012 tarihli
yazısıyla Anayasa Mahkemesine sunmuştur.
II- İHTAR İSTEMİNİN GEREKÇESİ
A- Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 3.4.2012 günlü, C.02.0.CBS.0.01.02.03/3 sayılı ihtar istemi
şöyledir:
“A- Giriş
7.2.2012 tarihinde 59 kurucu üye ile
kurularak tüzel kişilik kazanan davalı Toplumcu Kurtuluş Partisi, 15.2.2012
tarihinde gerçekleştirilen tüzük değişikliği sonucu partinin adının Türkiye
Komünist Partisi, kısa adının (TKP) olarak değiştirilmesine ilişkin tüzük
hükmündeki aykırılığın giderilmesi için ihtar kararı verilmesi talebi ile
bu dava açılmıştır.
B- İhtar İsteminden Önceki Süreç
Türkiye
Komünist Partisi 13.2.2012 gün ve 2012/365 sayılı yazı ile “Toplumcu
Kurtuluş Partisi ismiyle kurulan partinin, tüzük değişikliği yoluyla
partileri ile aynı ismi taşıyamayacağı, aynı amblemi, rumuzu, rozeti,
simgeyi (kısa adı) ve benzeri işaretleri kullanamayacağı, buna aykırı bir
değişikliğin kabul edilmemesi ve Siyasi Partiler Siciline işlenmemesini”
talep etmiştir.
Toplumcu
Kurtuluş Partisine 20.2.2012 gün ve 02.04.CBS.04-267 sayı ile “2820 sayılı
Kanunun anılan 96. maddesinin buyurucu hükmü karşısında; partinizin aynı
ismi taşıyan bir diğer partiden ayırt edilmesine olanak verecek biçimde,
parti adının ve kısaltılmış adının yazımızın tebliğinden itibaren 30 gün
içerisinde değiştirilmesi ve sonucundan bilgi verilmesi, aksi halde 2820
sayılı Kanun’un 104. maddesi gereğince Anayasa Mahkemesine ihtar davası
açılacağının bilinmesi önemle rica olunur.” şeklinde yazı yazılmıştır.
Davalı parti, 24.3.2012 gün ve 7
sayılı yazı ile “Parti Kurucular Kurulumuz ilgili istem üzerine yaptığı
değerlendirmede; tüzük değişikliğimizde herhangi bir hukuka aykırılık
olmadığını değerlendirmiştir. Siyasi Partiler Kanunu’nda bulunan tek bir
hükme dayanarak bir partinin siyasi varlığının engellenmesinin veya
kısıtlanmasının; demokrasiyle ve siyasal eşitlik ilkesiyle çelişeceği
açıktır. Bu sebeple, ihtarı istenen konuda bir değişiklik yapmaya gerek
görülmemiş olup, partimizin bundan sonraki faaliyetlerinde “Türkiye
Komünist Partisi” adının ve “TKP” kısaltmasının kullanılmaya devam
edilmesine karar verildiği” yanıtında bulunmuştur.
C- İhtar İsteminin Gerekçesi
A.Öner Öndeş
ve 31 arkadaşı tarafından 6.9.1993 tarihinde kuruluş bildiriminde
bulunularak Sosyalist İktidar Partisi ismiyle tüzel kişilik kazanan parti,
11.11.2001 tarihinde yapılan tüzük değişikliği sonucu, Yargıtay Cumhuriyet
Başsavcılığı Siyasi Partiler Sicilinin 54. sırasına kayıtlı Türkiye
Komünist Partisi ismini almıştır.
Toplumcu
Kurtuluş Partisi, 7.2.2012 tarihinde Murat Nergiz
ve 59 arkadaşı tarafından İçişleri Bakanlığına verilen bildirim ile
kurulmuş ve 15.2.2012 tarihinde gerçekleştirilen tüzük değişikliği sonucu
partinin adı ve kısaltılmış adı Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı Siyasi
Parti Sicilinin 54. sırasına kayıtlı parti (Türkiye Komünist Partisi) ile
aynı ismi almıştır. Parti tüzüğünün 1. maddesi “Partinin adı Türkiye
Komünist Partisi’dir. Kısaltılmış adı TKP’dir.
Merkezi Ankara’dadır. Partinin amblemi sarı hatla çevrelenmiş yuvarlak mavi
zemin üstünde kırmızı orak çekiç, orak çekicin üstünde TKP yazısı ve
altında sarı yıldızdır. Partinin marşı, “TKP Marşıdır”.” şeklindedir.
2820
sayılı Siyasi Partiler Kanunu’nun 96. maddesinin birinci fıkrası, “Anayasa
Mahkemesince temelli kapatılan veya siyasi parti siciline kayıtlı bulunan
siyasi partilerin isimleri, amblemleri, rumuzları, rozetleri ve benzeri
işaretleri başka bir siyasi partice kullanılmayacağı gibi, daha önce
kurulmuş Türk devletlerine ait topluma mal olmuş bayrak, amblem ve flamalar
da siyasi partilerce kullanılmaz...” buyurucu hükmünü taşımaktadır.
Anılan 96. maddenin gerekçesi ise
“Kapatılmış veya feshedilmiş siyasi partilerin isimleri, amblemleri, rumuzları,
rozetleri ve benzeri işaretlerin kullanılması, kapatılan ya da feshedilen
partinin devam ettiği izlenimini yaratacağından maddenin birinci fıkrası
getirilmiş, hürriyetçi demokrasi ilkeleri ile bağdaşmayan adların parti adı
olarak kullanılması uygun görülmediğinden ikinci fıkraya yer verilmiştir.”
şeklindedir.
Gerekçede sicile kayıtlı partilerin
isim, amblem veya işaretlerinin kullanımı ile ilgili bir açıklama bulunmamakla
beraber, maddenin amacı, bir partinin başka bir parti izlenimini yaratacak
isim, amblem veya işaret kullanmasının önlenmesidir. Madde gerekçesi ile
birlikte yorumlandığında, sicile kayıtlı bir partinin isim, amblem veya işaretinin
dahi birebir kullanılması gerekli olmayıp, o parti izlenimini yaratacak
şekilde, başka bir ifade ile karıştırılmaya elverişli amblem veya işaret
kullanması yasaklanmıştır.
D- Davada Uygulanabilir Diğer Yasa
Hükümleri
2820 sayılı Siyasi Partiler Kanunu’nun
121. maddesi uyarınca “Türk Kanunu Medenisi ile Dernekler Kanununun ve
dernekler hakkında uygulanan diğer kanunların bu Kanuna aykırı olmayan
hükümleri, siyasi partiler hakkında da uygulanır.” 6762 sayılı Türk Ticaret
Kanunu’nun 1. maddesine göre de “Türk Ticaret Kanunu, Türk Medeni Kanununun
ayrılmaz bir cüzüdür.”
Türk
Ticaret Kanunu’nun “Hüsnüniyet kaidelerine aykırı hareketler” başlıklı 57.
maddesinin 5. bendi, “Başkasının emtiası, iş mahsulleri, faaliyeti veya
ticaret işletmesiyle iltibaslar meydana getirmeye çalışmak veya buna müsait
bulunan tedbirlere başvurmak, hususiyle başkasının haklı olarak kullandığı
ad, unvan, marka, işaret gibi tanıtma vasıtalarıyla iltibasa meydan
verebilecek surette, ad, unvan, marka, işaret gibi tanıtma vasıtaları kullanmak
veyahut iltibasa meydan veren malları, durumu bilerek veya bilmeyerek,
satışa arz etmek veya şahsi ihtiyaçtan başka her ne sebeple olursa olsun
elinde bulundurmak” iyi niyet kurallarına aykırı davranışlar arasında
sayılmıştır.
Maddeye göre, başkasının kullandığı
işareti iltibasa, hukuk sözlüğüne göre “benzeşime” veya “karışıklığa” yol
açacak şekilde kullanmak iyi niyet kurallarına uygun değildir.
4721 sayılı Medeni Kanunun “Dürüst
Davranma” başlıklı 2. maddesinde de “Herkes, haklarını kullanırken ve
borçlarını yerine getirirken dürüstlük kurallarına uymak zorundadır. Bir
hakkın açıkça kötüye kullanılmasını hukuk düzeni korumaz.” kuralı
getirilmiştir.
5253
sayılı Dernekler Kanunu’nun 29. maddesinin “Derneklerin, mevcut veya
mahkeme kararıyla kapatılmış veya feshedilmiş bir siyasi partinin, bir
sendikanın veya üst kuruluşun, bir derneğin veya üst kuruluşun adını, amblemini,
rumuzunu, rozetini ve benzeri işaretleri ya da başka bir ülkeye ve daha
önce kurulmuş Türk devletlerine ait bayrak, amblem ve flamaları
kullanmaları yasaktır.” hükmü ile dernekler arasında herhangi bir yanılgı
veya yanlış anlamaya meydan vermeden, faaliyetlerinin sürdürülmesi bu
sayede demokrasinin tam olarak gerçekleşmesi amaçlanmıştır.
Davalı partinin ismini ve amblemini
değiştirmemesi halinde, ileride giderilmesi mümkün olmayan aksaklıkların
yaşanması, hatta hukuki veya demokratik olmayan sonuçların ortaya çıkması
kaçınılmaz olacaktır.
E- Sonuç ve İstem
Davalı siyasi partiye, siyasi parti
sicilimize kayıtlı olan Türkiye Komünist Partisinden ayırt edilmesine
olanak verecek şekilde, parti adını ve kısaltılmış adını düzenleyen parti
tüzüğünün 1. maddesinin “Partinin adı Türkiye Komünist Partisi’dir.
Kısaltılmış adı TKP’dir. Merkezi Ankara’dadır.
Partinin amblemi sarı hatla çevrelenmiş yuvarlak mavi zemin üstünde kırmızı
orak çekiç, orak çekicin üstünde TKP yazısı ve altında sarı yıldızdır.
Partinin marşı, “TKP Marşıdır”.” hükmünü değiştirmesi suretiyle aykırılığın
giderilmesinin sağlanması için 2820 sayılı Kanun’un 104. maddesi gereğince
ihtar kararı verilmesi arz ve talep olunur.”
B- Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 12.12.2012
günlü, C.02.0.CBS.0.01.02.04/1554 sayılı yazısı şöyledir:
“1- Giriş
Toplumcu Kurtuluş Partisi, 7.2.2012
tarihinde kurulmuş, 15.2.2012 tarihinde partinin adı ve kısaltılmış adı
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı Siyasi Parti Sicilinin 54. sırasına
kayıtlı parti (Türkiye Komünist Partisi) ile aynı ismi almıştır. Parti
tüzüğünün 1. maddesi “Partinin adı Türkiye Komünist Partisi’dir.
Kısaltılmış adı TKP’dir. Merkezi Ankara’dadır.
Partinin amblemi sarı hatla çevrelenmiş yuvarlak mavi zemin üstünde kırmızı
orak çekiç, orak çekicin üstünde TKP yazısı ve altında sarı yıldızdır.
Partinin marşı, “TKP Marşıdır”.” şeklinde değişikliği yapılmıştır.
2820
sayılı Siyasi Partiler Kanunu’nun 96. maddesinin birinci fıkrası, “Anayasa
Mahkemesince temelli kapatılan veya siyasi parti siciline kayıtlı bulunan
siyasi partilerin isimleri, amblemleri, rumuzları, rozetleri ve benzeri
işaretleri başka bir siyasi partice kullanılmayacağı gibi, daha önce
kurulmuş Türk devletlerine ait topluma mal olmuş bayrak, amblem ve flamalar
da siyasi partilerce kullanılmaz...” buyurucu hükmünü taşımaktadır.
Davalı partinin adı, kısaltılmış adı
ve amblemini değiştirmemesi halinde, ileride giderilmesi mümkün olmayan
aksaklıkların yaşanması, hatta hukuki veya demokratik olmayan sonuçların
ortaya çıkması olası olduğundan düzeltilmesi için yapılan yazışmaların
sonuçsuz kalması üzerine de ihtar başvurusunda bulunulmuştu.
Bu süreç
içerisinde Toplumcu Kurtuluş Partisi adını “TÜRKİYE KOMÜNİST PARTİSİ 1920” kısa adını da “TKP 1920” olarak
değiştirildiğine ve parti logosuna ise “1920” ibaresinin
eklenmesine ilişkin Kurucular Kurulu kararını 16.4.2012 tarih ve 14 sayılı
yazıları ile Başsavcılığımıza bildirilmiş ve bu değişiklik 19.4.2012 gün ve
745 sayılı yazımız ile de Başkanlığınıza gönderilmişti.
2- Sonuç ve İstem
İhtar
isteminde bulunulan siyasi parti yukarıda anlatıldığı şekilde parti adı,
kısa ad ve parti ambleminde bir kısım eklemeler yapmışsa da; Siyasi Parti
Sicilinde kayıtlı olan Türkiye Komünist Partisinden ayırt edilmesine olanak
sağlayacak ölçüde değişiklikler gerçekleştirilmediği, yanılgı ve yanlış
anlamalara imkân verecek şekilde özünü koruduğu değerlendirildiğinden 2820
sayılı Kanun’un 104. maddesi uyarınca ihtar kararı verilmesi talep olunur.”
III- PARTİNİN SAVUNMASI
Aleyhine ihtar isteminde bulunulan Parti’nin
23.10.2012 günlü, 2012/1 sayılı savunması şöyledir:
“Konu: Davaya ilişkin beyanlarımızı
içerir dilekçedir.
Açıklamalar:
1- Yargıtay Cumhuriyet
Başsavcılığının ihtar istemi üzerine partimiz aleyhinde iş bu davanın
açıldığını öğrenmiş bulunuyoruz. Mahkemenizin 20 Eylül 2012 günlü
oturumunda alınan ve tebliğ olunan ara kararda, 30 günlük süre içerisinde
davaya ilişkin beyanda bulunmamız istenmiştir. Bu istem uyarınca süresi
içerisinde partimiz adına beyanda bulunmaktayız.
2- Partimiz 2012 yılının Şubat ayı
içerisinde yasal kuruluşunu tamamlayarak tüzel kişilik kazandıktan hemen
sonra 15.2.2012 günü alınan Kurucular Kurulu kararı ile “kısmi tüzük
değişikliğine” gitmiştir. Söz konusu kararla kuruluşta “Toplumcu Kurtuluş
Partisi” olan parti adı “Türkiye Komünist Partisi”, kısa adı da “TKP”
olarak değiştirilmiştir.
3- Değişikliği takip eden haftalarda
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca, siyasi partiler kütüğüne kayıtlı “aynı
isimli bir başka parti bulunduğu gerekçesiyle” 30 gün içerisinde parti
adının ve kısa adının değiştirilmesi istenmiştir. Aksi durumda 2820 sayılı
Kanun uyarınca Anayasa Mahkemesine ihtar istemli başvuruda bulunulacağı
belirtilmiştir. Söz konusu dönemde parti kurucularınca yapılan
değerlendirmede o aşamada partimizin isminin değişmesine gerek olmadığı
karalaştırılmıştır. Ne var ki kısa bir süre sonra (15.4.2012 günü)
düzenlenen Kurucular Kurulu toplantısında yapılan hukuki ve siyasi
değerlendirmeler neticesinde yeni bir karar alınmıştır. Buna göre parti
adının “TÜRKİYE KOMÜNİST PARTİSİ 1920” kısa adının “TKP 1920” olması; ayrıca logoda da mavi zemin üzerinde orak çekiç ve içerisinde
“TKP” ve “1920”
ibarelerinin yer alması kararlaştırılmıştır. Tüzük değişikliği süresi
içerisinde ilgili kurumlara bildirilmiştir.
4- Bu değişikliğin üzerinden altı ayı
aşkın bir zaman geçmiş olup, partimiz Türkiye Komünist Partisi 1920 (TKP
1920) olan adını valilikler, vergi daireleri, noterler, telekomünikasyon
firmaları ve bankalar gibi kamu ve özel kurumlarda ve siyasi hayatın
gerektirdiği bütün alanlarda sorunsuzca kullanmaktadır. Nisan ayı
içerisinde yapılan isim değişikliğinden bu yana ne idari olarak ne de
siyasi olarak herhangi bir karışıklık da meydana gelmiş değildir.
5- Öte yandan partimiz, TKP 1920
adını aldıktan sonra yapılan isim değişikliği nedeniyle herhangi bir ihtar
da almış değildir. Dolayısıyla isim değişikliğinde bir hukuka ve yasaya
aykırılık hali olmadığının açık olmasına karşın, partimizin bu davaya bağlı
tutulması hukuken de açıkça çelişkilidir. Zira davanın açılmasına sebep
olan ihtarda “Türkiye Komünist Partisi” uzun adının ve “TKP” kısa adının
değiştirilmesi istenmiştir. Ortadaki tek sorun söz konusu değişikliğin
Başsavcılığın vermiş olduğu 30 günlük süre geçtikten kısa bir süre sonra
gerçekleştirilmesidir. Ancak ne Anayasa’da ne de Siyasi Partiler Kanunu’nda
ihtar süresi sonrasında yapılan işlemin geçersiz olacağına ilişkin bir
hüküm bulunmadığı açık olduğuna göre ortada bugün için davaya konu
edilebilecek bir durum mevcut değildir.
6- Bu haliyle huzurdaki davanın
KONUSUZ kaldığı açıktır. Zira ihtar isteminin yegane
dayanağı isim aynılığıdır. Partimizce yapılan değişiklik sonucunda parti
adı ve kısa adı açıkça değişmiştir. Logosu ise hem renk hem biçim hem de
siyasi anlam olarak baştan beri farklıdır. Dahası “1920” ekiyle birlikte
içerik olarak daha da farklılaşmıştır. Kısacası 15.4.2012 tarihinden
itibaren iddia olunan yasaya aykırılık halinin kalktığı ortadadır. Bu
suretle konusuz kalmış olan isteminin reddini talep ederiz.
Sonuç ve İstem:
Yukarıda açıkladığımız gerekçeler ve
mahkemenizin re’sen de değerlendirebileceği sair
hukuki gereklilikler ışığında, KONUSUZ kaldığı açık olan huzurdaki davanın
reddini talep ederiz.”
IV- İNCELEME
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının ihtar başvurusu
ile ekleri, Parti’nin savunması, Raportör Selim ERDEM tarafından hazırlanan
işin esasına ilişkin rapor, ilgili Anayasa ve yasa kuralları, bunların
gerekçeleri ve diğer belgeler okunup incelendikten sonra gereği görüşülüp
düşünüldü:
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının, Toplumcu
Kurtuluş Partisi’nce 15.2.2012 tarihinde yapılan tüzük değişikliği ile
belirlenen parti adının ve kısaltılmış adının siyasi parti siciline kayıtlı
bulunan başka bir parti ile aynı olduğunu, Parti’ye aynı ismi taşıyan başka
bir partiden ayırt edilmesine imkân verecek biçimde parti adını ve
kısaltılmış adını değiştirmesi için yazı yazılmasına rağmen bu ad ve
kısaltılmış adın değiştirilmediğini belirterek ihtar kararı verilmesi
isteminde bulunduğu görülmüştür.
Parti, ihtar isteminden sonra Kurucular
Kurulu’nun 15.4.2012 günlü kararı ile “Türkiye
Komünist Partisi” olan adını “Türkiye
Komünist Partisi 1920”,
kısaltılmış adını ise “TKP 1920” olarak
değiştirmiş ve parti logosuna da “1920” ibaresini
eklemiştir.
Başsavcılık ek mütalaasında, ihtar isteminde
bulunulan Parti’nin parti adı, kısaltılmış adı ve parti ambleminde yapmış
olduğu değişikliklerin, siyasi parti sicilinde kayıtlı olan Türkiye
Komünist Partisi’nden ayırt edilmesine olanak sağlayacak ölçüde
gerçekleştirilmediğini, yanılgı ve yanlış anlamalara imkân verecek şekilde
özünü koruduğunu belirterek ihtar kararı verilmesi istemini yinelemiştir.
2820 sayılı Kanun’un 96. maddesinin birinci
fıkrasında, Anayasa Mahkemesince temelli kapatılan veya siyasi parti
siciline kayıtlı bulunan siyasi partilerin isimlerinin, amblemlerinin,
rumuzlarının, rozetlerinin ve benzeri işaretlerinin başka bir siyasi
partice kullanılamayacağı hükmü yer almıştır. Bu şekilde, siyasi parti
siciline kayıtlı olan parti isimleri, amblemleri, rumuzları, rozetleri ve
benzeri işaretleri koruma altına alınmış olup, bunların başka bir parti
tarafından kullanılması açıkça yasaklanmıştır.
2839 sayılı Milletvekili Seçimi Kanunu’nun 26.
maddesi ile 298 sayılı Seçimlerin Temel Hükümleri ve Seçmen Kütükleri
Hakkında Kanun’un 94. maddesinde de oy pusulalarında, seçime katılan siyasi
partilerin özel işaretleri, kısaltılmış isimleri ve tam yazı halinde
isimlerinin bulunacağı belirtilmektedir.
Bir partinin kullanacağı isim, amblem veya
işaretlerin başka bir parti izlenimi vermemesi, yanılgı veya yanlış
anlamaya sebep olmaması gerekir. Siyasi partilerin isim, amblem ve
işaretleri açık olmalı ve kişiler için o siyasi partinin başka bir siyasi
parti ile karıştırılmasına yol açmamalıdır. Bir siyasi partinin daha önce
kurulmuş olan ve siyasi parti siciline kayıtlı bulunan bir başka partinin
adını ve kısaltılmış adını aynen veya sonuna bir rakam eklemek suretiyle
kullanmasının, o partinin diğer partiyle karıştırılması ve o partiden ayırt
edilememesi sonucunu doğuracağı açıktır.
Siyasi partiler tarafından Anayasa Mahkemesine
sunulmuş olan parti sicil dosyalarının incelenmesi sonucunda, aleyhine
ihtar isteminde bulunulan Parti’nin 15.2.2012 gününde gerçekleştirdiği
tüzük değişikliği ile kullanmaya başladığı parti adının ve kısaltılmış
adının, 16.8.1993 gününde kurulan Türkiye Komünist Partisi’ne ait olduğu ve
halen de siyasi partiler siciline kayıtlı olarak bu Parti tarafından
kullanıldığı anlaşılmaktadır. Parti’nin
uyarılması üzerine gerçekleştirdiği 15.4.2012 günlü tüzük değişikliği ile
parti ad ve kısaltılmış adına “1920”
rakamını eklemek suretiyle belirlediği ad ve kısaltılmış adın da belirtilen
siyasi parti ile açıkça ayırt edilmesine imkân sağlamadığı, karışıklığa ve
yanlış anlamaya neden olacağı sonucuna varılmıştır.
2820 sayılı Kanun’un 104. maddesinde, bir siyasi
partinin bu Kanun’un 101. maddesi dışında kalan emredici hükümleriyle diğer
kanunların siyasi partilerle ilgili emredici hükümlerine aykırılık halinde
bulunması sebebiyle o parti aleyhine Anayasa Mahkemesine, Yargıtay
Cumhuriyet Başsavcılığınca resen yazı ile başvurulacağı, Anayasa
Mahkemesinin söz konusu hükümlere aykırılık görmesi durumunda bu
aykırılığın giderilmesi için ilgili siyasi parti hakkında ihtar kararı
vereceği öngörülmektedir.
Buna göre, 2820 sayılı Kanun’un 96. maddesinde yer
alan emredici hükümlere aykırı olarak, daha önce kurulmuş olan ve siyasi
parti siciline kayıtlı bulunan bir başka parti ile karışacak, o parti ile
ayırt edilmesine imkân tanımayacak şekilde ad ve kısaltılmış ad kullanan ve
uyarılmasına rağmen bu durumu düzeltmeyerek, tüzük değişikliği ile “Türkiye Komünist Partisi 1920” ismini kullanan Toplumcu Kurtuluş Partisi’ne
ihtarda bulunulması gerekir.
Bu görüşe Engin YILDIRIM katılmamıştır.
V- SONUÇ
Siyasi
parti siciline kayıtlı bulunan bir başka siyasi partinin adını ve
kısaltılmış adını kullanarak 22.4.1983 günlü, 2820 sayılı Siyasi Partiler
Kanunu’nun 96. maddesine aykırı hareket eden Toplumcu Kurtuluş Partisi’ne,
bu aykırılığı gidermesi için aynı Kanun’un 104. maddesi gereğince İHTARDA
BULUNULMASINA, Engin YILDIRIM’ın karşıoyu ve OYÇOKLUĞUYLA, 10.1.2013 gününde karar verildi.
Başkan
Haşim KILIÇ
|
Başkanvekili
Serruh
KALELİ
|
Başkanvekili
Alparslan ALTAN
|
Üye
Fulya KANTARCIOĞLU
|
Üye
Mehmet ERTEN
|
Üye
Serdar ÖZGÜLDÜR
|
Üye
Osman Alifeyyaz PAKSÜT
|
Üye
Zehra Ayla PERKTAŞ
|
Üye
Recep KÖMÜRCÜ
|
Üye
Burhan ÜSTÜN
|
Üye
Engin YILDIRIM
|
Üye
Nuri NECİPOĞLU
|
Üye
Hicabi
DURSUN
|
Üye
Celal Mümtaz AKINCI
|
Üye
Erdal TERCAN
|
Üye
Muammer TOPAL
|
Üye
Zühtü ARSLAN
|
KARŞIOY
GEREKÇESİ
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı başvuru
dilekçesinde, Toplumcu Kurtuluş Partisinin tüzük değişikliği ile sicile
kayıtlı başka bir partinin adını (Türkiye Komünist Partisi) ve kısaltılmış
adını (TKP) kullanmasının 2820 sayılı Siyasi Partiler Kanunu’nun 96. maddesine aykırılığı iddiasıyla, adı
geçen parti hakkında ihtar kararı verilmesi talebinde bulunmuştur.
İhtar isteminden sonra, parti kurucular kurulu
parti adının ve logosunun değiştirilmesine karar vermiş ve parti adına,
kısaltılmış adına ve logosuna “1920” rakamını ilave ederek, partinin adını
“Türkiye Komünist Partisi 1920”,
kısaltılmış adını da “TKP 1920”olarak değiştirmiştir.
Bunun üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının
hazırladığı ek mütalaada, partinin ad, kısa ad ve ambleminde bir kısım
eklemeler yaptığı, bu eklemelerin partinin siyasi partiler siciline kayıtlı
olan Türkiye Komünist Partisinden ayrıt edilmesine olanak sağlayacak ölçüde
gerçekleştirilmediği değerlendirmesinde bulunulmuştur.
Siyasi Partiler Kanunu’nun 96. maddesinde “…veya
siyasi parti siciline kayıtlı bulunan siyasi partilerin isimleri,
amblemleri, rumuzları, rozetleri ve benzeri işaretleri başka bir siyasi
partice kullanılmayacağı…” düzenlemesi yer almaktadır. Önümüzdeki olayda
parti adı, kısaltması ve logosu açısından yeteri kadar farklılık mevcuttur.
Türkiye Komünist Partisi (TKP) ile Türkiye Komünist Partisi 1920 (TKP 1920)
iki ayrı siyasi partidir. “1920” rakamını adına
ekleyen parti tarihsel bir duruma atıf yaparak kendisi ile diğer parti
arasındaki farklılığı vurgulamaktadır. Kaldı ki, “Türkiye” ve “Partisi”
kavramları yaygın olarak parti adlarında kullanılmaktadır. “Komünist”
kavramı ise bir siyasi ideolojiyi ve onu benimseyenleri ifade etmekte olup,
tek bir partinin bunu kullanma tekeline sahip olduğunu söylemek de mümkün
değildir
Ülkemizde kurulu bulunan bazı siyasi partilerin
adları ve kısaltmaları birbirleriyle benzerlik taşımaktadır. Örneğin,
Güçlenen Türkiye Partisi (GÜTÜP) ile Güçlü Türkiye Partisinin (GTP)
isimleri ve kısaltmaları da benzerlik taşımasına rağmen bu sorun
yaratmamıştır. Sırf isim ve kısaltma benzerliğinden dolayı Anayasanın
tanıdığı en temel haklardan olan siyasi parti kurma ve siyasi faaliyette
bulunma hakkı engellenmemelidir.
İhtar istemi isim aynılığından kaynaklanmış, partinin
yaptığı isim değişikliği ile de kanuna aykırı olan durum giderilmiştir.
Ayrıca, TKP 1920 partisinin amblemi de TKP’ninkinden
renk ve tasarım yönlerinden farklılıklar göstermektedir. Seçmenler çeşitli
nedenlerle parti adlarını, kısaltmalarını ve amblemlerini karıştırabilir.
Sırf buna dayanarak bir siyasi partiye ihtar verilmesi, demokratik yaşamın
vazgeçilmez unsuru olan bu kurumların demokratik toplum düzeninin
sağlanması ve sürdürülmesinde gerekli olan işlevlerini yerine getirmelerine
zarar verecektir.
Sonuç olarak, Anayasanın 68. maddesine aykırı
olduğu düşüncesiyle Türkiye Komünist Partisi 1920’ye (Toplumcu Kurtuluş
Partisine) yönelik ihtar isteminin reddinin gerektiği kanaatine
varılmıştır.
Üye
Engin
YILDIRIM
|