Hazine ve Maliye Bakanlığı (Gelir İdaresi
Başkanlığı)’ndan:
BAZI ALACAKLARIN YENİDEN YAPILANDIRILMASINA DAİR
7440 SAYILI KANUN GENEL TEBLİĞİ
(SERİ NO: 2)
BİRİNCİ BÖLÜM
Başlangıç Hükümleri
Amaç ve
kapsam
MADDE 1- (1) Bu Tebliğin amacı; 9/3/2023 tarihli ve 7440
sayılı Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılması ile Bazı Kanunlarda
Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 10 uncu maddesinin yirmi birinci, yirmi
ikinci, yirmi beşinci ve yirmi altıncı fıkralarının uygulamasına dair usul
ve esasları düzenlemektir.
Tanımlar
MADDE 2- (1) Bu Tebliğde geçen;
a) Hazine ve Maliye Bakanlığınca mücbir sebep hali
ilan edilen yerler: Adana, Adıyaman, Diyarbakır, Elazığ, Gaziantep, Hatay,
Kahramanmaraş, Kilis, Malatya, Osmaniye ve Şanlıurfa İlleri ile Sivas
İlinin Gürün İlçesini,
b) Depremden etkilenenler: Kendisi, eşi, çocuğu
veya anne ve babasından;
- Yerleşim yeri 6/2/2023 tarihi itibarıyla mücbir
sebep hali ilan edilen yerlerde bulunanları,
- Yerleşim yeri mücbir sebep hali ilan edilen
yerlerde bulunmamakla birlikte geçici olarak herhangi bir sebeple bu
yerlerde bulunanları,
- Deprem nedeniyle; hayatını kaybedenler,
yaralananlar ve tedavi görenleri,
- Deprem nedeniyle mal varlığı zarar görenleri,
- Deprem nedeniyle mücbir sebep hali ilan edilen
yerlerden diğer yerlere taşınanları,
c) Yerleşim yeri: Bir kimsenin sürekli kalma
niyetiyle oturduğu, diğer bir ifade ile ikametgah adresinin bulunduğu yeri,
ifade eder.
İKİNCİ BÖLÜM
Depremden Etkilenen Hizmet Erbabına Yapılan Ayni ve
Nakdi Yardımlarda
Gelir Vergisi ve Damga Vergisi İstisnası
Yasal
düzenleme
MADDE 3- (1) 7440 sayılı Kanunun 10 uncu maddesinin yirmi
birinci fıkrasında;
“(21)
6/2/2023 tarihinde Kahramanmaraş İlinde meydana gelen depremler nedeniyle
Hazine ve Maliye Bakanlığınca 213 sayılı Kanunun 15 inci maddesi kapsamında
mücbir sebep hali ilan edilen yerlerde;
a) Depremden, kendisi, eşi, çocuğu veya anne ve
babası etkilenen hizmet erbabına, işverenler tarafından 6/2/2023 ila
31/7/2023 tarihleri arasında (bu tarihler dâhil) mevcut ücret, prim,
ikramiye gibi ödemelerine ilave olarak yapılan ayni yardımlar ile toplam
tutarı 50.000 Türk lirasını geçmeyen nakdi yardımlar 5510 sayılı Kanuna
göre prime esas kazanca dâhil edilmez, bu yardımlar üzerinden 193 sayılı
Kanun uyarınca gelir vergisi ve 1/7/1964 tarihli ve 488 sayılı Damga
Vergisi Kanunu uyarınca damga vergisi alınmaz.
…” hükmü yer almaktadır.
Ücret
sayılan ödemeler
MADDE 4- (1) 31/12/1960 tarihli ve 193 sayılı Gelir Vergisi
Kanununun 61 inci maddesinde ücret, işverene tabi ve belirli bir işyerine
bağlı olarak çalışanlara hizmet karşılığı verilen para ve ayınlar ile
sağlanan ve para ile temsil edilebilen menfaatler olarak tanımlanmış ve
ücretin ödenek, tazminat, kasa tazminatı (mali sorumluluk tazminatı),
tahsisat, zam, avans, aidat, huzur hakkı, prim, ikramiye, gider karşılığı
veya başka adlar altında ödenmiş olması veya bir ortaklık münasebeti
niteliğinde olmamak şartı ile kazancın belli bir yüzdesi şeklinde tayin
edilmiş bulunmasının onun mahiyetini değiştirmeyeceği belirtilmiştir.
Dolayısıyla, hizmet erbabına ödenen aylık ücret, mesai, prim, ikramiye, gider
karşılığı ve sair adlarla yapılan tüm ödemeler ve sağlanan menfaatler de
ücret kapsamında değerlendirilmektedir.
İstisnanın
kapsamı ve şartları
MADDE 5- (1) 7440 sayılı Kanunun 10 uncu maddesinin yirmi
birinci fıkrasının (a) bendi uyarınca; işverenler tarafından 6/2/2023 ila
31/7/2023 tarihleri arasında (bu tarihler dâhil), 6/2/2023 tarihinde
Kahramanmaraş İlinde meydana gelen depremler nedeniyle Hazine ve Maliye
Bakanlığınca 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 15 inci maddesi kapsamında
mücbir sebep hali ilan edilen yerlerde, kendisi, eşi, çocuğu veya anne ve
babası etkilenen hizmet erbabına, mevcut ücret, prim, ikramiye gibi
ödemelerine ilave olarak yapılan ayni yardımların tamamı ile toplam tutarı
50.000 Türk lirasını geçmeyen nakdi yardımlar gelir vergisi ve damga
vergisinden istisna edilmiştir.
(2) İşverenler tarafından hizmet erbabına bu
şekilde yapılan ve ücret olarak kabul edilen ayni ve nakdi yardımların
istisna kapsamında değerlendirilebilmesi için söz konusu ayni ve nakdi
yardımların;
a) 6/2/2023 ila 31/7/2023 tarihleri arasında (bu
tarihler dâhil) yapılması,
b) Hizmet erbabının kendisi, eşi, çocuğu veya anne
ve babasının depremden etkilenmiş olması,
c) Nakdi yardım tutarının toplamda 50.000 Türk
lirasını aşmaması,
ç) Hizmet erbabının mevcut ücret, prim, ikramiye
gibi ödemelerine ilave olarak yapılması,
şarttır.
(3) Ayni yardımlarda, ayni yardımın mahiyetine ve
tutarına ilişkin bir sınırlama bulunmamaktadır. Nakdi yardımların toplam
tutarının 50.000 Türk lirasını aşması durumunda, aşan tutar ücret olarak
vergiye tabi tutulacaktır.
(4) Hizmet erbabına yapılacak ayni ve/veya nakdi
yardımın istisna kapsamında değerlendirilebilmesi için hizmet erbabının
kendisinin, eşinin, çocuğunun, anne veya babasının depremden etkilenmesi
yeterli olup deprem bölgesinde yerleşim yerinin bulunması şartı
aranmayacaktır.
(5) Hizmet erbabının mevcut ücret, prim, ikramiye
gibi ödemelerine ilave olarak yapılan ayni ve nakdi yardımlara ilişkin
ödemeler, ücret bordrosunda gösterilecek ancak bu ödemelerin istisna
kapsamına giren kısmı vergi matrahına dahil edilmeyecektir.
(6) Hizmet erbabına yapılan ayni ve/veya nakdi
yardım ödemelerinin hizmet erbabının; mevcut ücretine ilave olarak
yapılması gerekmekte olup mevcut ücretinde bir artış olmaksızın bu
istisnadan yararlanılması mümkün bulunmamaktadır.
(7) Hizmet erbabına; kendisi, eşi, çocuğu veya anne
ve babası için yapılan yardımlar istisna kapsamında olup bunların dışında
depremden etkilenen diğer gerçek kişilere yapılan ayni ve nakdi yardımların
bu istisna kapsamında değerlendirilmesi mümkün değildir.
(8) Depremlerde veya bu depremlerdeki yaralanmalara
bağlı olarak daha sonraki bir tarihte vefat eden hizmet erbabının eş,
çocuk, anne ve babasına işverenler tarafından yapılan yardımlar, ücret
sayılmamakta ve gelir vergisi ile damga vergisinin konusuna girmemektedir.
(9) 6/2/2023 tarihi itibarıyla mücbir sebep hali
ilan edilen yerlerde yerleşim yeri bulunan hizmet erbabının kendisi, eşi,
çocuğu veya anne ve babası için yapılan ayni ve nakdi yardımların ücret
bordrosunda gösterilmesi yeterli olup ayrıca bir belge aranmayacaktır.
(10) Hizmet erbabının kendisi, eşi, çocuğu veya
anne ve babasının yerleşim yerinin mücbir sebep hali ilan edilen yerlerde
olmadığı durumlarda ise bunların depremden etkilendiğinin; geçici olarak
herhangi bir sebeple bu yerlerde bulunduğuna ilişkin tespitler, ulaşım
kayıtları, hastane kayıtları, hasar tespit raporları ve benzeri belgelerle
tevsik edilmesi ve bu belgelerin ücret bordrosunun eki olarak muhafaza
edilmesi gerekmektedir.
Örnek 1: Kahramanmaraş’ta faaliyet gösteren işveren (A), bu
ildeki kendisine ait işyerinde çalışan depremden etkilenen hizmet erbabının
her birine mevcut ücretlerine ilave olarak 20/2/2023 tarihinde 20.000 TL
nakdi yardım yapmıştır.
İşveren (A)’nın yanında çalışan hizmet erbabının
her birine yapmış olduğu 20.000 TL’lik nakdi yardımın tamamı gelir vergisi
ve damga vergisinden istisna edilecektir.
Örnek 2: İstanbul’da faaliyet gösteren işveren (B), mücbir
sebep hali ilan edilen yerlerdeki şubelerinde çalışan hizmet erbabının her
birine mevcut ücretlerine ilave olarak 10/3/2023 tarihinde 30.000 TL nakdi
yardım yapmıştır.
İşveren (B)’nin şubelerinde çalışan hizmet
erbabının her birine yapmış olduğu 30.000 TL’lik nakdi yardımın tamamı
gelir vergisi ve damga vergisinden istisna edilecektir.
Örnek 3: Hizmet erbabı (C)’nin eşi ve çocuğu
Kahramanmaraş’ta meydana gelen depremde yaralanmıştır. Hizmet erbabı (C)’ye
işvereni tarafından 15/2/2023 tarihinde mevcut ücretine ilave olarak 50.000
TL nakdi yardım yapılmıştır.
Hizmet erbabının ücretine ilave olarak yapılan
50.000 TL nakdi yardımın tamamı gelir vergisi ve damga vergisinden istisna
edilecektir.
Örnek 4: Adıyaman’da çalışan ve 6/2/2023 tarihinde meydana
gelen depremde annesi vefat eden hizmet erbabı (Ç)’ye işvereni tarafından,
15/2/2023 tarihinden itibaren mevcut ücretine ilave olarak 15/7/2023
tarihine kadar her ay 10.000 TL nakdi yardım yapılmaktadır.
İşvereni tarafından hizmet erbabı (Ç)’ye yapılacak
toplam 60.000 TL nakdi yardım tutarının 50.000 TL’lik kısmı ilgili olduğu
aylar itibarıyla istisna kapsamında değerlendirilecek olup söz konusu nakdi
yardımın 15/7/2023 tarihinde yapılan 10.000 TL tutarındaki kısmı ise ücret
olarak vergiye tabi tutulacaktır.
Örnek 5: İstanbul’da faaliyet gösteren işveren (D)’nin
yanında çalışan hizmet erbabı (E)’nin, Malatya’da ikamet eden anne ve
babası depremden etkilenmiştir.
İşveren (D) tarafından, anne ve babası depremden
etkilenen hizmet erbabı (E)’ye 45.000 TL nakdi yardımda bulunulmuş, ayrıca
hizmet erbabı (E)’nin İstanbul’a taşınan anne ve babası için 100.000 TL
değerinde ev eşyası satın alınmış ve kendilerine teslim edilmiştir.
Hizmet erbabının ücretine ilave olarak yapılan
45.000 TL nakdi yardım ile ayni olarak yapılan 100.000 TL’lik yardımın
tamamı gelir vergisi ve damga vergisinden istisna edilecektir.
Örnek 6: Ankara’da faaliyet gösteren işveren (F)’nin
yanında çalışan hizmet erbabı (G)’nin, Hatay’da ikamet eden eşi ve çocuğu
depremden etkilenmiştir.
İşveren (F), hizmet erbabı (G)’nin depremden
etkilenen eşi ve çocuğunun Ankara’ya taşınması için 35.000 TL tutarındaki
nakliye ücretini karşılamıştır.
İşveren (F) tarafından karşılanan ve 50.000 TL’yi
geçmeyen nakliye ücretinin tamamı gelir vergisi ve damga vergisinden
istisna edilecektir.
Örnek 7: Konya’da faaliyet gösteren işveren (H)’nin yanında
çalışan hizmet erbabı (I)’nın, Osmaniye’de ikamet eden anne ve babasının
oturdukları ev depremde kullanılamaz hale gelmiştir.
İşveren (H), hizmet erbabı (I)’nın depremden
etkilenen anne ve babasının ikameti için hizmet erbabı adına Konya İlinde
bir ev satın almış ve kendilerine teslim etmiştir.
İşveren (H) tarafından hizmet erbabı (I)’nın
depremden etkilenen anne ve babasının kullanımı için satın alınan evin
bedelinin tamamı gelir vergisi ve damga vergisinden istisna edilecektir.
Örnek 8: Adana’da faaliyet gösteren işveren (İ), yanında
çalışan ve depremde ailesi ile birlikte oturdukları evleri yıkılan hizmet
erbabı (J)’nin ailesi ile beraber ikamet etmeleri için kiraladıkları
konutun aylık 8.000 TL tutarındaki kirasını ödemektedir.
İşveren (İ) tarafından 31/7/2023 tarihine kadar
ödenen kira tutarlarının toplamı 50.000 TL’yi aşmamak kaydıyla gelir
vergisi ve damga vergisinden istisna olacaktır. Aşan kısım ile 31/7/2023 tarihinden
sonra ödenen kira bedelleri ise ücret olarak vergiye tabi tutulacaktır.
Örnek 9: İşveren (K) tarafından Hatay’da depremde vefat
eden hizmet erbabı (L)’nin eşi ve çocuklarına 100.000 TL nakdi yardım
yapılmıştır.
İşveren (K) tarafından yapılan yardım, ücret
sayılmadığından ve gelir vergisinin konusuna girmediğinden, gelir vergisi
ve damga vergisine tabi olmayacaktır.
ÜÇÜNCÜ BÖLÜM
Depremden Etkilenenlerin Bedelsiz Kullanımına
Bırakılan Konutlarda
Emsal Kira Bedeli Esasının Uygulanmaması
Yasal
düzenleme
MADDE 6- (1) 7440 sayılı Kanunun 10 uncu maddesinin yirmi
birinci fıkrasında;
“(21) 6/2/2023 tarihinde Kahramanmaraş İlinde
meydana gelen depremler nedeniyle Hazine ve Maliye Bakanlığınca 213 sayılı
Kanunun 15 inci maddesi kapsamında mücbir sebep hali ilan edilen yerlerde;
…
b) 6/2/2023 tarihi itibarıyla yerleşim yeri bulunan
gerçek kişilerin, ikamet etmeleri amacıyla bedelsiz kullanımına bırakılan
konutlara ilişkin olarak 2023 yılı gelirlerine uygulanmak üzere 193 sayılı
Kanunun 73 üncü maddesinde belirtilen emsal kira bedeli esası uygulanmaz.
…” hükmü yer
almaktadır.
Emsal
kira bedeli esası
MADDE 7- (1) Kiraya verilen mal ve hakların kira
bedellerinin emsal kira bedelinden düşük olamayacağı, bedelsiz olarak
başkalarının intifaına bırakılan mal ve hakların emsal kira bedelinin bu
mal ve hakların kirası sayılacağı ve emsal kira bedelinin nasıl
belirleneceği hususları 193 sayılı Kanunun 73 üncü maddesinde hüküm altına
alınmıştır.
(2) Bina ve arazide emsal kira bedeli, yetkili özel
mercilerce veya mahkemelerce takdir veya tespit edilmiş kirası, bu suretle
takdir veya tespit edilmiş kira mevcut değilse 213 sayılı Kanuna göre
belirlenen vergi değerinin % 5'idir.
(3) Boş kalan gayrimenkullerin muhafazaları maksadı
ile bedelsiz olarak başkalarının ikametine bırakılması ve binaların mal
sahiplerinin usul, füru veya kardeşlerinin ikametine tahsis edilmesi gibi
193 sayılı Kanunun 73 üncü maddesinde sayılan durumlar dışında, konutların
bedelsiz olarak başkasının kullanımına bırakılması halinde emsal kira
bedeli esası uygulanmakta ve bu esasa göre hesaplanan tutarın 193 sayılı
Kanunun 21 inci maddesinde yer alan istisna tutarını aşması durumunda da
yıllık gelir vergisi beyannamesi ile beyan edilmesi gerekmektedir.
Depremden
etkilenenlerin bedelsiz kullanımına bırakılan konutlarda emsal kira bedeli
esasının uygulanmaması
MADDE 8- (1) 7440 sayılı Kanunun 10 uncu maddesinin yirmi
birinci fıkrasının (b) bendi uyarınca; Kahramanmaraş İlinde meydana gelen
depremler nedeniyle Hazine ve Maliye Bakanlığınca mücbir sebep hali ilan
edilen yerlerde; 6/2/2023 tarihi itibarıyla yerleşim yeri bulunan gerçek
kişilerin, ikamet etmeleri amacıyla bedelsiz kullanımına bırakılan
konutlara ilişkin olarak 2023 yılı için emsal kira bedeli esası
uygulanmayacaktır.
(2) Düzenlemeden yararlanılabilmesi için
konutların;
a) Hazine ve Maliye Bakanlığı tarafından mücbir
sebep hali ilan edilen yerlerde 6/2/2023 tarihi itibarıyla yerleşim yeri
bulunan gerçek kişilerin ikamet etmeleri amacıyla bedelsiz olarak
kullanımına bırakılması,
b) Depremden etkilenen gerçek kişilerin ikametine
6/2/2023 tarihinden itibaren tahsis edilmesi,
gerekmektedir.
(3) Düzenlemeden, Hazine ve Maliye Bakanlığınca
mücbir sebep hali ilan edilen yerler ile diğer yerlerde bulunan konutların
ikametgah amacıyla bedelsiz olarak depremden etkilenenlerin kullanımına
bırakılması durumunda yararlanılabilecektir.
(4) Kahramanmaraş İlinde meydana gelen depremler
nedeniyle Devlet tarafından depremden etkilenenlere yönelik sağlanan
barınma, kira, taşınma ve benzeri yardımların alınıyor olması, düzenlemeden
yararlanmaya engel teşkil etmeyecektir.
(5) Düzenleme, yalnızca 2023 takvim yılında
bedelsiz kullanıma bırakılan süre için geçerlidir.
Örnek 1: 6/2/2023 tarihi itibarıyla yerleşim yeri Hatay’da
bulunan (A)’nın konutu deprem nedeniyle zarar görmüş olup gerçek kişi (B)
Ankara’da bulunan ve yılın başından itibaren boş olan konutunu 1/3/2023
tarihinden itibaren bedelsiz olarak (A)’nın ikametine tahsis etmiştir.
Bu durumda (A)’nın ikametine bedelsiz tahsis edilen
konuta ilişkin olarak 2023 yılı için emsal kira bedeli esası uygulanmayacak
ve (B) tarafından da bu konut için emsal kira bedeli uygulanmayacağından
yıllık gelir vergisi beyannamesi verilmesi söz konusu olmayacaktır.
Örnek 2: 6/2/2023 tarihi itibarıyla yerleşim yeri Adıyaman’da
bulunan (C)’nin konutu yaşanan deprem felaketi nedeniyle ağır hasar görmüş
olup gayrimenkul sermaye iradı mükellefi olan (D), Elazığ’da bulunan ve
yılın başından itibaren boş olan konutunu 15/3/2023 tarihinden itibaren
bedelsiz olarak (C)’nin ikametine tahsis etmiştir.
Bu durumda (C)’nin ikametine bedelsiz tahsis edilen
konuta ilişkin olarak 2023 yılı için emsal kira bedeli esası uygulanmayacak
ve (D) tarafından da bu konut için emsal kira bedeli uygulanmayacağından
yıllık gelir vergisi beyannamesi verilmesi söz konusu olmayacaktır.
Örnek 3: Serbest meslek erbabı (E), Elazığ’da bulunan ve
yılın başından itibaren boş olan konutunu bedelsiz olarak 6/2/2023 tarihi
itibarıyla yerleşim yeri Adıyaman’da bulunan ve depremden etkilenen (F)’nin
ikametine 15/4/2023 tarihi itibarıyla tahsis etmiştir.
Bu durumda (F)’nin ikametine bedelsiz tahsis edilen
konuta ilişkin olarak 2023 yılı için emsal kira bedeli esası uygulanmayacak
ve (E) tarafından sadece serbest meslek kazancı nedeni ile yıllık gelir
vergisi beyannamesi verilecektir.
Örnek 4: Gayrimenkul sermaye iradı mükellefi (G),
İstanbul’da bulunan ve 2023 yılında aylık 15.000 TL kira elde ettiği
konutunu, 1/4/2023 tarihinde bedelsiz olarak 6/2/2023 tarihi itibarıyla
yerleşim yeri Adıyaman’da bulunan ve deprem felaketi nedeniyle İstanbul’a
taşınmış olan (H)’nin ikametine tahsis etmiştir.
Bu durumda (H)’nin ikametine bedelsiz tahsis edilen
konuta ilişkin olarak 1/4/2023 tarihinden itibaren 2023 yılı sonuna kadar
bedelsiz olarak kullanıldığı süre için emsal kira bedeli esası
uygulanmayacaktır. Ancak, (G) tarafından bu konuta ilişkin Ocak ila Mart
2023 aylarında elde edilen kira geliri için yıllık gelir vergisi
beyannamesi verilecektir.
DÖRDÜNCÜ BÖLÜM
Depremde Vefat Edenlerin Mirasçılarına Tüzel
Kişiliği Haiz Emekli Sandıkları,
Yardım Sandıkları ile Sigorta ve Emeklilik
Şirketleri Tarafından ve Bireysel
Emeklilik Sisteminden Yapılan Ödemeler
Yasal
düzenleme
MADDE 9- (1) 7440 sayılı Kanunun 10 uncu maddesinin yirmi
birinci fıkrasında;
“(21) 6/2/2023 tarihinde Kahramanmaraş İlinde
meydana gelen depremler nedeniyle Hazine ve Maliye Bakanlığınca 213 sayılı
Kanunun 15 inci maddesi kapsamında mücbir sebep hali ilan edilen yerlerde;
…
c) Depremlerde veya bu depremlerdeki yaralanmalara
bağlı olarak daha sonraki tarihlerde vefat edenlerin mirasçılarına, tüzel
kişiliği haiz emekli sandıkları, yardım sandıkları ile sigorta ve emeklilik
şirketleri tarafından ve bireysel emeklilik sisteminden, 6/2/2023
tarihinden itibaren yapılan ve 193 sayılı Kanunun 75 inci maddesinin ikinci
fıkrasının (15) ve (16) numaralı bentlerinde sayılan menkul sermaye iradı
kapsamındaki ödemeler üzerinden gelir vergisi tevkifatı yapılmaz.
…” hükmü yer almaktadır.
Tüzel
kişiliği haiz emekli sandıkları, yardım sandıkları ile sigorta ve emeklilik
şirketleri tarafından ve bireysel emeklilik sisteminden yapılan ödemelerde
tevkifat uygulaması
MADDE 10- (1) Bireysel emeklilik sisteminden elde edilen
gelirler ile benzeri nitelikteki birikimli şahıs sigortaları kapsamında
elde edilen gelirler, 193 sayılı Kanunun 75 inci maddesinde menkul sermaye
iradı olarak tanımlanmıştır.
(2) 193 sayılı Kanunun 94 üncü maddesi uyarınca,
tüzel kişiliği haiz emekli sandıkları, yardım sandıkları ile sigorta ve
emeklilik şirketleri tarafından Kanunun 75 inci maddesinin ikinci
fıkrasının (15) numaralı bendinin;
a) (a) alt bendi kapsamında on yıldan az süreyle
prim veya aidat ödeyerek ayrılanlara ödenen irat tutarları,
b) (b) alt bendi kapsamında on yıl süreyle prim
veya aidat ödeyerek ayrılanlar ile vefat, maluliyet veya tasfiye gibi
zorunlu nedenlerle ayrılanlara ödenen irat tutarları,
üzerinden 12/1/2009 tarihli ve 2009/14592 sayılı
Bakanlar Kurulu Kararında belirlenen oranlarda gelir vergisi tevkifatı
yapılmaktadır.
(3) 193 sayılı Kanunun 94 üncü maddesi uyarınca
bireysel emeklilik sisteminden Kanunun 75 inci maddesinin ikinci fıkrasının
(16) numaralı bendinin;
a) (a) alt bendi kapsamında on yıldan az süreyle
katkı payı ödeyerek ayrılanlar ile bu süre içinde kısmen ödeme alanlara
yapılan ödemelerin içerdiği irat tutarı,
b) (b) alt bendi kapsamında on yıl süreyle katkı
payı ödemiş olmakla birlikte emeklilik hakkı kazanmadan ayrılanlar ile bu
süre içinde kısmen ödeme alanlara yapılan ödemelerin içerdiği irat tutarı,
c) (c) alt bendi kapsamında da emeklilik hakkı
kazananlar ile bu sistemden vefat, maluliyet veya tasfiye gibi zorunlu
nedenlerle ayrılanlara yapılan ödemelerin içerdiği irat tutarı,
üzerinden 12/1/2009 tarihli ve 2009/14592 sayılı
Bakanlar Kurulu Kararında belirlenen oranlarda gelir vergisi tevkifatı
yapılmaktadır.
(4) Tevkifat, söz konusu menkul sermaye iratları
için nihai vergi niteliğinde olup 193 sayılı Kanunun 86 ncı maddesine göre
bu gelirler için yıllık beyanname verilmemekte, diğer gelirler için
beyanname verilmesi halinde bu gelirler beyannameye dahil edilmemektedir.
Deprem
nedeniyle vefat edenlerin mirasçılarına yapılan ödemelerde tevkifat
uygulaması
MADDE 11- (1) Depremlerde veya bu depremlerdeki
yaralanmalara bağlı olarak daha sonraki tarihlerde vefat edenlerin
mirasçılarına, tüzel kişiliği haiz emekli sandıkları, yardım sandıkları ile
sigorta ve emeklilik şirketleri tarafından ve bireysel emeklilik
sisteminden 193 sayılı Kanunun 75 inci maddesinin ikinci fıkrasının (15)
numaralı bendinin (b) alt bendi ve (16) numaralı bendinin (c) alt bendi
kapsamında yapılan ödemeler üzerinden Kanunun 94 üncü maddesi kapsamında
gelir vergisi tevkifatı yapılmayacaktır.
(2) Söz konusu uygulama 6/2/2023 tarihinden
itibaren yapılan ödemeler için geçerli olacaktır.
(3) Tevkifat kapsamı dışında olan bu ödemeler için
yıllık beyanname verilmeyecek, diğer gelirler için beyanname verilmesi
halinde bu gelirler beyannameye dahil edilmeyecektir.
Örnek 1: Kahramanmaraş İlinde meydana gelen depremler
nedeniyle vefat eden (A)’nın 1/10/2016 tarihinde akdetmiş olduğu bireysel
emeklilik sözleşmesi bulunmaktadır. (A)’nın depremden dolayı vefat etmesi
nedeniyle, mirasçı (B)’ye bireysel emeklilik sisteminden ödenen 50.000 TL
irat tutarı üzerinden ilgili şirket tarafından gelir vergisi tevkifatı
yapılmayacaktır. Mirasçı (B) tarafından da elde edilen bu gelir için yıllık
gelir vergisi beyannamesi verilmeyecektir.
Örnek 2: 1/2/2013 tarihinde akdedilmiş hayat sigortası
poliçesi bulunan (C) deprem nedeniyle yaralanmış ve hastanede vefat
etmiştir. Vefat sonrası (C)’nin mirasçılarına ödenen 80.000 TL irat tutarı
üzerinden gelir vergisi tevkifatı yapılmayacaktır. Mirasçılar tarafından da
bu gelirler için yıllık gelir vergisi beyannamesi verilmeyecektir.
BEŞİNCİ BÖLÜM
Veraset ve İntikal Vergisi İstisnası
Yasal
düzenleme
MADDE 12- (1) 7440 sayılı Kanunun 10 uncu maddesinin yirmi
birinci fıkrasında;
“(21) 6/2/2023 tarihinde Kahramanmaraş İlinde
meydana gelen depremler nedeniyle Hazine ve Maliye Bakanlığınca 213 sayılı
Kanunun 15 inci maddesi kapsamında mücbir sebep hali ilan edilen yerlerde;
…
ç) Depremlerde veya bu depremlerdeki yaralanmalara
bağlı olarak daha sonraki tarihlerde vefat edenlerin mirasçılarına veraset
yoluyla intikal eden mallar ile vefat eden hizmet erbabının eş, çocuk, anne
ve babasına işverenler tarafından 6/2/2023 ila 31/7/2023 tarihleri arasında
(bu tarihler dâhil) yapılan yardımlar veraset ve intikal vergisinden
müstesnadır. Bu intikaller nedeniyle veraset ve intikal vergisi beyannamesi
verilmez, ilişik kesme belgesi aranmaz.
…” hükmü yer almaktadır.
İstisnanın
kapsamı ve şartları
MADDE 13- (1) 7440 sayılı Kanunun 10 uncu maddesinin yirmi
birinci fıkrasının (ç) bendi ile 6/2/2023 tarihinde Kahramanmaraş İlinde
meydana gelen depremler nedeniyle mücbir sebep hali ilan edilen yerlerde,
depremler nedeniyle veya bu depremlerdeki yaralanmalara bağlı olarak
sonradan vefat edenlerden veraset yolu ile intikal eden mallar ile bu
şekilde vefat eden hizmet erbabının eş, çocuk, anne ve babasına işverenleri
tarafından 6/2/2023 ila 31/7/2023 tarihleri arasında (bu tarihler dâhil)
yapılan yardımlar veraset ve intikal vergisinden istisna edilmiştir.
(2) 7338 sayılı Veraset ve İntikal Vergisi
Kanununun 2 nci maddesine göre mal tabiri, mülkiyete mevzu olabilen menkul
ve gayrimenkul şeylerle mameleke girebilen sair bütün hak ve alacakları
ifade etmektedir.
(3) Buna göre, söz konusu depremlerde veya bu
depremlerdeki yaralanmalara bağlı olarak sonradan,
- Vefat edenlerin mirasçılarına veraset yoluyla
intikal eden mallar,
- Vefat eden hizmet erbabının eş, çocuk, anne ve
babasına, hizmet erbabının işvereni tarafından 6/2/2023 ila 31/7/2023
tarihleri arasında (bu tarihler dâhil) yapılan yardımlar
dolayısıyla veraset ve intikal vergisi
aranılmayacaktır. Ayrıca bu intikallere ilişkin olarak veraset ve intikal
vergisi beyannamesi verilmeyecek ve yapılacak işlemlerde ilgili kurumlar
tarafından ilişik kesme belgesi aranılmayacaktır.
(4) İstisnanın uygulanabilmesi açısından murisin,
mirasçıların, hizmet erbabı ile hizmet erbabının eş, çocuk, anne ve
babasının deprem bölgesinde ikamet etme şartı bulunmamakta olup,
ikametgahları nerede olursa olsun ölümün depremlerde veya depremlerdeki
yaralanmalara bağlı olarak sonradan meydana gelmesi istisna uygulaması için
yeterli olacaktır.
(5) Mükelleflerin, ölümün depremden kaynaklanan
nedenlere bağlı olduğuna dair ilgili kurumlardan alacakları rapor veya
tevsik edici bir belge ile birlikte intikal eden malların kendilerine
verilmesi/adlarına tescil edilmesi ya da devir ve ferağı talebiyle ilgili
kurumlara başvurmaları durumunda veraset ve intikal vergisi ilişik kesme
belgesi aranılmayacaktır. Kanunun yayımı tarihinden önce bu depremler
nedeniyle meydana gelen ölümler için, tutulan resmî kayıtlar esas
alınacaktır.
(6) Diğer taraftan, belirtilen tarihte meydana
gelen depremler nedeniyle veya depreme bağlı olarak sonradan vefat
edenlerden veraset yoluyla intikal eden mallar ya da bu şekilde vefat eden
hizmet erbabının eş, çocuk, anne ve babasına yapılan yardımlarla ilgili
olarak bu Kanunun yayımı tarihinden önce beyanname vermek suretiyle
adlarına veraset ve intikal vergisi tahakkuk ettirilenlerin talep etmeleri
halinde, tahakkuk eden vergiler tahakkuktan terkin edilecek, ödenmiş olan
vergiler ise iade edilecektir. Ayrıca, mükelleflerce beyanname verilmemiş
olması nedeniyle 7338 sayılı Kanunun 17 nci maddesi gereğince ilgili
kurumlarca kesilerek vergi dairesine yatırılan tutarlar da mükelleflerin
talebine istinaden iade edilecektir.
Örnek 1: Hatay’da ikamet eden (A), 6/2/2023 tarihinde
Kahramanmaraş’ta meydana gelen depremler nedeniyle hayatını kaybetmiştir.
(A)’nın sahibi olduğu 2 adet daire, 1 adet arsa, 1 adet otomobil ile
bankadaki paranın mirasçılarına intikali veraset ve intikal vergisinden
istisna tutulacaktır.
Mirasçılar, (A)’dan intikal eden mallar nedeniyle
veraset ve intikal vergisi beyannamesi vermeyecek olup, (A)’nın ölümünün
6/2/2023 tarihinde Kahramanmaraş’ta meydana gelen depremlerden
kaynaklandığını gösteren ilgili kurumlardan alacakları rapor veya tevsik
edici bir belge ile birlikte para için bankaya, otomobil ve taşınmaz mallar
için ilgili tescil kuruluşuna başvurmaları halinde, paranın kendilerine
ödenmesi, otomobil ve taşınmazların kendi adlarına tescili veya üçüncü
kişilere devri işlemlerinde veraset ve intikal vergisi ilişik kesme belgesi
aranılmayacaktır.
Örnek 2: Ankara’da ikamet eden hizmet erbabı (B), işvereni tarafından
geçici görevli olarak gönderildiği Adıyaman’da bulunmakta iken 6/2/2023
tarihinde Kahramanmaraş’ta meydana gelen depremler nedeniyle hayatını
kaybetmiştir. (B)’nin işvereni, vefat eden çalışanının eşi ve çocuğunun her
birine ayrı ayrı 15/2/2023 tarihinden başlayarak her ayın 15’inde ödenmek
üzere 12 ay boyunca 30.000 TL yardım yapacaktır.
Muris (B)’nin işvereni tarafından eşi ve çocuğuna
6/2/2023 ila 31/7/2023 tarihleri arasında yapılacak yardımlar veraset ve
intikal vergisinden istisna olacağı için bu yardımlar nedeniyle beyanname
verilmeyecek ve ilişik kesme belgesi aranılmayacaktır. 31/7/2023 tarihinden
sonra yapılan yardımlar ise 7440 sayılı Kanunun 10 uncu maddesinin yirmi
birinci fıkrasının (ç) bendi kapsamındaki söz konusu istisnadan yararlanamayacak
ve genel hükümler kapsamında beyana konu edilecektir. Bununla birlikte,
nakdi yardım kapsamında eş ve çocuğa 31/7/2023 tarihinden sonra yapılan her
bir ödeme için, 7338 sayılı Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının
(d) bendi kapsamındaki istisnadan (2023 yılı için 23.387-TL) eş ve çocuğu
ayrı ayrı yararlanabilecek olup, söz konusu istisna tutarını aşan kısım
için ise veraset ve intikal vergisi aranılacaktır.
Örnek 3: 6/2/2023 tarihinde meydana gelen depremlerde
hayatını kaybeden (C)’nin bankada bulunan parası mirasçıları (D) ve (E)’ye
intikal etmiş, 7440 sayılı Kanunun yayımı tarihinden önce (D), kendi payına
düşen tutarı veraset ve intikal vergisi beyannamesi ile beyan ederek
tahakkuk eden vergiyi ödemiş ve ilişik kesme belgesini alarak bankadaki
paranın kendi miras payına isabet eden kısmını bankadan çekmiştir. (E) ise
veraset ve intikal vergisi beyannamesi vermeksizin kendi miras payını almak
istemiş, bunun üzerine banka tarafından Kanunun yayımı tarihinden önce 7338
sayılı Kanunun 17 nci maddesine göre %5 tevkifat yapıldıktan sonra kalan
kısmı kendisine verilmiş, kesilen tutar ilgili vergi dairesine
yatırılmıştır.
Depremde hayatını kaybeden (C)’den intikal eden
para 7440 sayılı Kanun gereğince veraset ve intikal vergisinden istisna
bulunmakla birlikte, mirasçılarca söz konusu Kanunun yayımı tarihinden önce
verilen beyannameye istinaden ödenen vergi ile beyanname verilmemiş ve
dolayısıyla ilişik kesme belgesi alınmamış olması nedeniyle ilgili banka
tarafından kesilerek vergi dairesine yatırılan vergi, mükelleflerce ölümün
depremden kaynaklanan nedenlere bağlı olduğuna dair ilgili kurumlardan
alacakları rapor veya tevsik edici bir belge ile birlikte ödemenin
yapıldığı vergi dairesine başvurulması durumunda iade edilecektir.
ALTINCI BÖLÜM
Mükelleflerin Tutulması Zorunlu Defterleri ile
Kullanmak Mecburiyetinde
Bulunduğu Belgelerinin Depremlerde Zayi Olması
Yasal
düzenleme
MADDE 14- (1) 7440 sayılı Kanunun 10 uncu maddesinin yirmi
ikinci fıkrasında aşağıdaki düzenleme yapılmıştır.
“(22)
13/1/2011 tarihli ve 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununa ve 213 sayılı Kanuna
göre tutulması ve tasdiki zorunlu defterleri ile kullanmak mecburiyetinde
bulunduğu belgeleri 6/2/2023 tarihinde Kahramanmaraş İlinde meydana gelen
depremler nedeniyle zayi olan mükellefler, durumu öğrendiği tarihten
itibaren 31/7/2023 tarihine kadar (bu tarih dâhil) yetkili mahkemeden
kendisine bir belge verilmesini isteyebilir. Mahkeme bu talebi ivedilikle
görüşür ve gerekli gördüğü delillerin toplanmasını da emredebilir. Ancak bu
yerlerde bulunan mükellefin il veya ilçe idare kurullarından defter ve
belgelerinin zayi olduğuna ilişkin olarak alacağı belge de yetkili
mahkemeden alınmış belge hükmündedir. Böyle bir belge almamış olan
mükellef, defterlerini ve belgelerini ibrazdan kaçınmış sayılır. Defter
veya belgelerinin iş yerinde veya 3568 sayılı Kanun uyarınca yetkili meslek
mensubunun faaliyetlerini yürüttüğü yerde zayi olduğunu beyan eden
mükellef, ilgili mahkemeye veya il/ilçe idare kuruluna başvurduğunu
gösteren belge ile yeni defterlerin açılış onayını notere yaptırabilir. Şu
kadar ki ilgili mahkeme veya kurullarca defter ve belgelerin zayi olmadığına
karar verilmesi halinde mükellef, defter ve belgelerini ibrazdan kaçınmış
sayılır. Bu fıkra kapsamında yapılan yeni defterlerin tasdiki işleminden
492 sayılı Kanun hükümlerine göre noter harcı, 18/1/1972 tarihli ve 1512
sayılı Noterlik Kanununa göre her ne adla olursa olsun noterlik ücreti
alınmaz. 6102 sayılı Kanun ve 213 sayılı Kanun kapsamında tutulması ve
tasdiki zorunlu olup elektronik ortamda tutulan defterlerden, Hazine ve
Maliye Bakanlığı tarafından muhafaza edilen ya da muhafaza edilmek üzere
anılan Bakanlığa elektronik ortamda iletilen defterler bakımından bu madde
hükümleri uygulanmaz. Mükelleflerin talebine istinaden bu defterlerin
teslimine ilişkin usul ve esaslar, Ticaret Bakanlığının görüşü alınarak
Hazine ve Maliye Bakanlığınca belirlenir.”
Defter ve
belgeleri depremler nedeniyle zayi olan mükelleflerin yapacakları işlemler
MADDE 15- (1) Yangın, su baskını veya yer sarsıntısı gibi
tabii afet nedeniyle defter ve belgeleri zayi olan mükelleflerin, durumu
6102 sayılı Kanunun 82 nci maddesinin yedinci fıkrası uyarınca yetkili
mahkeme kararı ile belgelemeleri gerekmektedir. Ancak bu hükmün
uygulanmasıyla ilgili olarak 7440 sayılı Kanunun 10 uncu maddesinin yirmi
ikinci fıkrası uyarınca 6/2/2023 tarihinde vuku bulan depremlerde;
a) 6102 sayılı Kanuna ve 213 sayılı Kanuna göre
tutulması ve tasdiki zorunlu defterleri ile kullanmak mecburiyetinde
bulunduğu belgelerini kaybeden mükellefler, durumu öğrendikleri tarihten
itibaren 31/7/2023 tarihine kadar (bu tarih dâhil) yetkili mahkemeden
kendilerine bu durumu tespit eden bir belge verilmesini
isteyebileceklerdir. Böyle bir belge almamış olan mükellef, defterlerini ve
belgelerini ibrazdan kaçınmış sayılacaktır.
b) Tabii afete uğrayan yerlerde bulunan
mükellefler, defter ve belgelerinin zayi olduğuna ilişkin belgeyi dilerlerse
il veya ilçe idare kurullarından da alabileceklerdir. Bu şekilde alınan
belgeler de yetkili mahkemeden alınmış belge sayılacaktır.
(2) Defterlerinin işyerinde veya 1/6/1989 tarihli
ve 3568 sayılı Serbest Muhasebeci Mali Müşavirlik ve Yeminli Mali
Müşavirlik Kanunu uyarınca yetkili meslek mensubunun faaliyetlerini
yürüttüğü yerde zayi olduğunu beyan eden mükellef, ilgili mahkemeye veya
il/ilçe idare kuruluna başvurduğunu gösteren belge ile yeni defterlerin
açılış onayını/tasdikini notere yaptırabilecektir.
(3) Deprem nedeniyle defterleri zayi olan
mükellefler, söz konusu defterlerini kullanmaya başlamadan önce ve her halükarda
mücbir sebebin sona erdiği tarihten itibaren en geç 15 gün içinde yeni
defter tasdik ettirerek bu defterleri tutacaklardır.
(4) Bu kapsamda yapılan yeni defterlerin tasdiki
işleminden, 492 sayılı Harçlar Kanununa bağlı (2) sayılı tarife hükümlerine
göre noter harcı, 18/1/1972 tarihli ve 1512 sayılı Noterlik Kanununa göre
her ne adla olursa olsun noterlik ücreti alınmayacaktır.
Elektronik
ortamda tutulan defterleri depremler nedeniyle zayi olan mükelleflerin
yapacakları işlemler
MADDE 16- (1) 213 sayılı Kanun ile 6102 sayılı Kanun
kapsamında tutulması ve tasdiki zorunlu olup elektronik ortamda tutulan
defterlerden, Hazine ve Maliye Bakanlığı tarafından muhafaza edilen ya da
muhafaza edilmek üzere anılan Bakanlığa elektronik ortamda iletilen
defterler bakımından 7440 sayılı Kanunun 10 uncu maddesinin yirmi ikinci
fıkrası ve bu Tebliğin 15 inci maddesi hükümleri uygulanmayacak, söz konusu
defterler için bu maddede yer alan açıklamalar uyarınca işlem yapılacaktır.
(2) 17/12/2017 tarihli ve 30273 sayılı Resmî
Gazete’de yayımlanan Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği (Sıra No:486)’nde
uygulama usul ve esasları belirlenen ve kayıtların elektronik ortamda
tutulmasına, defterlerin bu kayıtlardan hareketle elektronik ortamda
oluşturulması ve saklanmasına imkân veren Defter-Beyan Sistemini (Sistem)
serbest meslek erbapları (serbest meslek kazanç defteri yanında işletme
hesabı esasına göre defter tutanlar dâhil) 1/1/2018, işletme hesabı esasına
göre defter tutan mükellefler ile noterler ve noterlik görevini ifa ile mükellef
olanlar 1/1/2019 tarihinden itibaren kullanmaktadır.
Mezkûr Genel Tebliğin 9 uncu maddesi kapsamında,
işletme defteri, çiftçi işletme defteri, serbest meslek kazanç defteri,
amortisman defteri ile damga vergisi defteri Sistem bünyesinde elektronik
ortamda tutulmakta olup, söz konusu Genel Tebliğin 10 uncu maddesi uyarınca
Sistem üzerinden tutulan defter ve kayıtların muhafaza yükümlülüğü 213
sayılı Kanunda belirtilen muhafaza süresi boyunca Gelir İdaresi
Başkanlığına, yetkili makamlara ibraz yükümlülüğü ise mükellefe aittir.
Serbest meslek erbaplarının (serbest meslek kazanç
defteri yanında işletme hesabı esasına göre defter tutanlar dâhil) 2018 ve
sonraki yıllara, işletme hesabı esasına göre defter tutan mükellefler ile
noterler ve noterlik görevini ifa ile mükellef olanların ise 2019 ve
sonraki yıllara ait olup Sisteme kaydedilen kayıt ve defterleri Gelir
İdaresi Başkanlığı sistemlerinde yer almakta olup, bu mükelleflerden
depremden etkilenenlere ilişkin olarak Sistemde elektronik ortamda tutulan
kayıtlar ile defterlere bahse konu Genel Tebliğin 13 üncü maddesinde yer
alan açıklamalar çerçevesinde ulaşılabilecektir.
Mezkûr Genel Tebliğin 10 uncu maddesi uyarınca, söz
konusu mükelleflerin bağlı oldukları vergi dairesinden onaylı olarak
alınmayan defter ve kayıtların hukuki geçerliği bulunmadığından, bu
mükellefler, yetkili makamlara ibraz edilmek üzere Sistemi kullanmaya
başladıkları yıl ve sonrasına ait Sistemde elektronik ortamda tutulan
kayıtlar ile defterlerin onaylı kâğıt ortamındaki hallerini bağlı oldukları
vergi dairesinden talep ederek temin edebileceklerdir.
(3) 213 sayılı Kanun ile 6102 sayılı Kanuna göre
tutulması zorunlu olan defterlerin elektronik ortamda oluşturulması,
kaydedilmesi, muhafazası ve ibrazına ilişkin usul ve esaslar 13/12/2011 tarihli
ve 28141 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan Elektronik Defter Genel Tebliği
(Sıra No:1) ile belirlenmiş olup, yevmiye defteri ile defteri kebir söz
konusu usul ve esaslar çerçevesinde elektronik ortamda oluşturulmakta,
kaydedilmekte ve muhafaza edilmektedir.
Mezkûr Genel Tebliğin;
- “4.3.3.” numaralı kısmında, “e-Defter tutma
sürecinde hesap döneminin ilk ayına ait beratın alınması açılış onayı, son
ayına ait beratın alınması kapanış onayı, diğer aylara ait beratların
alınması ise ilgili aylara ait defterlerin noter onayı yerine geçer.”,
- “4.4.1.” numaralı kısmının (e) bendinde,
“e-Defter dosyaları ile bunlara ilişkin berat dosyalarının ikincil
kopyalarının, gizliliği ve güvenliği sağlanacak şekilde e-Defter saklama
hizmeti yönünden teknik yeterliliğe sahip ve Başkanlıktan bu hususta izin
alan özel entegratörlerin bilgi işlem sistemlerinde ya da Başkanlığın bilgi
işlem sistemlerinde 1/1/2020 tarihinden itibaren asgari 10 yıl süre ile
muhafaza edilmesi zorunludur.”,
- “7.1.” numaralı kısmında, “e-Defter tutanlar,
Vergi Usul Kanununda belirtilen “Mücbir Sebep” halleri nedeniyle e-Defter
veya beratlarına ait kayıtlarının bozulması, silinmesi, zarar görmesi veya
işlem görememesi ve e-Defter ve berat dosyalarının muhafaza edildiği
e-Defter saklama hizmeti veren özel entegratör kuruluşlardan veya Başkanlıktan
ikincil örneklerinin temin edilemediği hallerde, söz konusu durumların
öğrenilmesinden itibaren tevsik edici bilgi ve belgeleri ile birlikte 15
gün içinde ticari işletmesinin bulunduğu yetkili mahkemesine başvurarak
kendisine bir zayi belgesi verilmesini istemelidir. Mahkemeden zayi
belgesinin temin edilmesini müteakip, zayi belgesi ile birlikte durumun
Başkanlığa yazılı olarak bildirilmesi ve Başkanlık tarafından istenilen
bilgi ve belgelerin (talep edilecek bilgi ve belgeler e-Defter Uygulama
Kılavuzunda açıklanır) ibraz edilmesi halinde, mükelleflerin zayi olan
e-Defter kayıtlarının yeniden oluşturulması ve bunlara ait yeni oluşturulan
e-Defter ve berat dosyalarının e-Defter uygulaması aracılığı ile Başkanlık
sistemine yeniden yüklenmesi için Başkanlık tarafından yazılı izin
verilir.”
ifadelerine yer verilmiştir.
e-Defter uygulamasına dahil olup 7440 sayılı
Kanunun 10 uncu maddesinin yirmi ikinci fıkrası uyarınca 6/2/2023 tarihinde
vuku bulan depremlerde e-Defter (yevmiye defteri ve defteri kebir)
dosyaları zayi olan mükelleflerden 2020/Ocak ila 2023/Ocak aylarına (bu
aylar dâhil) ilişkin e-Defter dosyaları ile bunlara ilişkin berat dosyalarının
ikincil kopyalarını muhafaza edilmek üzere Gelir İdaresi Başkanlığı bilgi
işlem sistemlerine iletenler, söz konusu e-Defter dosyaları ile bunlara
ilişkin berat dosyalarını, zayi belgesi aranmaksızın, www.edefter.gov.tr
adresinde yayımlanan e-Defter Uygulama Kılavuzunda açıklanan usullere uygun
olarak e-Defter uygulaması üzerinden 31/7/2023 tarihine kadar (bu tarih
dâhil) indirebileceklerdir.
e-Defter uygulamasına dahil olup 7440 sayılı
Kanunun 10 uncu maddesinin yirmi ikinci fıkrası uyarınca 6/2/2023 tarihinde
vuku bulan depremlerde e-Defter (yevmiye defteri ve defteri kebir)
dosyaları zayi olan mükellefler, e-Defter uygulamasına dahil oldukları
hesap döneminin ilk ayı ila 2019/Aralık ayına (bu aylar dâhil) ve 2020/Ocak
ila 2023/Ocak aylarına (bu aylar dâhil) ait olan ancak mezkur Genel
Tebliğin “4.4.1.” numaralı kısmının (e) bendi kapsamında muhafaza edilmek
üzere Gelir İdaresi Başkanlığı bilgi işlem sistemlerine iletilmeyen aylara
ait e-Defter dosyalarına ilişkin olarak, durumu öğrendikleri tarihten
itibaren 31/7/2023 tarihine kadar (bu tarih dâhil) yetkili mahkemeden
kendilerine bu durumu tespit eden bir belge verilmesini
isteyebileceklerdir. Böyle bir belge almamış olan mükellef, defterlerini
ibrazdan kaçınmış sayılacaktır. Söz konusu mükellefler, bahse konu e-Defter
dosyalarının zayi olduğuna ilişkin belgeyi dilerlerse il veya ilçe idare
kurullarından da alabileceklerdir. Bu şekilde alınan belgeler de yetkili
mahkemeden alınmış belge sayılacaktır.
Zayi belgesinin temin edilmesini müteakip, zayi
belgesi ile birlikte durumun Başkanlığa yazılı olarak bildirilmesi ve
Başkanlık tarafından istenilen bilgi ve belgelerin (talep edilecek bilgi ve
belgeler e-Defter Uygulama Kılavuzunda açıklanır) ibraz edilmesi halinde,
mükelleflerin zayi olan e-Defter kayıtlarının yeniden oluşturulması ve bunlara
ait yeni oluşturulan e-Defter ve berat dosyalarının e-Defter uygulaması
aracılığıyla Gelir İdaresi Başkanlığı sistemine yeniden yüklenmesi için
Gelir İdaresi Başkanlığı tarafından yazılı izin verilir.
(4) Bu madde kapsamında olan mükelleflerden 6/2/2023
tarihinde vuku bulan depremler nedeniyle kullanmak mecburiyetinde bulunduğu
belgeleri zayi olanlar, bu belgelere ilişkin zayi belgesi konusunda bu
Tebliğin 15 inci maddesinin birinci fıkrasında yer alan düzenlemeler
çerçevesinde işlem tesis edebileceklerdir.
YEDİNCİ BÖLÜM
Depremler Nedeniyle Mücbir Sebep Hali İlan Edilen
Yerlerde Bulunanlardan
Olan Alacaklarda Şüpheli Alacak Uygulaması
Yasal
düzenleme
MADDE 17- (1) 7440 sayılı Kanunun 10 uncu maddesinin yirmi
beşinci fıkrasında aşağıdaki düzenleme yapılmıştır.
“(25) 6/2/2023 tarihinde Kahramanmaraş İlinde
meydana gelen depremler nedeniyle Hazine ve Maliye Bakanlığınca mücbir
sebep hali ilan edilen yerlerde; gelir ve kurumlar vergisi yönünden
mükellefiyet kaydı bulunan kişilerden veya gelir vergisi mükellefiyeti
bulunmayan ancak yerleşim yeri bu yerlerde olan gerçek kişilerden ya da
kuruluş ve faaliyet yeri bu yerlerde bulunan kurumlar vergisi mükellefiyeti
olmayan teşekküllerden alacağı bulunan mükellefler, açılan tespit davası
üzerine mahkeme tarafından borçlunun mal varlığının en az üçte birini
kaybettiğine yönelik verilmiş bir karar bulunması şartıyla, deprem
tarihinden önce doğmuş olan ve varlığı 213 sayılı Kanunda sayılan belgeler
ile tevsik edilen alacaklarını aynı Kanunun 323 üncü maddesinde yer alan
hükümlere göre dava veya icra safhasında bulunan alacak kabul ederek, bu
alacakları için pasifte karşılık ayırabilir. İşletme hesabı esasında defter
tutan mükellefler, bu fıkra kapsamında tespit edilen şüpheli alacaklarını
defterlerinin gider kısmına kaydederler. Bu fıkranın uygulanmasına ilişkin
usul ve esaslar Hazine ve Maliye Bakanlığınca belirlenir.”
Şüpheli
alacak uygulaması
MADDE 18- (1) 213 sayılı Kanunun 323 üncü maddesine göre,
ticari ve zirai kazancın elde edilmesi ve idame ettirilmesi ile ilgili
olmak şartıyla; dava veya icra safhasında bulunan alacaklar ile yapılan
protestoya veya yazı ile bir defadan fazla istenilmesine rağmen borçlu
tarafından ödenmemiş bulunan ve 3.000 [VUK Genel Tebliği (Sıra No:544) ile
1/1/2023'den itibaren 8.900] Türk lirasını aşmayan alacaklar şüpheli alacak
sayılmakta olup, söz konusu şüpheli alacaklar için değerleme gününün
tasarruf değerine göre pasifte karşılık ayrılabilmektedir.
Bu karşılığın hangi alacaklara ait olduğu karşılık
hesabında gösterilir. Teminatlı alacaklarda bu karşılık teminattan geri
kalan miktara inhisar etmektedir.
Şüpheli alacakların sonradan tahsil edilen
miktarları tahsil edildikleri dönemde kar-zarar hesabına intikal ettirilmektedir.
İşletme hesabı esasında defter tutan mükellefler,
yukarıdaki açıklamalar kapsamında tespit edilen şüpheli alacaklarını
defterlerinin gider kısmına ve bunlardan sonradan tahsil edilen miktarları
ise tahsil edildikleri dönemde defterlerinin gelir kısmına, hangi
alacaklara ait olduğunu gösterecek şekilde kaydederler.
(2) 7440 sayılı Kanunun 10 uncu maddesinin yirmi
beşinci fıkrası ile 6/2/2023 tarihinde Kahramanmaraş İlinde meydana gelen
depremler nedeniyle Hazine ve Maliye Bakanlığınca mücbir sebep hali ilan
edilen yerlerde;
- Gelir ve kurumlar vergisi yönünden mükellefiyet
kaydı bulunan kişilerle,
- Gelir vergisi mükellefiyeti bulunmayan ancak
yerleşim yeri bu yerlerde olan gerçek kişilerle,
- Kuruluş ve faaliyet yeri bu illerde bulunan
kurumlar vergisi mükellefiyeti olmayan teşekküllerle
iktisadi ve ticari ilişkide bulunan mükelleflerin,
bu kişilerden alacaklarının tahsilinde ortaya çıkan zorlukların tevsikiyle
ilgili olarak 213 sayılı Kanunun 323 üncü maddesinde belirtilen şartlar bu
olaya münhasır olmak üzere hafifletilmiş olup, bu kapsamda bu maddede
belirtilen şartların gerçekleşmesi halinde alacağın tahsili amacıyla borçlunun
dava edilmesine veya icra yolu ile takibine gerek bulunmamaktadır.
(3) 7440 sayılı Kanunun 10 uncu maddesinin yirmi
beşinci fıkrasına istinaden şüpheli alacak karşılığı ayrılabilmesi için;
a) Borçlunun, 6/2/2023 tarihinde Kahramanmaraş
İlinde meydana gelen depremler nedeniyle Hazine ve Maliye Bakanlığınca
mücbir sebep hali ilan edilen yerlerde; gelir ve kurumlar vergisi yönünden
mükellefiyet kaydının bulunması veya gelir vergisi mükellefiyeti bulunmayan
ancak yerleşim yeri bu yerlerde olan gerçek kişi ya da kuruluş ve faaliyet
yeri bu illerde bulunan kurumlar vergisi mükellefiyeti olmayan teşekkül
olması,
b) Alacağın ticari veya zirai kazancın elde
edilmesi ve idame ettirilmesiyle ilgili olması ve borçlunun faaliyette
bulunduğu yerde meydana gelen deprem tarihinden önce doğmuş bulunması,
c) Alacağın varlığının 213 sayılı Kanunda sayılan
(fatura, sözleşme, müstahsil makbuzu, gider pusulası gibi) belgeler ile
tevsiki ve bulunması halinde sipariş mektubu, irsaliye, alacak senedi, çek
gibi belgelerle teyidi,
ç) Alacağın ilgili hesap dönemi kayıtlarına bir
gelir unsuru olarak girmiş, bir başka ifade ile hasılat kaydedilmiş ve
katma değer vergisi beyannamesinde beyan edilmiş olması, (İleride yapılacak
mal veya hizmet alımları için sipariş avansı niteliğinde yapılan
ödemelerden, diğer bir ifade ile ticareti yapılan mal veya hizmetin
maliyetiyle ilgisi olan verilen sipariş avanslarından kaynaklı alacaklar,
söz konusu şartlar aranmaksızın bu bent kapsamında değerlendirilecektir.)
d) Açılan tespit davası üzerine mahkeme tarafından
borçlunun mal varlığının en az üçte birini kaybettiğine yönelik verilmiş
bir karar bulunması,
gerekmektedir.
(4) Borçlunun malvarlığında meydana gelen zarar derecesinin
tespiti sırasında sigortadan alınan tazminat, zararı azaltan bir unsur
olarak dikkate alınacaktır.
(5) Tebliğin bu maddesinin ikinci fıkrasında
belirtilen şartları haiz alacaklar için bilanço esasına göre defter tutanlarca
karşılık ayrılması, işletme hesabı esasına göre defter tutanlarca söz
konusu alacağın deftere gider yazılması mümkün bulunmaktadır.
Bu kapsamda, söz konusu alacaklar için karşılık
ayrılabilmesi borçlunun deprem nedeniyle malvarlığının en az üçte birini
kaybettiğine ilişkin olarak açılacak tespit davası sonucunda verilecek
karara bağlanmıştır. Dolayısıyla, 7440 sayılı Kanunun 10 uncu maddesinin
yirmi beşinci fıkrası 12/3/2023 tarihinde yürürlüğe girdiğinden, yetkili
mahkemelerce verilen tespit kararına istinaden şüpheli alacak için bilanço
esasına göre defter tutanlar tarafından 2023 takvim yılı (özel hesap dönemi
tayin edilenlerde, içinde bulunulan hesap dönemi) bilançosunun pasifinde
karşılık ayrılabilir, işletme hesabı esasına göre defter tutanlar
tarafından ise söz konusu alacak yine aynı dönemde defterin gider kısmında
gösterilebilir.
(6) Yapılan protestoya veya yazı ile bir defadan
fazla istenilmesine rağmen borçlu tarafından ödenmemiş bulunan 3.000 (2023
yılı için 8.900) Türk lirasını aşmayan alacaklar için depremden zarar gören
borçluya yazılan taahhütlü mektubun geri dönmüş olması halinde, posta
memurunun şerhini gösteren zarfın gerektiğinde ibraz edilmek üzere
zamanaşımı süresince saklanması yeterli olup, ayrıca ikinci bir yazı
gönderilmesine gerek bulunmamaktadır.
Ayrıca borçlunun ikamet ve işyeri mahallinin
kullanılamaz durumda olduğunun tespiti halinde bu tür alacaklar için
tebligat yoluna gidilmesi gerekmemektedir.
(7) Bu şekilde karşılık ayrılan/gider yazılan
alacaklar, daha sonra tahsil edilmeleri halinde, tahsil edildikleri yılda
gelir yazılacaktır.
SEKİZİNCİ BÖLÜM
Binalara ve Taşıtlara İlişkin Vergiler ile Diğer
Amme
Alacaklarının Terkinine İlişkin Hususlar
Yasal
düzenleme
MADDE 19- (1) 7440 sayılı Kanunun 10 uncu maddesinin yirmi altıncı
fıkrasıyla aşağıdaki düzenleme yapılmıştır.
“(26)
6/2/2023 tarihinde Kahramanmaraş İlinde meydana gelen depremler nedeniyle
Hazine ve Maliye Bakanlığınca 213 sayılı Kanunun 15 inci maddesi kapsamında
mücbir sebep hali ilan edilen yerlerde, depremlerde yıkılan veya ağır ya da
orta hasarlı binalara ve ağır hasar görerek kullanılamaz duruma gelen
taşıtlara ilişkin olup 6/2/2023 tarihinden önce tahakkuk eden ve bu Kanunun
yayımı tarihi itibarıyla ödenmemiş bulunan emlâk vergisi, taşınmaz kültür
varlıklarının korunmasına katkı payı, çevre temizlik vergisi ve motorlu
taşıtlar vergisi ile bu alacaklara ilişkin vergi cezası, gecikme faizi,
gecikme zammı terkin edilir ve taşıtlar üzerinde 6183 sayılı Kanun
hükümlerine göre vergi dairelerince tatbik edilmiş hacizler kaldırılır. Bu
hüküm, fıkra kapsamına giren taşıtlara 6/2/2023 tarihinden önce 2918 sayılı
Kanunun 116 ncı maddesine göre verilen trafik idari para cezası ile 6001
sayılı Kanunun 30 uncu maddesine göre verilen idari para cezaları ve bu
cezanın verilmesine ilişkin geçiş ücreti ile gecikme zammı alacakları için
de uygulanır. Bu fıkranın uygulamasına ilişkin usul ve esaslar Hazine ve
Maliye Bakanlığınca belirlenir.”
Kapsama
giren taşıtlar
MADDE 20- (1) 7440 sayılı Kanunun 10 uncu maddesinin yirmi
altıncı fıkrası kapsamına, 6/2/2023 tarihinde Kahramanmaraş İlinde meydana
gelen depremler nedeniyle mücbir sebep hali ilan edilen yerlerde ağır hasar
görerek kullanılamaz duruma gelen, 18/2/1963 tarihli ve 197 sayılı Motorlu
Taşıtlar Vergisi Kanununun 5 inci maddesinin (I) ve (I/A) sayılı
tarifesinde yer alan; otomobil, kaptıkaçtı, arazi taşıtları ve benzerleri
ile motosikletler, aynı Kanunun 6 ncı maddesinin (II) sayılı tarifesinde
yer alan; minibüs, panel van, motorlu karavan, otobüs ve benzeri, kamyonet,
kamyon, çekici ve benzeri taşıtlar ile (IV) sayılı tarifesinde yer alan
uçak ve helikopterler girmektedir.
(2) Ağır hasar görerek kullanılamaz duruma gelen
taşıtlar ibaresi; deprem nedeniyle, ağır hasarlı hale gelerek kullanılamaz
duruma gelen taşıtlar ile göçük altında kalarak enkaz kaldırma
çalışmalarında bulunamayan veya kullanılamaz duruma gelerek bulunduğu
yerden alınması/çıkarılması mümkün ya da ekonomik olmayan taşıtları ifade
eder.
Taşıtlara
ilişkin düzenlemeden yararlanabilecek mükellefler
MADDE 21- (1) Kanunun 10 uncu maddesinin yirmi altıncı
fıkrası hükmünden, bu fıkra kapsamına giren taşıtları adına kayıt ve tescil
ettirmiş bulunan gerçek ve tüzel kişiler ile bunların mirası reddetmemiş
mirasçıları yararlanabilir.
(2) Gerekli başvurular, mükellef veya mükellef
adına veli, vasi, kanuni temsilciler ile konuya ilişkin olarak vekâletname
ile tayin edilen vekiller tarafından yapılabilir.
Terkin
edilecek motorlu taşıtlar vergisi ve diğer alacaklar
MADDE 22- (1) Kapsama giren taşıtlara ilişkin olarak;
- 6/2/2023 tarihinden önce tahakkuk eden ve bu
Kanunun yayımı tarihi olan 12/3/2023 itibarıyla ödenmemiş bulunan motorlu
taşıtlar vergisi ve bu vergiye ilişkin vergi cezası, gecikme faizi, gecikme
zammı,
- 6/2/2023 tarihinden önce 2918 sayılı Karayolları
Trafik Kanununun 116 ncı maddesine göre verilen trafik idari para cezası,
6001 sayılı Karayolları Genel Müdürlüğünün Hizmetleri Hakkında Kanunun 30
uncu maddesine göre verilen idari para cezaları ve bu cezanın verilmesine
ilişkin geçiş ücreti ile bu alacaklara ilişkin fer’i alacaklar terkin
edilir.
Mükellefler
tarafından taşıtlara ilişkin yapılacak işlemler
MADDE 23- (1) Söz konusu düzenlemeden yararlanabilmek
amacıyla mükellefler tarafından, adlarına kayıt ve tescilli taşıtları için
terkin talep formu (Ek 1) ve deprem nedeniyle ağır hasar görerek
kullanılamaz duruma gelen taşıtlara dair ilgili kurum ve kuruluşlar
tarafından düzenlenen belge ile mükellefiyetinin bulunduğu vergi dairesine
başvuru yapılır.
Vergi
daireleri tarafından taşıtlara ilişkin yapılacak işlemler
MADDE 24- (1) Düzenlemeden faydalanmak üzere mükellefler
tarafından yapılan başvuru üzerine; vergi dairesince terkin talep formu (Ek
1) ve ekinde yer alan belgeler kontrol edilir.
(2) Vergi dairesi müdürlüğü tarafından belgelerin doğruluğu
kontrol edildikten sonra ilgili taşıttan dolayı motorlu taşıtlar vergisi
mükellefiyeti bulunan gerçek veya tüzel kişilerin, fıkra kapsamında
6/2/2023 tarihinden önce tahakkuk eden ve bu Kanunun yayımı tarihi olan
12/3/2023 itibarıyla ödenmemiş bulunan, motorlu taşıtlar vergisi ile bu
vergiye ilişkin vergi cezası, gecikme faizi, gecikme zammı ile 6/2/2023
tarihinden önce 2918 sayılı Kanunun 116 ncı maddesine göre verilen trafik
idari para cezası ve 6001 sayılı Kanunun 30 uncu maddesine göre verilen
idari para cezaları ve bu cezanın verilmesine ilişkin geçiş ücreti ile bu
alacaklara ilişkin fer’i alacaklar terkin edilir, ayrıca varsa taşıt
üzerinde 6183 sayılı Kanun hükümlerine göre vergi dairelerince tatbik
edilmiş hacizler kaldırılır ve yapılan işlem sonucundan mükellefe bilgi
verilir.
Örnek 1: Deprem nedeniyle ağır hasar görerek kullanılamaz
duruma gelen taşıtı bulunan mükellef (A), bu taşıtına ilişkin 2023 yılı
motorlu taşıtlar vergisinin ilk taksitini 12/3/2023 tarihinden önce ödemiş
ancak ikinci taksiti vadesi gelmediği için ödememiştir. Mükellef (A)’nın
düzenlemeden yararlanmak istemesi halinde, 2023 yılı motorlu taşıtlar
vergisi borcunun ikinci dönem taksiti terkin edilecektir.
Örnek 2: Deprem nedeniyle, adına kayıt ve tescilli taşıtı
Hatay İlinde ağır hasar görerek kullanılamaz duruma gelen mükellef (A)’nın
hasar gören taşıtına ilişkin motorlu taşıtlar vergisi mükellefiyeti Ankara
Yeğenbey Vergi Dairesi Müdürlüğündedir.
Bahse konu taşıta ilişkin motorlu taşıtlar vergisi
mükellefiyetinin Bakanlığımızca mücbir sebep hali ilan edilen yerler
dışında olması düzenlemeden yararlanmaya engel teşkil etmediğinden,
mükellef (A), söz konusu taşıta ilişkin terkin talep formu (Ek 1) ve ağır
hasar görerek kullanılamaz duruma geldiğine dair belge ile birlikte ilgili
vergi dairesine başvuru yapması halinde düzenlemeden yararlanabilecektir.
Örnek 3: Adına kayıt ve tescilli taşıtı deprem nedeniyle
kullanılamaz duruma gelerek bulunduğu yerden çıkarılamayan mükellef (A) ile
göçük altında kalan taşıtı enkaz kaldırma çalışmaları sırasında bulunamayan
mükellef (B), bu duruma dair ilgili kurum ve kuruluştan alınan ispat edici
belge ile vergi dairesi müdürlüğüne başvuru yapmaları halinde düzenlemeden
yararlanabileceklerdir.
Kapsama
giren binalar
MADDE 25- (1) 7440 sayılı Kanunun 10 uncu maddesinin yirmi
altıncı fıkrası kapsamına, 6/2/2023 tarihinde Kahramanmaraş İlinde meydana
gelen depremler nedeniyle mücbir sebep hali ilan edilen yerlerde
depremlerde yıkılan veya ağır ya da orta hasarlı binalar girmektedir.
Binalara
ilişkin terkin edilecek vergiler ve diğer alacaklar
MADDE 26- (1) Kanunun 10 uncu maddesinin yirmi altıncı
fıkrası kapsamına, 6/2/2023 tarihinden önce tahakkuk eden ve 7440 sayılı
Kanunun yayımı tarihi olan 12/3/2023 tarihi itibarıyla ödenmemiş bulunan
emlâk vergisi, taşınmaz kültür varlıklarının korunmasına katkı payı ve
çevre temizlik vergisi ile bu alacaklara ilişkin vergi cezası, gecikme
faizi ve gecikme zammı girmektedir.
Belediyeler
ile su ve kanalizasyon idarelerince yapılacak işlemler
MADDE 27- (1) Kanunun 10 uncu maddesinin yirmi altıncı
fıkrası kapsamında yer alan binalara ilişkin 2023 yılı ve önceki yıllar
için 6/2/2023 tarihinden önce tahakkuk eden ve 7440 sayılı Kanunun yayımı
tarihi olan 12/3/2023 itibarıyla ödenmemiş bulunan emlâk vergisi, taşınmaz
kültür varlıklarının korunmasına katkı payı ve işyeri ve diğer şekilde
kullanılan binalara ait çevre temizlik vergisi ile bu alacaklara ilişkin
vergi cezası, gecikme faizi ve gecikme zammı ilgili belediyelerce terkin
edilir.
(2) Konutlara ilişkin olarak belediyeler veya
büyükşehir belediyesi bulunan yerlerde su ve kanalizasyon idareleri
tarafından 6/2/2023 tarihinden önce düzenlenen su faturalarında ayrıca
gösterilmek suretiyle tahakkuk eden ve 7440 sayılı Kanunun yayımı tarihi
olan 12/3/2023 itibarıyla ödenmemiş bulunan çevre temizlik vergisi ile bu
vergiye ilişkin gecikme zammı ise belediyeler veya ilgili su ve
kanalizasyon idareleri tarafından terkin edilir.
(3) Belediyeler veya su ve kanalizasyon idareleri,
belediyelerin imar birimlerinin kayıtlarında bulunan bilgi ve belgelerden
faydalanmak suretiyle başvuru aranmaksızın, emlâk vergisi, taşınmaz kültür
varlıklarının korunmasına katkı payı ile çevre temizlik vergisine ilişkin
terkin işlemini gerçekleştirirler. Söz konusu idareler, gerek duymaları
halinde ilgili kurumlardan da bilgi talep edebilirler.
Örnek 1: Meydana gelen depremler nedeniyle Adıyaman
Belediyesi sınırlarında bulunan bir meskenin orta hasarlı olduğu tespit
edilmiştir. Söz konusu meskenin maliki (A) adına, 2023 yılına ilişkin Mart,
Nisan, Mayıs aylarında ödenmesi gereken bina vergisi birinci taksiti 300
TL, taşınmaz kültür varlıklarının korunmasına katkı payı 30 TL; Kasım
ayında ödenmesi gereken bina vergisi ikinci taksiti 300 TL, taşınmaz kültür
varlıklarının korunmasına katkı payı 30 TL olarak Ocak ayı başında yıllık
olarak tahakkuk etmiş olup, 12/3/2023 tarihi itibarıyla ödenmemiştir.
6/2/2023 tarihinden önce tahakkuk eden 600 TL tutarındaki bina vergisi ile
60 TL tutarındaki taşınmaz kültür varlıklarının korunmasına katkı payının
tamamı ilgili belediye tarafından başvuru aranmaksızın terkin edilecektir.
Örnek 2: Meydana gelen depremler nedeniyle Hatay İli, Defne
Belediyesi sınırlarında bulunan bir işyerinin yıkıldığı tespit edilmiştir.
Söz konusu işyerinin maliki (B) adına tahakkuk eden 2022 yılına ilişkin
bina vergisi ve taşınmaz kültür varlıklarının korunmasına katkı payı ile
kiracısı (C) adına tahakkuk eden 2021 ve 2022 yıllarına ilişkin işyerine
ait çevre temizlik vergisi, 12/3/2023 tarihi itibarıyla ödenmemiştir. Söz
konusu katkı payı ve vergiler ile bu alacaklara ilişkin gecikme zamları
ilgili belediye tarafından başvuru aranmaksızın terkin edilecektir.
Örnek 3: Meydana gelen depremler nedeniyle Kahramanmaraş
İli, Göksun Belediyesi sınırlarında bulunan bir meskenin ağır hasarlı olduğu
tespit edilmiştir. Söz konusu meskenin kiracısı (D) adına Kahramanmaraş Su
ve Kanalizasyon İdaresi tarafından 1/2/2023 tarihinde düzenlenen su
faturasının son ödeme tarihi 14/2/2023 olarak belirlenmiş olup, 12/3/2023
tarihi itibarıyla ödenmemiştir. Söz konusu su faturasında ayrıca
gösterilmek suretiyle 6/2/2023 tarihinden önce tahakkuk eden çevre temizlik
vergisi, ilgili su ve kanalizasyon idaresince başvuru aranmaksızın terkin
edilecektir.
Yürürlük
MADDE 28- (1) Bu Tebliğ yayımı tarihinde yürürlüğe girer.
Yürütme
MADDE 29- (1) Bu Tebliğ hükümlerini Hazine ve Maliye Bakanı
yürütür.
Eki için tıklayınız.
|